English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bana ne olduğunu söyle

Bana ne olduğunu söyle translate Portuguese

295 parallel translation
Bana ne olduğunu söyle, hemen çabuk!
Danny, diz-me o que é e diz-me rapidamente!
Lütfen bana ne olduğunu söyle.
Por favor, diz-me qual é o problema.
- Bana ne olduğunu söyle.
- Conta-me o que se passou.
Hayır, olamaz. Harold, bana ne olduğunu söyle! Bay Latimer,
Quanto a si, Sr. Latimer, o Sr. Melas está vivo e vai testemunhar para o ver enforcado.
Bana ne olduğunu söyle.
Pronto, talvez se eu for procurar.
Bana ne olduğunu söyle yoksa kımıldamam.
Ou me dizem o que se passa ou não mexo um dedo.
Bana ne olduğunu söyle.
Diga-me o quê está a acontecer.
Bana ne olduğunu söyle, hep yapacağım!
- Diz-me o que é. Fá-lo-ei sempre.
Ne olduğunu söyle bana.
Diga-me o que foi.
Aç ve bana onun ne olduğunu söyle.
Agora, abra-a e diga-me o que é.
Margo, bunların arkasında ne olduğunu söyle bana.
Margo, diz-me o que está por detrás de tudo isto.
Ne? Onlara Joanna'nın benim kızkardeşim olmadığını fakat bana öyle olduğunu söyleten acımasız bir kadın olduğunu söyle. Tamam.
- Diga que a Johanna não é minha irmã, mas uma mulher cruel que me obrigou a dizer que era.
Bana bunun ne demek olduğunu söyle.
Diz-me o que isto significa.
Bana kim ve gerçekten ne olduğunu ve nereden geldiğini söyle, hiçbir veteriner sana dokunmasın.
Diz-me quem e o que realmente és e donde vieste, e nenhum veterinário te tocará.
Şimdi bana gerçekte ne olduğunu söyle!
Agora, conte-me o que realmente aconteceu!
Şimdi borsaya bakıp bana bugün New York'ta rehine fiyatlarının ne olduğunu söyle.
Agora quero que olhes para isso e digas : Quanto valeria ter reféns de Nova Iorque, hoje?
Ne olduğunu söyle bana!
Me diz só o que houve!
Ne olduğunu söyle bana!
Me diz o que aconteceu. Me diz o que aconteceu!
Tamam, bana sadece nerede ve ne için olduğunu söyle.
Está bem. Diga-me só se vai e para onde.
Söyle bana. Face'in senin oğlun olduğunu düşünmene sebep ne?
Diga-me, porque acha que o Caras é o seu filho?
Bowman, gizli yazıyı boş ver, bana sadece ne demek olduğunu söyle!
Bowman, deixa-te de códigos e conta-me o que diz.
O mağarada ne olduğunu söyle bana.
- Digam-me o que há naquela caverna.
Küçük kardeşine gerçekte ne olduğunu söyle bana.
Diz-me o que se aconteceu à tua irmã.
Ee bana ne kadar üzgün olduğunu söyle.
Bem,... diz-me o quanto lamentas.
Bana bunun ne olduğunu söyle.
Diz-me o que é.
Ve senin iyi bir baba olduğunu biliyorum. Söyle bana, ne yapmalıyım?
E eu sei que és um bom pai, então diz-me, o que farias?
Bana ne kadar bağlı olduğunu söyle.
Diz-lhe o quanto me és devotado.
Sadece bana ne demek olduğunu söyle.
Diz-me só o que é que isto quer dizer.
Tamam. Öyleyse, sorunun ne olduğunu söyle bana.
Bem, agora diz-me, o que te preocupa?
- Bunun ne olduğunu söyle bana.
- Me conte o que é isso.
Bana P.S. nin ne olduğunu söyle yoksa bu küçük kabağı vuracağım.
Diz-me o que é uma A.O.P., ou vou matár esta carinha laróca.
Lütfen bana geçirdiğini söyle. Tanrım, ne kadar hoş olduğunu unutmuşum.
Por favor, diz-me que já tiveste, porque já me esqueci de como és giro.
Bana sadece ürünün ne olduğunu söyle.
Diga lá qual é o produto.
Bana bir parti ve güzel bir kızın nerede olduğunu söyle sana ne kadar iyi hissettiğimi göstereyim.
Indica-me uma festa ou uma rapariga bonita, e mostro-te quão bem me sinto.
Bak Q, Atılgan'a yaptığın ziyaretlerin, sadece bir ziyaret etkisi bırakmadığı konusunda, bana bahsedildi, o yüzden, kırık kalbini kendine sakla ve asıl amacının ne olduğunu bize söyle.
Olhe, Q, temos falado sobre suas aparições na Enterprise. Sabemos que suas visitinhas normalmente se mostram ser mais do que um encontro amigável, então poupe sua rotina de coração magoado e diga-nos do que você está realmente atrás.
Bana sadece ne zaman olduğunu söyle.
Diga-me quando.
Krala ne söylemek zorunda olduğunu bana söyle ve ben de ne yapabilirim diye bakacağım.
Diz-me o que queres dizer ao Rei, e verei o que posso fazer.
- Bana, ne olduğunu söyle!
- Solta-me! - Que aconteceu?
O zaman bunun ne olduğunu bana sen söyle ; çünkü ben bilmiyorum.
Então o que é? Diz-me tu, porque eu não sei.
Ne olduğunu söyle bana.
Me diga, o que aconteceu!
Bana sadece işinin ne olduğunu söyle.
Vá, diz só em que negócio trabalhas tu.
Ne kadar büyük oldugunu bana söyle.
Diz-me se está muito grande.
Bana seni bu kadar çok korkutan şeyin ne olduğunu söyle.
Então, diga-me o que a assusta tanto.
- Bana burada ne olduğunu söyle.
- Diga-me o que se passou aqui.
Hisset onu ve bana mükemmelliğin ne olduğunu söyle?
Diga-me : não é perfeita?
Ne derler bilirsiniz, bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
Dizem que se pode julgar um homem pelas companhias que tem.
Söyle bana Jack... Ne zaman benden daha iyi olduğunu düşünmeye başladın?
Diz-me, Jack... quando começaste a pensar que és melhor do que eu?
Ne kadar büyük olduğunu bana söyle.
Diz-me se está muito grande.
Şimdi bana burada ne olduğunu söyle.
Eu vim, para levar a Voyager para casa.
Ne olduğunu söyle bana.
Diz-me o que se passou.
- Ne olduğunu söyle bana.
- Conte o que aconteceu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]