Ben bilemem translate Portuguese
201 parallel translation
Şey, bunu ben bilemem, değil mi?
Bom, eu não sei, pois não?
Elbette ben bilemem ama bence aydınlanmadan önce daha da kararacak.
É claro, não sei mas deve escurecer mais antes de comecar a clarear.
- Onu ben bilemem.
- Isso não é comigo.
Tanrı'nın tasavvuru nedir, ben bilemem. Ama Tanrı'nın takdirinden şüphe etmeyin.
Que visão lhe foi concedida, não sei... mas não duvíde dos caminhos da providência.
Ben bilemem.
Transcende-me.
Ne demeye yapsınlar ki bunu? Ne için yaptıklarını ben bilemem.
Não posso adivinhar o que faz sentido para eles.
Hayatının değeri. Onun değerini ben bilemem.
Seria uma troca desigual.
Ben bilemem.
Eu não sei.
Birilerinin okyanusun dibinde bunu neden çürümeye bıraktığını.. ben bilemem..
Não consigo acreditar que só porque algumas pessoas... apanharão podridão da selva e por isso acabaram mortos no fundo do oceano.
Bunu ben bilemem.
Isso não me cabe a mim responder.
Onu ben bilemem.
Quanto a isso, não sei.
Ben bilemem.
Não saberia.
Ben bilemem.
- Isso eu não sei.
Ben bilemem.
Eu não saberia.
Bunu ben bilemem. Hermia'ya hakkını vermelisin.
E ao deixarde-la, menos ainda.
Son iki testi ben bilemem.
Eu não saberia dizer sobre os dois últimos testes.
Büyük'le senin için neyin doğru olduğunu ben bilemem. - Tamam.
Não faço ideia do que é certo para ti e para o Big.
Pekala, ben seni bilemem... ama ben bu soygun işlerinden biraz yoruldum.
Bom, de ti não sei... mas eu estou a ficar cansado de assaltar bancos.
Başkalarını bilemem ama ben emirleri Steve'den alırım.
Bom, não posso falar pelos outros, mas eu recebo ordens do Steve.
- Ben kimin ne demek istediğini bilemem.
- Nunca sei nada.
İki yetişkin gibi davranıp güzel bir plan hazırlayalım, ben iş görüşmelerimi yapabileyim, siz de... o görüşmeleri her nasıl adlandırıyorsunuz, bilemem.
Sejamos adultos e vamos pensar num plano para que eu possa fazer os meus telefonemas de negócios e o Sr. os seus... aquilo que lhes quiser chamar.
Hayır, bilmek zorunda değilim, Ben kadınım bilemem, sadece hissederim.
Não, sei muito pouco. Sou uma mulher, apenas pressinto as coisas.
Siz ne diyorsunuz bilemem ama ben ilgilenmesine sevindim.
Não sei o que acham disto... mas agrada-me que ele tenha mostrado interesse.
Ben kendisine avukat olarak kefilim, ama iş dışında bilemem.
Senhorita, responde dele como advogado. O resto não posso garantir-lhe Pode lhe maltratar.
Yeri bilemem. Ben kendimi biliyorum.
Não posso falar pelo lugar, mas apenas por mim.
Ne yapacağını bilemem Ben, ama ben hiçbir şey yapmıyorum.
Não sei o que vais fazer, Ben. Eu, não faço nada.
- Ben orasını bilemem.
Não sei disso.
Ben... ben çok iyi bilemem.
Eu não sei... não sei muito.
Ben kazandım ama seni bilemem!
Eu sim, mas você?
Ben bunun çok sevimli olduğunu düşündüm çünkü ben de Munchkin'ler gibi şarkı söyleyebilirim. Sizi bilemem ama ben Wizard of Oz'ı çok beğenirim.
E pensei que era uma macacada, porque, bem, eu mesma posso cantar como um nanico.
Sen ne düşünürsün bilemem ama ben kurduğun aptal barikatta bir tür katliam görmek istemem!
Tabela B. Explosivos. Não sei o que farão... mas não queria estar por perto quando eles atingirem... a barreira!
Ben bunu bilemem.
Não que eu saiba.
Söyle ona ne halt yapacağımı ben de bilemem!
- Diz-lhe que não sei o que vou fazer.
Bilemem, ben hiç kör görmedim ki!
Como vou saber? Nunca vi um cego.
Seni bilemem kedicik, ama ben kendimi çok çekici hissediyorum.
Quanto a ti não sei, Sra. Kitty, mas sinto-me... muito mais saborosa.
Ben bilinçli olmanızı tercih ederim ama ne kadar zevke dayanabileceğinizi bilemem.
Não ias, Delenn. Sim, mestre. Então nós vamos.
Ben bunu bilemem.
Não me compete a mim saber disso.
Ben öyle şeyleri bilemem ama civarda çok güzel Hint yemeği lokantalar var.
Não sei se será isso mas temos bastantes restaurantes indios na area.
Tatlım, ne gördüğünü zannediyorsun bilemem... ama o ben değildim.
Querida, não sei o que viste, mas não era eu.
Ben "Yuvarlayın" derim Nasıl durdururlar bilemem.
Eu disse "rola" Não sei como é que eles saem de lá.
Sizleri bilemem ama ben bu pijamaları alacağım.
Não sei quanto a vocês, mas eu vou comprar este pijama.
Ben ne olduğunu tahmin edebiliyorum,... ama oraya nasıl girdiğini bilemem.
Eu sei o que me parece, mas não entendo como foi aí parar.
- Sizi bilemem ama ben buradan gitmek istiyorum.
- Gostaria de sair deste lugar.
Başkalarının düşündüğünü bilemem ama ben "Bol şans, Tanrı seni kutsasın." diyorum.
Não sei o que os outros pensam... ... mas eu digo boa sorte e Deus te abençoe, Paul.
Bunu tabii ki ben de bilemem ama bence sıcak bir yatak ve bir çatı, bir çubuğun ucuna takılı sosisler yemekten ve bir çim biçme arabasında seyahat eden bir adamdan daha iyi.
É claro que eu também não, mas uma cama quente e um tecto parecem-me bem melhor do que uma salsicha enfiada num espeto na companhia de um velho viajando num cortador de relva.
Bilemem... ben erkeklerle yatmıyorum.
Eu não sei, não durmo com homens.
Sizi bilemem çocuklar ama ben bunu bir daha yapmak istemiyorum.
Não sei o que acham, mas não quero fazer isto outra vez.
Seni bilemem ama ben üşüdüm ve yoruldum
Estou farto e a gelar.
Tabii ben senin ne istediğini bilemem... veya ilk olarak onu neden Em City'e getirdiğini.
Não é que pretenda saber o que quer... ou por que o trouxe para Cidade Esmeralda.
Geri kalanınız bilemem ama harekete geçmek için ben hazırım.
Não sei sobre o resto de vocês, mas estou pronta para partir. Qual é a nossa situação?
Sizi bilemem ama ben iyi bir sonik duş almak istiyorum.
Eu não sei sobre vocês mas eu adoraria usar um chuveiro sônico.
bilemem 161
ben bir kadınım 61
ben bile 38
ben benim 43
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben böyleyim 53
ben biraz 32
ben buldum 53
ben bir kadınım 61
ben bile 38
ben benim 43
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben böyleyim 53
ben biraz 32
ben buldum 53
ben biliyorum 325
ben buyum 82
ben bir kızım 25
ben bittim 83
ben buradayım 348
ben bir askerim 29
ben bulurum 51
ben bilmiyorum 104
ben bir erkeğim 58
ben burdayım 35
ben buyum 82
ben bir kızım 25
ben bittim 83
ben buradayım 348
ben bir askerim 29
ben bulurum 51
ben bilmiyorum 104
ben bir erkeğim 58
ben burdayım 35