Beni rahatsız ediyor translate Portuguese
709 parallel translation
Bu adam beni rahatsız ediyor.
Esse homem, ele está a molestar-me.
Afedersiniz ama sözlükleriniz beni rahatsız ediyor.
Os seus dicionários incomodam-me.
İtimatsızlığın beni rahatsız ediyor.
A sua desconfiança me ofende.
Bu beni rahatsız ediyor.
Deixa-me nervosa.
Ropörtaj yapmak için buradayım ve bu aptallar beni rahatsız ediyor.
Vim entrevistá-lo e estes bichos estão a aborrecer-me.
- Hoşgörülü bir adamımdır, Bayan Carmody. Ama bazı şeyler beni rahatsız ediyor... Üç Kör Fare de onlardan biri.
- Sou tolerante, Sra. Carmody,... porém há coisas que me tiram do sério,... e esta música é uma delas.
- Bay Godby, bu beyler beni rahatsız ediyor. - Ne?
Estes senhores estão a incomodar-me!
Bir şeyler beni rahatsız ediyor ama ne olduğunu bilmiyorum.
Sou perseguido, mas não sei pelo quê.
İki adamın birbirini öldüresiye dövmesi düşüncesi beni rahatsız ediyor.
Só a ideia de ver dois homens a espancar-se até ao limite me deixa doente.
- Beni rahatsız ediyor.
- Está-me a chatear.
Varlığı beni rahatsız ediyor.
A presença dele ofende-me.
O beni rahatsız ediyor.
Tenho-a no meu pensamento.
ve bu beni rahatsız ediyor.
E agora tenho remorsos.
Beni rahatsız ediyor.
Perturba-me.
Aslında bir şey... bir şey beni rahatsız ediyor.
- Por acaso, há algo a incomodar-me.
Bu beni rahatsız ediyor.
Não me sinto bem sobre isto.
Gözlerim, beni rahatsız ediyor.
- Meus olhos estão doendo.
Kızı burada bulmak, beni rahatsız ediyor.
Não entendo o que a garota faz aqui.
Müsaade edersen, kapıyı kapatacağım. lşık beni rahatsız ediyor.
Vou fechar a porta, se não te importas.
İlgilenmeyi bırak, sadece bu küçük zavallı bebekleri görmek bile beni rahatsız ediyor.
Ver estas crianças põe-me doente, não consigo cuidar delas.
Beni rahatsız ediyor
Ele me desagrada.
Söylediklerinizde mantıklı şeyler var, ama yine de beni rahatsız ediyor!
Apesar disso ter uma certa lógica, mesmo assim...
Beni rahatsız ediyor.
Deixa-me desconfortável.
Bu beni rahatsız ediyor.
É isso o que me começa a incomodar.
Hey, Sevgilm... Şu adamlar, onlar beni rahatsız ediyor.
Lee, querido... aqueles homens estão a aborrecer-me.
Beni rahatsız ediyor.
Incomoda-me.
Arkadaşlar, bu adam beni rahatsız ediyor!
Eu... Amigos, ele não pára de incomodar-me!
Genç adam, ahlaklı tavrın beni rahatsız ediyor.
Jovem, a tua piedade autocompassiva começa a aborrecer-me.
Böyle ayrıntılar beni rahatsız ediyor.
Compreende? O quanto os pormenores me incomodam.
Ah, Tanner, bu sırada bunu gündeme getirmek istemezdim, fakat bir şey beni rahatsız ediyor. Benim Sir Henry Irving'im, hatırlarsın?
Não queria estar a falar disto, mas há algo que me incomoda.
Çünkü, görüyorsunuz, beni rahatsız ediyor.
Há algo que me incomoda.
Bu artan küstahlıklar beni rahatsız ediyor Solitaire.
Estes sinais da tua impertinência começam a preocupar-me, Solitaire.
Kızlar beni rahatsız ediyor.
As miúdas são umas chatas.
Birisiyle konuşurken gözlerini görememek beni rahatsız ediyor.
Incomoda-me falar com alguém quando não consigo ver os seus olhos.
Çara gönülden bağlı olmama rağmen gördüklerim beni rahatsız ediyor.
Apesar de me sentir profunda e cordialmente ligado ao imperador, não posso aclamar tudo o que vejo em meu redor.
Beni rahatsız ediyor.
Isso me aborrece.
... seni görmek beni çok rahatsız ediyor.
Além disso, nunca te poder ver excepto quando ninguém está a ver, está a dar cabo de mim.
Beni de rahatsız ediyor.
Nem sequer conheço este homem.
Bu herkesi rahatsız ediyor, beni de.
É constrangedor para todos. lnclusive para mim.
Ama şu güzel dizli beni çok rahatsız ediyor.
Mas osujeito dos joelhos de fora me incomoda.
Dışarıda, beni rahatsız eden biri var beni sürekli takip ediyor ve ben...
Lá fora tem uma pessoa que vai me incomodar... que me persegue o tempo todo e eu...
Ben ordudan değilim ve tüm bu formalite beni biraz rahatsız ediyor. Beni biraz sıkıntıya sokuyor.
E toda esta formalidade me deprime um pouco, não me deixam a vontade.
Söylemeye çalıştığım şey şu, ben.. Bu evde olan şeyler beni de rahatsız ediyor.
Estou tentando te dizer que foram descobertas coisas nessa casa que me preocupam muito.
Vicdanım beni bu yüzden rahatsız ediyor.
E então fico com a consciência pesada.
Geminin sıcaklığı beni gittikçe daha çok rahatsız ediyor.
Doutor, a temperatura da nave está a tornar-se desconfortável para mim.
Niye herkes beni şu Frank yüzünden rahatsız ediyor?
Porque é que toda a gente me anda a chatear sobre este Frank?
Gürültü beni biraz rahatsız ediyor.
O ruído me incomoda um pouco.
Şu Jenifer Welles işi beni çok rahatsız ediyor.
Estou muito perturbado com esta história da Jennifer Welles.
Gündüzleri bunu pek hissetmiyorum ama geceleri beni hayli rahatsız ediyor.
Não dou muito por isso durante o dia, mas de noite incomoda-me.
Niye herkes beni şu Frank yüzünden rahatsız ediyor?
Porque é que toda a gente me vem falar desse tal Frank? Eu não o conheço.
Beni de rahatsız ediyor ama dinlemem lazım.
A mim também, mas tenho que ouvi-lo.
beni rahatsız etme 34
beni rahatsız etmiyor 23
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ediyor muyum 44
ediyorum 314
ediyor 38
ediyorsun 23
ediyoruz 18
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni rahatsız etmiyor 23
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ediyor muyum 44
ediyorum 314
ediyor 38
ediyorsun 23
ediyoruz 18
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355