English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ R ] / Rahatsız ediyorum

Rahatsız ediyorum translate Portuguese

324 parallel translation
Korkarım rahatsız ediyorum.
Eu temo que sou importuno.
İstemeyerek rahatsız ediyorum.
Lamento incomodá-lo.
Rahatsız ediyorum, kusura bakmayın... ama dışarıda polisler var.
Se me permitirem esta intrusão, estão dois policias lá fora.
Korkarım ki sizi rahatsız ediyorum.
Temo incomodá-los...
Sizi yeniden rahatsız ediyorum, özür dilerim ama Bay Gillis'le konuşmalıyım.
Desculpe incomodar outra vez, mas preciso de falar com o Sr. Gillis.
Sizi rahatsız ediyorum, peder.
Lamento incomodá-Io.
İçlerinde bir şey uyandırıyorum, rahatsız ediyorum.
Desperto algo nelas, incomódo-as.
Rahatsız ediyorum dostum ama bu sıralar kendimi biraz şanssız hissediyorum. Yine ne oldu?
Lamento incomodá-lo, amigo, mas não tenho dinheiro.
Kusura bakmayın, rahatsız ediyorum,... beyefendi, hanımefendi, ve sen, delikanlı.
Tomei a liberdade de me dirigir a vós, senhor e senhora, e a si, meu jovem.
Sorunlarımla seni niçin rahatsız ediyorum, anlamıyorum.
Bem, não vejo razão para ter de escutar os meus problemas.
Vagona atlayan sensin ve ben seni rahatsız ediyorum, öyle mi?
Saltou para o vagão e eu é que estou a importuná-la?
Kusura bakmayın, yine rahatsız ediyorum.
Desculpe pela maçada.
Her zaman seni rahatsız ediyorum.
O aborrecimento do costume.
Bayan Eliot, kusura bakmayın rahatsız ediyorum biliyorum saat biraz geç ama girebilir miyim?
Eliot, lamento incomodá-la. Sei que é tarde. - Mas posso entrar?
Ne kadar kötü, herhalde Majestelerini çok rahatsız ediyorum.
Sofro de pensar o quanto devo desagradar a Vossa Majestade.
- Rahatsız ediyorum.
- Lamento incomodar.
Hastayı yemeğinde rahatsız ediyorum.
Pareço ter chegado na hora da refeição.
- Rahatsız ediyorum efendim ateş edildiğine dair bilgi aldık.
Peço imensa desculpa pelo incómodo, mas fomos informados de que houve tiros.
Seni çok mu rahatsız ediyorum?
Estou Lhe incomodando demais?
Sizi rahatsız ediyorum, ama bir psikiyatr... hem de güneşli Kaliforniya'da... bir hastası hakkında bildiklerini polise söylemediği için kodesi boyladı.
Pois saiba que um psiquiatra da Califórnia, foi preso por recusar dizer à Polícia o que sabia de um doente.
Rahatsız ediyorum, ama inişe geçiyoruz.
Desculpa incomodar-te, mas vamos aterrar.
Hanımefendi, kusura bakmayın rahatsız ediyorum...
Minha senhora, desculpe se a incomodo, mas...
O yüzden arabanız için sizi rahatsız ediyorum.
É por isso que insisto quanto ao carro.
Rahatsız ediyorum ama, sana bir İngiliz asilzadenin Kont Stanhope'un şehre geldiğini söylemek istedim.
Lamento ter incomodado, mas queria lhe dizer que um nobre inglês, o Conde Stanhope, chegou à cidade.
Afedersiniz, rahatsız ediyorum.
Desculpem, lamento incomodar-vos.
- Rahatsız ediyorum, ama adınız Bayan Anne Reynolds mı?
- Perdoe-me, mas... o seu nome é Menina Anne Reynolds?
Rahatsız ediyorum aşkım ama.
- Importas-te de chegar aqui?
Rahatsız ediyorum ama eşimin davranışı nedeniyle... özür dilemek istedim.
Desculpe incomodar. Achei que devia pedir desculpa - pelo comportamento do meu marido.
Bay Mallory! Rahatsız ediyorum, kusura bakmayın.
Sr. Mallory... desculpe incomodá-lo tão tarde.
Kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama acilen görüşmemiz gerekiyor.
Me desculpe chamá-lo tão cedo. Preciso vê-lo com urgência.
Rahatsız ediyorum.
Posso intrometer - me?
Sanki rahatsız ediyorum.
Como se estivesse a invadir um local sagrado.
Bu saatte sizi rahatsız etmekten nefret ediyorum.
Desculpe incomodá-lo numa altura destas.
Sizi bu şekilde rahatsız etmekten nefret ediyorum.
- Desculpe incomodá-lo.
Sizi rahatsız mı ediyorum?
Estou a aborrecê-la?
Sizi rahatsız mı ediyorum?
Estou a perturbá-lo?
Rahatsız mı ediyorum, yoksa o gidiyor mu?
Estou a interromper, ou ele está de saida?
Bir ağacın üzerine konulduğu için Lafe'in rahatsız olduğunu tahmin ediyorum,
Espero que o velho Lafe não se incomode por havê-lo posto sobre uma árvore.
Seni rahatsız mı ediyorum?
Eu importuná-la?
Tekrar ediyorum... rahatsız edilme Bowling Green Drive...
investigar distúrbios... na Bowling Green Drive...
Senin için rahatsız edici olduğunu kabul ediyorum.
Admito que é um inconveniente para você.
Rahatsız mı ediyorum?
Incomodo?
Rahatsız mı ediyorum?
Estou a incomodar?
Rahatsız mı ediyorum, Kaptan?
Incomodo, Capitão?
Seni rahatsız mı ediyorum, canım?
Estou a aborrecer-te, querido?
Sizleri sürekli rahatsız etmekten nefret ediyorum, fakat sizi ilgilendireceğini düşündüğüm bir şeyim var.
Desculpe, detesto continuar a incomodá-los, mas tenho uma coisa que talvez lhes interesse.
- Sizi rahatsız mı ediyorum?
- Estás confortável?
Seni rahatsız mı ediyorum?
Estou a perturbar-te?
Murch, tatlım, bir süre için bununla seni rahatsız edeceğim. fakat bir şeyi merak ediyorum ve yanıtı hemen bilmem gerekiyor.
Murch, querido, não queria incomodá-lo com isto, mas estou curiosa quanto a uma coisa e tenho de saber a resposta.
Pazar sabahı rahatsız ediyorum, üzgünüm.
Fala a Sybil Fawlty.
Rahatsız etme beni, dua ediyorum.
Não perturbe estou rezando.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]