Bir saniye translate Portuguese
19,450 parallel translation
Şundan bir kurtulayım. Bir saniye, tamam mı? Kusura bakma.
Dê-me só um segundo, desculpe.
Bir saniye sadece.
É só um segundo.
Bir saniye.
- Espera.
Bir saniye müsade edin! Ne?
De-nos um segundo aqui!
- Bir saniye!
Abrir.
Bir saniye!
- Só um segundo!
- Bir saniye.
- Um minuto.
Bir saniye.
Só um segundo...
Bir saniye.
Dá-me um segundo.
- Bir saniye, bayım -... şu an tam anlamıyla savaşa dönüştü.
Um segundo, senhor.
Bir saniye.
Só um segundo.
James, bir saniye.
James, só um segundo.
Bir saniye.
Um segundo.
Bir saniye.
Só um momento.
- Jay, bir saniye görüşebilir miyiz?
Jay, posso falar contigo? Está bem.
- Dur bir saniye.
- Só um segundo.
Bir saniye.
Só um segundo, por favor.
Bir saniye dedim.
Eu pedi um segundo!
Bir saniye inşaat ruhsatım buralarda bir yerlerde olacaktı.
Tenho a licença do edifício aqui algures, espere.
Bir saniye.
Espera um pouco.
Barry, bu zıplamayı yapabilmek için 3.3 Mach ile sadece bir saniye gitmelisin.
Barry, para esse salto, precisas de chegar a Mach 3.3, mas só por um segundo.
Bu semboldeki beyaz şeyi açıklar. Bekle bir saniye.
Isso explica o branco no símbolo.
Bir saniye gelir misin?
- Vens aqui um segundo?
- Bekle bir saniye.
Espera um segundo.
- Bir saniye, gardiyan D çetesinden biriyle mi iş yapıyor?
Espera um pouco. O Director anda metido com... - traficante de droga?
- Kendi keyfine göre yaparsın. - Bir saniye Joe.
- Como se fosse teu.
Bir saniye.
Só um minuto.
Bir saniye.
Vou já.
Bir saniye dedim.
Eu disse só um minuto!
- Bir saniye...
Espere.
Bir saniye.
Espera ai.
Bir saniye lütfen. Güreş federasyonunun başkanı sizinle görüşmek istiyor, efendim.
O presidente da federação da luta quer conhecê-lo.
- Bir saniye mutfağa gelir misin?
- Podes vir a cozinha um segundo?
Bir saniye. Yardım edebilir miyim?
Posso ajudá-lo?
Bir saniye. "Hayat oldukça basittir ama biz onu zorlaştırmakta ısrar ediyoruz."
"A vida é muito simples, mas insistimos em complicá-la."
Geldim, geldim! Bekle bir saniye!
Está bem, um momento.
Bir saniye.
Espera.
Bir saniye kanka! Geliyorum!
- Dá-me um segundo, acabei de entrar.
Bir saniye, burası senin evin mi? Evet, evet.
- Então, esta casa é tua?
Tek bir saniye dahi inanmadım.
Nem por um segundo.
En degerli varligi satacagina bir saniye bile olsa gercekten inandim.
Acreditei, por um segundo, que venderias o teu bem mais valioso.
Bir saniye.
Boa. Espera aí...
- Bekle bir saniye. Sen şimdi kullancıların özel sohbet odalarını hacklediğini mi söylüyorsun?
Espera, estás a dizer que andam a piratear chats privados?
Bekle, bekle, gitme! Bir saniye bekle!
Espera, espera, não saias.
- Buraya bakın, sadece... - Bir saniye lütfen, bayım!
Aqui, só um minuto seu.
Bir saniye.
Calma.
Kahrolası bir saniye olsun durun!
Aguenta um segundo.
Harika. Bir saniye.
Achas que construí este negócio com mapas falsos?
- Dur bir saniye, dur.
Deixa-me... espera um segundo.
Bir saniye.
O quê?
" Tekerlekler kalktı ve birkaç saniye içinde Washington yerle bir oldu. Bir pus ve sis battaniyesi altında kayboldu.
As rodas ergueram-se e, dentro de segundos, Washington caiu, desaparecendo sob um cobertor de neblina e fumaça.
bir saniye bekleyin 92
bir saniye dur 19
bir saniye bekler misin 35
bir saniye bekle 224
bir saniye izin verir misin 21
bir saniye lütfen 165
bir saniye efendim 20
bir saniye durun 19
bir saniye konuşabilir miyiz 17
bir saniyeliğine 16
bir saniye dur 19
bir saniye bekler misin 35
bir saniye bekle 224
bir saniye izin verir misin 21
bir saniye lütfen 165
bir saniye efendim 20
bir saniye durun 19
bir saniye konuşabilir miyiz 17
bir saniyeliğine 16
saniye 17
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19