Bırak onu gitsin translate Portuguese
225 parallel translation
Bırak onu gitsin, Helen.
Deixe-o ir.
Sam bırak onu gitsin.
Sam, deixa-a ir.
Bırak onu gitsin.
Deixa-a ir.
Kendime şöyle dedim "Bırak onu gitsin"
"Deixe-o escapar" eu disse comigo mesmo.
Bırak onu gitsin.
Solta-a.
Bırak onu gitsin!
Deixem-no ir!
- Bırak onu gitsin. - Önce işimi düşünürüm.
Deixava o negócio do espectáculo antes!
Bırak onu gitsin.
Solte-a.
Hayır, bırak onu gitsin! Ateş etme!
Deixem-na, não disparem!
Bırak onu gitsin!
Larga-a!
- Bırak onu gitsin adamım.
O que está a acontecer? - Deixa-a ir, meu.
Bırak onu gitsin.
Deixem-no.
Bırak onu gitsin!
Liberta-a!
- Hey, dinle, bırak onu gitsin.
- Ai sim? - Hey, ouve.
- Bırak onu gitsin.
Deixa-o ir.
- Bırak onu gitsin!
- Deixe-a ir!
- Clark, bırak onu gitsin. Nasıl biri onu göndermiş olabilir?
Como podia alguém tê-lo enviado?
Bırak onu gitsin.
Deixe-a ir.
Bırak onu gitsin.
Deixem-na ir.
Bırak onu gitsin.
Deixa-o ir.
Bırak onu gitsin.
Solte-o.
Onun bununla bir ilgisi yok. Bırak onu gitsin.
Não teve nada a ver com isto, deixa-a ir.
- Bırak onu gitsin.
- Deixa-a ir.
- Seraphin! - Bırak onu gitsin!
Seraphin!
Tamam, bırak onu gitsin.
Esqueci isso.
— Bırak onu gitsin, Alec.
- Deixa-a, Alec.
Bırak onu gitsin.
Larguem-no.
Bırak onu gitsin.
Liberta-a.
Bırak onu gitsin.
- Deixa-o ir.
Jamayang, bırak onu gitsin. Dinle...
Jamayang, deixa-o ir.
Götürün onu. Eğer Sibirya'ya gitmeyi bu kadar istiyorsa, bırakın gitsin.
Levem-no, se quer assim tanto ir para a Sibéria.
- Dur, bırak gitsin. Bırak onu.
Deixa-o, larga-o.
Onu bırak gitsin!
Solta-a!
Bırakın gitsin ve takip edin onu.
Oeixem-na ir embora e sigam-na.
Bırak onu gitsin!
Deixem-no!
Onu bırakın, gitsin, olmaz mı?
Não podem deixá-lo em paz?
Bırakın onu... gitsin.
Deixem-no... ir.
Onu hemen bırak, gitsin.
Solte-a.
Bırakın gitsin. Götürün onu.
Deixem-no ir.
Sen de her kimsen... onu rahat bırak. Bırak gitsin.
Por isso, seja você quem for... deixe-a em paz.
Onu bırak gitsin, biz de işimize bakalım.
Devias soltá-la para podermos ir aos negócios.
- Lütfen, bırakın onu gitsin.
Por favor, deixe-a ir.
- Bırakın onu gitsin!
- Deixa-a ir!
O-o zorlaştığı zaman, ve-ve-ve inancı korumak can yaktığında, tekrardan kolaylaşana kadar o-o-onu bırak gitsin mi?
Que quando as coisas são difíceis, e manter a fé é doloroso deixa-la passar até que se torne mais fácil outra vez?
Bırak onu gitsin, Zeyna.
Deixa-o, Xena...
Bırakın onu gitsin.
O que estão a fazer?
- Bırakın onu gitsin!
Deixem-na!
Şimdi bırak onu gitsin!
Agora larga!
Bana ne isterseniz yapın ama onu bırakın gitsin.
Façam comigo o que quiserem, mas soltem-no.
- Bırak onu gitsin.
- Deixem-no.
Kendini kullanılmış hissedersen hiçbir şeyin kalmamış demektir. Eğer adam sana bir serseri gibi davrandığında bile... onu sevmen için ihtiyacın olan enerjiyi vermiyorsa, bırak gitsin.
Mas se você se sentir tão usada a ponto de não ter mais nada... se o homem não estiver dando nada em troca... mesmo quando ele banca o canalha, é melhor largá-lo.
bırak onu 1012
gitsin 41
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakmam 34
bırakma beni 65
bırakın 390
bıraktım 124
gitsin 41
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakmam 34
bırakma beni 65
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın gitsinler 39
bırak artık 86
bırak gitsinler 68
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın gitsinler 39
bırak artık 86
bırak gitsinler 68