Bıraktım translate Portuguese
13,995 parallel translation
Seni bilerek dışarıda bıraktım.
Não te contei de propósito.
Sana geçmiş olsun viskisi bıraktım.
Deixo-te, algumas garrafas de whisky naquele bar.
Arabanın bagajında bıraktım.
Deixei-o num porta bagagens.
Onu Patrick'e bıraktım.
- Deixei-a com o Patrick.
Kapımı açık bıraktım.
Deixei a minha porta aberta.
Onu öyle bıraktım.
Deixei-a ficar.
Arabamı bakıma bıraktım.
Trouxe o carro para afinar.
- Yok ben bıraktım.
Não, já chega.
Erken boşalıyorum. Niye iki kadını bıraktım acaba?
Venho-me demasiado cedo, para quê desiludir duas mulheres?
Evet, kimonomu evde bıraktım.
- Deixei o meu quimono em casa.
Biliyorum, mesaj bıraktım.
Eu sei, deixei uma mensagem.
Mac'imi masanın üstünde bıraktım.
Deixei o Mac na secretária.
O saçmalığı bıraktım.
Já ultrapassei isso, sim?
İçkiyi bıraktım. Bitti.
Deixei de beber, parei.
- Yok, ben bıraktım.
- Não. Deixei.
Onu senin için bıraktım.
Deixei-o para si.
Ne yapabileceklerini biliyordum ama bir günlüğüne dikkati elden bıraktım. 35 insanım öldü o gün.
Eu sabia do que eles eram capazes, mas baixei a guarda um dia, e morreram 35 dos meus.
Bıraktım ben.
Eu fui-me embora.
- Telefonumu minibüste bıraktım.
- Deixei o telemóvel na carrinha. - Vamos buscá-lo.
Pasta yapıyordum, her şeyi bıraktım onu o partiden kurtarmaya koştum.
Estava a fazer uma tarte e deixei tudo para a ir salvar daquela festa.
- Valizim yok, antrende bıraktım.
Não tenho a minha mala, deixei-a no teu vestíbulo.
İlk yıldan sonra okulu bıraktım.
Desisti depois do meu primeiro ano.
Öldüğünde çok sarsıldım ve okulu bıraktım, hayatımın yoluna gireceğini sanmıyordum.
Quando morreu, isso afectou-me muito e eu saí da escola a pensar que as coisas nunca iriam melhorar.
Bunun için geride temiz bir savaş mı bıraktım?
Deixarei isto passar, de momento, mas, iremos ajustar contas.
Seni altı aylığına yalnız bıraktım ve neler olmuş?
Deixo-te sozinho durante seis meses e é isto que acontece?
Sana tepsi bıraktım.
Deixei-te uma bandeja.
Kaderdi galiba, hemen gebe bıraktım onu.
Acho que foi o destino, engravidei-a logo.
Kayınpederimi kanepede bıraktım.
Deixei o meu sogro no sofá.
İki haneli sayılara geçtikten sonra saymayı bıraktım.
Parei de contar nos dois dígitos.
Değerli veletlerini evlerine bıraktım. Ne?
Deixei os teus bebés em casa!
Değerli veletlerini evlerine bıraktım. Ne?
- Deixei os teu bebés em casa.
Biri bu davayı kucağına mı bıraktı? Evet.
Este caso caiu-te do céu?
Hjörtur'u bıraktınız mı?
Soltaste o Hjörtur?
Bugün dağıtım yaparken şehir merkezindeki bir binaya birkaç paket bıraktık.
No nosso percurso de hoje, entregamos vários pacotes num edifício no centro da cidade.
- Bıraktınız mı? - Kovdular.
- Demitiste-te?
Max Greene'i öldürme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı mı?
Ela fez com que o Max Greene ficasse em perigo de ser morto?
Onu tek başına mı bıraktınız?
Deixou-o sozinho?
Canım sana zahmet aynı soruyu sormayı bıraktığında beni uyandırır mısın?
Sê bonzinho e acorda-me quando acabares de fazer a mesma pergunta.
Yani Harvard'ın peşini bıraktın mı?
Então, já não vais para Harvard?
Bıraktım o boku, tamam mı?
- Larguei essa merda.
- İşi bıraktığımı düşünecek.
- Que estou fora.
Bıraktın mı?
E estás?
Dedim ki uğrayayım ve bıraktığınız pisliklerden birini temizleyeyim.
Pensei em passar aqui e limpar mais uma das suas asneiras.
Onları oraya mı bıraktınız?
E deixou-as lá?
Ne bıraktın bakalım Vernon?
O que é que deixaste para trás, Vernon?
Geride yararlı olabilecek bir şey bıraktı mı?
Ele deixou ficar algo de útil?
- Bıraktığımı sanacak.
- Que estou fora...
Şimdiden işi bıraktılar mı?
Já foram embora?
- Bana başka seçenek bıraktın mı ki?
- Não tive escolha.
Çünkü sıkıştırma olayından sonra... Tabii seni güç bir durumda bıraktığımın farkındayım. Biliyorum.
Porque depois daquele short squeeze, e eu compreendo que te coloquei numa situação difícil, mas o teu desempenho deixou-me mais convencido do que nunca da tua grandeza.
Değerli veletlerini eve bıraktım.
A tenda não se monta sozinha. Deixei os teus bebés em casa!
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58
bırak gitsinler 68
bırak şimdi 60
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58
bırak gitsinler 68
bırak şimdi 60