English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Daha da kötüsü

Daha da kötüsü translate Portuguese

1,020 parallel translation
Daha da kötüsü, Inokichi bu tarafa geliyor!
Temos outro problema mais grave. Inokichi vêm para aqui.
Hayır onu korkaklığa ikna ettiğim için ve belki daha da kötüsü, o güvenilmez taraftarları yüzünden.
Não, mas por tê-lo feito compreender de maneira clara os actos cobardes dos seus seguidores.
Evet, oluyor ve daha da kötüsü açlığa, düşmanlığa, hatta savaşa sebep oluyor.
Gera. E coisas piores. Fome, hostilidade... e até mesmo guerras.
Daha da kötüsü, batıl inançlı korkak bir budalasın.
E Pior. - É um idiota supersticioso e assustado.
Daha da kötüsü bu zaten.
Agora está pior.
Ve durumu daha da kötüsü test sonuçlarımız doğruysa neyle saldırırsak saldıralım,
E para piorar as coisas, se o resultados dos testes estão correctos, seja com que ataquemos... o "Andrómeda" irá, eventualmente, adaptar-se.
Daha da kötüsü, sürücü tarafındaki pencerede bir mermi deliği bulduk.
O que é ainda pior é que encontrámos um buraco de bala na janela do lado do condutor.
Daha da kötüsü, ne kadar denerse denesin Tobruk'u ele geçiremedi.
E pior, por muito que tentasse, não conseguia capturar Tobruk.
Daha da kötüsü, hava sıcaktı. Çok ama çok sıcaktı.
Acima de tudo, estava sempre muito, muito calor.
Jean Davis hakkında birşeyler bilen tek kişi sizsiniz. Ve daha da kötüsü, korkarım o gece, Mr.Parks'ın yanında başka kimin olacağını bilecek tek kişi de sizsiniz.
Era a única que sabia de Jean Davis e, o que é pior, receio, quem além do Sr. Parks poderia saber onde ela ia estar nessa noite e além de si?
Daha da kötüsü, umarım, kendisi gibi lanet birisiyle...
Pior do que isto, espero eu, já que ele é um bandido.
İnsanlar öldürdüm. Ve çok daha da kötüsü var.
Matei pessoas... e fiz pior, coisas piores.
Daha da kötüsü, onların çoğu onun Mesih olduğuna inanıyor.
E pior, muitos outros acreditam que ele é o Messias!
Daha da kötüsü! Bayan Messalina'nın akıllı hali.
Pior, é a Senhora Messalina com cérebro.
Daha da kötüsü...
Ficaram admirados.
Hayir, daha da kötüsü, bu soykirim.
Não, é pior, é genocídio.
Kendimden nefret etmeden burada kalamam ve daha da kötüsü, senden nefret etmeden.
Não poderia ficar, sem me desprezar a mim próprio. E pior ainda, sem desprezá-la a si.
Ve daha da kötüsü bugün bile halen balina avcılığı sürüyor.
E fizemos pior do que isso, pois ainda hoje se mantém, um comércio com cadáveres de baleias.
Daha da kötüsü doğru değildir.
E para além disso, por Deus, não é correcto.
Daha da kötüsü, en iyi subaylarımızı kaybettik.
Cerca de 50 por cento dos efetivos. E muitos oficiais distintos.
Daha da kötüsü var.
É pior ainda...
Daha da kötüsü - denizaltılarımıza şehirlerimize saldırması emri verilebilir.
Pior. Os nossos submarinos podiam ser levados a atacar as nossas cidades.
Daha da kötüsü...
Ou pior. Pior!
Daha da kötüsü yüzlerce kaktüs dikeni kollarına ve bacaklarına batmış durumda.
Mas o pior são... as centenas de espinhos de cacto na sua pele.
Ani hareket ederseniz, ya da daha da kötüsü sırtına zıplayıp da binmeye kalkarsanız kendinizi rokete bağlanmış gibi hissedebilirsiniz.
Qualquer movimento abrupto ou tentativa de montar... seria como amarrar-se bem... a um foguete.
Termostatın yanmış. Daha da kötüsü var.
O seu termóstato foi à vida, e mais coisas.
Daha da kötüsü var.
E pior que isso.
Daha da kötüsü, insanım.
Não. Sou bem pior. Sou humano.
Daha da kötüsü, bir başkasının dinlenmesine de izin vermez.
Ainda pior, também não dá descanso a mais ninguém.
Daha da kötüsü, Şef Mühendis Logan yukarı geliyor, ve bu, bir nezaket ziyareti de değil.
Pior, Logan chega à ponte e não ser uma chamada social.
Belki çocuklar. Belki daha da kötüsü.
Talvez miúdos, talvez pior...
Ve daha da kötüsü seni utandırdığımı fark ettim.
Pior, que te envergonho.
Daha da kötüsü, burada oturmuş benim, "Yıldız Savaşları" filminin bölümlerinden hikâye üstüne hikâye anlatmamı dinliyorsunuz ve bunu hiç fark etmediğiniz halde, bana kitap anlaşması öneriyorsunuz!
E o pior é que se sentaram aqui a ouvir-me inventar histórias atrás de histórias de episódios da "Star Trek", e não só não notaram, com ainda me oferecem dinheiro pela publicação de um livro.
Daha kötüsü.
Da pior espécie.
Daha kötüsü sanki kızlar da bana tuhaf tuhaf bakıyordu.
Mas as raparigas também olhavam para mim com uma cara...
Ya da daha kötüsü olur.
Mas que diabos.
Ama o benden daha sert vurdu. Bir laf vardır : "Taş testiye çarpsa da testi taşa çarpsa da en kötüsü testiye olur."
Mas é muito mais dura que eu e como diz o dito "Seja a pedra que pega ao garrafão ou o garrafão que pega à pedra será o garrafão que sofrerá".
ya da daha kötüsü, Aziz Antonio.
Ou pior, o Santo António. O Santo António?
Belki bunlardan daha az kötüsü çarpışmalara katılanların yaptıkların işin akabinde toplumun onlara çok özel bir şey borçlu olduğu düşüncesinde olmalarıdır. Savaş bittiğinde evlerine ya da geldikleri yere döndüklerinde insanların onlara saygı göstermesini ve onlarla ilgilenmesini beklediler.
Talvez um dos menos óbvios, leve as pessoas que participaram nestas operações a sentir, posteriormente, que a sociedade lhes deve algo de muito especial e quando a guerra acaba eles voltam para casa, para os lugares de onde partiram
- Evet, daha da kötüsü var. Ortalıkta "Bayan Pinson" diye dolaşıyor.
E tenho notícias piores.
Ya da daha kötüsü, bu gezegende yaşayan bütün insanları yok edecekler.
Ou pior, matam todos os humanos que habitam neste planeta.
Daha kötüsü içinde barınamayız da.
Pior, não consegue suster vida lá dentro.
Her zaman sen, Gus, Joe ya da diğerlerinden duyarım. Hep bir "şey" olmaktan daha kötüsü olamay...
Quando te ouço, ou ao Gus, ao Joe ou a qualquer um dos rapazes, dizem sempre que não há nada pior do que ser um...
- Daha da kötüsü, internette.
- Pior que isso, ele está em rede.
- Daha da mı kötüsü?
pior!
- Ya da daha kötüsü.
- Ou talvez pior.
Tüm işler için ya üniversite diploması ya da bilgisayar bilgisi ya da daha kötüsü referans isteniyor.
Olá, Peg. Olá, Marce.
Ve en kötüsü bile bir anneden daha iyidir.
Mesmo assim, o mais incómodo dá menos trabalho que uma mãe.
Hayır. Ya da daha kötüsü...
- Não, mano, não faças isso.
Ya da daha kötüsü - okyanus'un dibinde uyanabilirim. - Pekala.
- Está bem.
Daha da kötüsü, Al.
É o Bosco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]