Daha da kötü translate Portuguese
1,969 parallel translation
Müzik işinde pek para yok. Grammy törenine katılan herkes dava açmışsa daha da kötü.
A música de borla não dá muito dinheiro sobretudo se somos processados por todos os vencedores de Grammys.
Zaten kötü görünüyorduk, daha da kötü göstermeye çalıştılar.
Já estamos mal vistos e isto pretende piorar as coisas.
Daha da kötü olabilirdi.
Bem, podia ter sido pior.
Daha da kötü. 18-25 yaş arası erkek izleyicilerde 4 puan birden düştü.
Pior que isso. Perdeste 4 pontos... em rapazes entre os 18 e 25 anos.
- Kötü ve daha da kötü.
De mau a pior.
Her şey daha da kötü oldu.
Acabámos de tornar as coisas bem piores.
Üstelik, her şey daha da kötü olacak, Dalia.
E ficará cada vez mais difícil, Dalia.
Ve eğer benim orda olmadığımı bilselerdi, eminim daha da kötü -
Se essa porcaria nojenta da gema do ovo queimada que a cozinha dos expertos na Over Easy recentemente tentou passar como café ao meu estilo então talvez deveriam deixar a palavra "Easy"...
- Beni daha da kötü hissettiriyor.
Eu não consigo continuar a viver assim, sinto-me uma nulidade!
Bir beyin tümörü var ve gittikçe daha da kötü oluyor.
Ele tem um tumor cerebral. E acho que está piorando.
Tam daha da kötü olmak üzereyken hesabıma 50.000 dolar yattı.
E antes de ter piorado, apareceram 50 mil dólares na minha conta.
İşleri daha da kötü hâle getirdi.
Fez-me ficar muito pior que isso.
... tartıştığımız en kötü şey de bugünlerde hapishanelerin acaip pahalıya patlaması ve insanları daha da kötü yapması.
... o mais insano disso que a gente vem discutindo é que prisão hoje... é um lugar extremamente caro... para tornar as pessoas piores.
Doktorlar onu daha da kötü yapacak.
Aqueles médicos vão fazê-lo piorar.
Kaşınmayı kes, çünkü bu işleri daha da kötü hale getirir ve kızarıklıkların yara olur.
Pára de coçar, porque vais piorar isso e depois ficas com cicatrizes.
Her şeyi daha da kötü yapmadığınızı umarsınız.
E para que, na verdade, não tenhamos feito com que tudo piorasse.
Benden daha da kötü bir yalancısın.
Credo, mentes pior do que eu.
Enkaz çapına bakılırsa durum daha da kötü olabilirdi.
Considerando a distância dos destroços, podia ter sido pior.
Onun gibi olmak daha da kötü olur.
Ficar como ele, seria pior
Daha da kötü oldu bir köpek yavrusuna ne dersin?
Isso só tornou pior, gostavas de ter um cachorrinho?
Winona şimdikinden daha da kötü bir duruma düşer.
A Winona ainda ficará pior do que já está.
Tek yapmaya çalıştığım durumu düzeltmekti ama devamlı daha da kötü hale getirdim.
Só tentei melhorar as coisas, e só estou a piorá-las cada vez mais!
Daha kötü olduğum da oldu.
Já estive pior.
Babam ya iyileşecek ya da daha kötü olacak. Anlıyor musun?
Ou o meu pai vai melhorar ou não vai, percebes?
Birkaç milyar dolar değerinde ve kusurlu insanlar tarafından bir araya getirilmiş aptal bir teknolojinin Meksika'da olmasından daha kötü ne olabilir?
Então, o que de pior pode acontecer ao mexer nessa tecnologia de biliões aparafusada por seres humanos imperfeitos e feita no Novo México?
Dışarıda Taylor'dan daha kötü adamlar da geziyor.
Existem tipos piores que o Taylor lá fora.
Bir dahaki gelişimde daha kötü olacak.
Vai ser muito pior da próxima vez que eu aparecer.
Bugün hayatımın geri kalanının ilk günü ve bir günü daha yapmak istemediğim şeylerle geçirip kendimi kötü hissetmek istemiyorum.
Hoje é mesmo o primeiro dia do resto da minha vida. Não passo mais nem um dia a fazer coisas que não quero fazer ou ou a sentir coisas que não quero sentir.
Onlar hayatta bazı kötü tercihler yaptıklarını kabul etmişlerdir ancak çalışanlara, daha da önemlisi kendilerine, suça yönelik tutumlarından uzaklaşmak için gerekli vasıflarla topluma yeniden adapte olmaya hazır olduklarını ispatlamışlardır.
Eles reconheceram que fizeram algumas más escolhas na vida, mas provaram à equipa, e mais importante ainda a eles mesmo, que estão prontos para re-entrar na sociedade com as aptidões necessárias para evitar um comportamento criminoso no futuro.
Ama bilmelisin ki, eğer sana karşı birşey bulurlarsa, şerefli terhisten daha kötü bir şeyle kalabilirsin, ki, hala isteren alabilirsin, yani mahkemeden önce ayrı olarak.
Mas, saiba que se encontrarem algo contra você será pior que uma dispensa honrosa que ainda pode ter se sair antes da audiência.
Yeni savaş hasarı da daha kötü yaptı.
Os danos de batalha recentes não devem ter ajudado.
Senden daha iyi ya da daha kötü değilim, Josef.
Não sou melhor nem pior que tu, Josef.
Orada durun, o başka bir şeydir ve bunun anlamı da eğer azıcık bile hata yaparsak, çok kötü durumda kalırız, ya da ölürüz ya da daha kötüsü.
Já é outra coisa. E significa que se fizermos porcaria, por pouca que seja somos presos, ou morremos, ou pior.
Evet, aynı zamanda da her şeyi daha kötü hale sokabilir.
E isso pode piorar as coisas.
Daha kötü durumlara da düştüm.
Já passei por situações piores.
Daha da kötü olabilirdi, değil mi?
Podia ser pior, não é?
Hersene daha da kötü görünüyor.
A escumalha e os interesseiros saem todos da toca.
Çünkü bu, meseleyi daha kötü bir hale getirebilir.
Eu trato da tua mãe.
Çok daha fazla kötü olacak, işte bu noktada da ben işe dahil oluyorum.
Pois, e ainda vai piorar, mas é aí que entro na história.
- Daha karar vermedim. Çok kötü olmuş Bennett virgül Lucy.
Não é uma lista por ordem alfabética dos estudantes da nossa turma?
Ya da daha kötü bir şeydir şeytani bir şey.
Ou a doença dele é ainda mais grave. Algo diabólico.
Portland'da ne yapacağız hala bilmiyorum ama işler daha kötü olabilirdi.
Ainda não sei o que fazer em Portland, mas parece-me que podia ser pior.
Para kazanmak için daha kötü yollar da var.
Ah, bem, há modos piores de ganhar dinheiro. Certo.
- Çok kötü. Son seferkinden daha kötü olamaz.
Pior que da última vez?
Evet, geçen seferkinden daha kötü.
- Sim, é pior do que da última vez.
Bu da olayları bin kat daha kötü yapıyor ya zaten.
O que torna as coisas mil vezes pior.
Annemin ağzına yemek yapışından daha kötü şeyler yapacağını da söyle.
- Nada. - Partiste uma perna ou quê? - Não, estou bem.
Boyd'un birisini incittiğini ya da daha kötü bir şey yaptığını haber vermek için aradıklarında senin yanında olmak istemiyorum.
E eu não quero estar contigo quando receber uma chamada porque ele magoou alguém ou pior.
Yine de güven bana, babamızı yılda bir görmekten daha kötü bir şey vardır. O da, onu her gün görmek.
- Ainda assim, confia em mim, a única coisa pior do que ver o pai uma vez por ano, era vê-lo o ano inteiro.
İşleri daha da kötü bir hâle sokuyorsun.
Estás a piorar as coisas.
Fıstık alerjisi gibi. Bir kere maruz kalınca, bir dahaki sefer daha kötü olur.
É como a alergia aos amendoins, uma vez que se tenha, da vez seguinte geralmente piora.
daha da kötüsü 101
daha da iyi 37
daha da iyisi 48
daha da fazlası 27
daha da önemlisi 45
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
daha da iyi 37
daha da iyisi 48
daha da fazlası 27
daha da önemlisi 45
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü mü 170
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü mü 170