Iyi birisin translate Portuguese
861 parallel translation
iyi birisin. Ve umarim hayatin hayal ettigin gibi olur.
Acho que é adorável e espero que a sua vida se revele tal como a imagina.
Sen iyi birisin.
Tu és um bom homem.
Sen de iyi birisin Duke.
Tu também és bom homem, Duke.
- Sen çok iyi birisin Diz.
- És boa pessoa, Diz.
Sen iyi birisin evlat.
És um bom miúdo.
Sen iyi birisin.
És um tipo'porreiro', mana!
Seni tamamıyla sevemeyen birisiyle evlenmek için çok iyi birisin.
És querido de mais para casar com alguém que não te ama por quem és.
Sen iyi birisin, Molly.
És uma boa rapariga.
Hayır, sen çok iyi birisin.
Não, você é um óptimo rapaz.
- Sen iyi birisin.
- É uma boa alma.
- Ama sen, sen iyi birisin.
- Mas tu és bom rapaz.
Oh, sen öyle iyi birisin ki.
- És um homem tão decente.
Sen iyi birisin.
És um bom homem.
Sen çok iyi birisin.
É um homem tão bom.
- Çok iyi birisin.
- És mesmo boa.
Sen çok iyi birisin Ramona.
Você é boa pessoa, Ramona.
Sen çok iyi birisin.
É uma pessoa muito simpática.
Bak sen iyi birisin ve bunu sana...
És boa pessoa. Não podia fazer-te isto...
Olsun, sen iyi birisin Luke.
Seja como for, és um tipo porreiro.
Sen iyi birisin, ikimize de bir iyilik yapacağım..
Você é legal, e eu estaria fazendo um favor aos dois.
Sen iyi birisin... ama korkunç görünüyorsun.
É um bom homem... mas tem um aspecto horrível.
Sen cesur ve iyi birisin ve bana geri döndün.
Tu és corajoso e bom e voltaste para mim.
Budala olsan da iyi birisin.
És amável, mesmo sendo um tolo.
Sen çok iyi birisin, Bay Baggins. Ve seni gerçekten seviyorum Lakin şu vahşi dünyada olanlar için miniciksin.
És uma grande pessoa, Sr. Baguins. apreciu-te muito mas em última instância, é só um indivíduo num mundo enorme.
- Bence iyi birisin.
Acho-te porreiro.
Ama gerçekte iyi birisin. Doğru olanı yapacağını biliyorum.
Mas no fundo és boa pessoa e saberás o que fazer.
Sen iyi birisin Troy.
És um tipo porreiro, Troy.
Sen iyi birisin Barret.
Você é um bom homem, Barret.
Sen iyi birisin, Tony.
És um bom homem.
Sen iyi birisin, Villars.
És uma pessoa decente, Villars.
Sen iyi birisin.
Você é um bom tipo Rede.
Çok soğukkanlı, iyi ve kendine özgü birisin.
És tão calma e digna, senhora do teu nariz.
Biliyor musun, sen de oldukça çekici birisin ama korkarım seni yeterince iyi anlayamadım.
Você também é encantador, mas não o entendo.
Beni kandıramazsın evlat sen inatçının birisin, akıllı olup beni dinlersen çok iyi yapacaksın.
Não significas nada para mim, só um crachá e um cargo, mais nada. Vai-te matar. Não significas nada para mim.
İyi birisin sen.
Afinal, não és má pessoa.
İyi birisin.
És inteligente.
Tanıdığım en iyi insanlardan birisin.
Deves ser das melhores pessoas do mundo.
Sen Mac'in en iyi hemşirelerinden birisin, gel de ne oldu anlat bakalım.
Eras uma das melhores enfermeiras. Entra, conta-me o que se passou.
Sen gelmiş geçmiş en iyi pilotlardan birisin.
Foste um dos melhores, entre todos os que já viveram.
- O birkaç kişiyi tanıyor musun? - Sen iyi birisin, bayım.
Você é um tipo porreiro.
İyi birisin, Joe, seni hiç çağırmamalıydım.
Você é uma boa pessoa, Joe. Nunca devia tê-Io chamado aqui.
Sen çok iyi birisin.
É um bom gringo, Bennie.
Sen... iyi... birisin.
Tu és bom!
Sen iyi ve sevgi dolu birisin.
Tu és um bom e amoroso homem.
Uyanık birisin ama iyi bir göz takibi de gerekli
Você é esperto, mas eu também tenho uma vista muito boa.
Rose, dünyanın en iyi kadın şarkıcılarından birisin.
És uma das melhores cantoras Do mundo.
İyi birisin.
É boa pessoa.
Terry, koca okuldaki en iyi öğretmenlerden birisin.
És o melhor professor da escola.
İyi birisin.
Vocês são boas pessoas.
İyi birisin, Reena.
Você é boa pessoa, Reena.
Şu anda toplumun dışladığı birisin yani durumun, bir dilencininkinden biraz daha iyi sayılır.
És um proscrito. Pouco mais és que um pedinte.
iyi bayramlar 19
iyi bakalım 18
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bari 21
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi bilirim 16
iyi bakın 37
iyi bakalım 18
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bari 21
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi bilirim 16
iyi bakın 37