English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Iyi bilirim

Iyi bilirim translate Portuguese

1,079 parallel translation
Parayı, bazı zenginlerin bildiğinden çok daha iyi bilirim çünkü 27 yaşıma kadar hiç param olmadı.
Sei mais sobre dinheiro que alguns ricos, porque não tive nada até os 27 anos.
Bunları iyi bilirim.
Tenho muito jeito para isso.
- Sizin gibileri iyi bilirim. Felç geçirene kadar şu karşıda oturan adam da öyleydi.
- Conheço o seu tipo, como o homem da frente, até que ficou entrevado com paralisia.
Bu işleri iyi bilirim.
Sei disso.
Ne kadar dağınık olduğunu iyi bilirim.
Estou bem ciente do quão usadas estão.
Bu civarı çok iyi bilirim.
Conheço esta área como os esquilos.
Kırlık yerleri iyi bilirim.
Eu vonheço o ¡ nter ¡ or deste lugar.
Bu tip şeyleri senden daha iyi bilirim.
Eu sei sobre aqueles coisas melhores que você.
Evet, gayet iyi bilirim.
Sim, conheço.
Savaştan önce Güney Afrika'da yaşamıştım ve bazı yerli dillerini Almanca kadar iyi bilirim.
Vivo na África do Sul desde antes da guerra e falo algumas das línguas nativas, assim como o holandês.
Ben onu iyi bilirim.
Eu sei disso.
Seni ve o lanet kasetlerini iyi bilirim ben.
Sei tudo de ti e das tuas malditas fitas.
Çok iyi bilirim. O piçlerin canına okuyacağız mahkemede.
Vamos dar uma lição a esses pulhas.
- Evet bayım, iyi bilirim.
- Falo sim, bastante bem.
Bu oyunların hepsini iyi bilirim.
Eu conheço esses truques todos.
Kendimin ki kadar diğer insanların zayıflıklarını da çok iyi bilirim.
E aguento bem com as fatalidades da vida, mesmo as minhas.
Ben iyi bilirim. Ne olmuş sümüğe?
Querem macacos?
İnan bana, iyi bilirim.
Acredita em mim, eu sei.
Kelly'nin nasıl yarıştığını iyi bilirim.
Eu sei como o Kelly é bom.
Bunu iyi bilirim.
Eu sei bem isto.
Evet, o tipleri iyi bilirim.
Pois. Conheço homens assim.
Hayır. Bak, onu 40 yıldır tanırım. Duygularını iyi bilirim.
Ele disse... e conheço-o há 50 anos, é como se visse através do seu coração.
Bir gazinin hislerini iyi bilirim.
Sei, como se sente um veterano.
Bu hikâyeleri iyi bilirim. Bu kalbim belki 100 defa kırıldı.
Despedaçaram-me 100 vezes o coração.
Gerek yok. Bu evi iyi bilirim.
Eu conheço aqui.
Gerçekten iyi bilirim.
De facto.
Tekerlekler tarafından bırakılan kırk iki izi çok iyi bilirim.
Conheço 42 marcas diferentes de pneus.
Bakın çocuklar, ben gösteri dünyasını iyi bilirim.
Olhem, eu conheço as lides artísticas.
Beni hiç şaşırtmadı efendim. Sizin gibi tipleri iyi bilirim.
Isso não me espanta, sr. Conheço o vosso tipo.
Ama aşkın ne zaman yok olmaya başladığını iyi bilirim.
Mas sei quando um romance está a morrer
Sizin gibi tipleri iyi bilirim.
Conheço bem os da vossa laia.
Tüm hayatım burada geçti! Buraları çok iyi bilirim.
Toda a vida vivi aqui, sei ir para todo o lado!
Ayrımcılığın nasıl telaffuz edileceğini iyi bilirim!
Sei muito bem como soletrar discriminação!
Tarihi tam olarak hatırlayamıyorum. Fakat Amerikan tarihini iyi bilirim...
Talvez não acerte nas datas exactas, mas conheço bem a história dos Estados Unidos...
Müziği iyi bilirim.
Conheço música.
Senin görüşlerini bilirim, aklından ne geçtiğini de çok iyi biliyorum.
Conheço as tuas opiniões por isso sei bem o que estás a pensar.
- Orayı iyi bilirim.
Conheço muito bem essa rua.
Bana sor. İyi bilirim.
Pergunte-me, eu sei!
Oraları iyi bilirim.
Conheço-a bem.
Öyle iyi nota bilirim ki, beyazlar benim numara yaptığımı sanır..
Leio partituras tão bem que os brancos pensam que as invento.
En iyi alanları bilirim.
Conheço as melhores águas.
Bakın, iyi bir iş almanın ne zor olduğunu bilirim.
Eu sei que é difícil conseguir um bom concerto.
Senin için iyi olanı bilirim, Bu yüzden senin menajerin benim.
Sei o que é melhor para ti. Por isso sou a tua empresária.
İyi ve zehirli yılanları tanırım... ve yolları bilirim.
Posso distinguir entre répteis venenosos e não venenosos... e conheço as estradas.
Dostum fakir ama bilirim Milyonerlerden iyi, haklı değil miyim?
o meu par é pobre mas tenho a certeza ele é melhor do que a maioria dos milionários
Siluetler için neyin iyi olduğunu ben bilirim.
Eu decido o que é melhor para os Silhuetas.
Akşam yemeklerinin ne kadar uzun sürdüğünü iyi bilirim.
Sei quanto demora para jantar.
Gerçek casusu bulsan iyi olur yoksa, ben sana yapacağımı bilirim.
É melhor encontrar o verdadeiro espião ou vou-lhe tornar as coisas muito duras.
Onun yasal koruyucusu benim, ne sen ne de başkası ve onun için neyin iyi olduğunu bilirim.
Sou eu o seu tutor, mais ninguém, e sei o que é melhor para ela.
Ben, insanların herzaman iyi fırsatlar kolladıklarını bilirim.
Sempre achei que toda a gente procura algum tipo de ângulo.
Sanırım, kızımın mutluluğu için en iyi olanı bilirim mösyö.
Acho que sei o que é melhor para a felicidade da minha filha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]