English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kapıyı açacağım

Kapıyı açacağım translate Portuguese

142 parallel translation
'A'kompartımanına gidip kapıyı açacağım.
Vou a cabina'A'e vou abrir aquela porta.
Şimdi bu kapıyı açacağım.
Agora, vou abrir esta porta.
Kapıyı açacağım.
Vou deixá-lo entrar.
Bu işaretle kapıyı açacağımı biliyordun.
Sabia que abrias com este sinal.
Bu pencereden girip, kapıyı açacağım.
Vou entrar pela janela e abrir a porta.
Tamam, kapıyı açacağım. Ama içeri girme.
De acordo, abrirei, mas você não entrará.
- Geri döndüğümde, kapıyı açacağım.
Quando eu voltar abrirei a porta. Adeus, pai.
Zamanı gelince orta kapıyı açacağım, oradan atlayacaksınız.
- Largá-lo-emos pela escotilha.
Tamam, kapıyı açacağım ama kapı sıkışmış.
Está bem, eu deixo-te entrar, mas a porta está encravada.
Pekala, kapıyı açacağım.
Vamos. Sai do carro.
Gold kart olması gerekmiyor alt tarafı şu kapıyı açacağım.
Não é preciso ser um cartão dourado, só quero abrir a porta.
- Brian gidip kapıyı açacağım.
- Brian, eu vou ter de abrir a porta.
Kapıyı açacağım, bir şey yapıyorsanız vazgeçip belki giyinmek istersiniz.
Vou abrir a porta, parem o que estão a fazer e vistam-se!
Kapıyı açacağım.
Eu abro-lhe a porta, doutor.
Ben kapıyı açacağım.
Eu abro a porta.
Ben kapıyı açacağım.
Tenho que abrir a porta agora.
Kapıyı açacağım.
Vou abrir a porta..
Bu kapıyı açacağım.
Eu abro esta porta. - Vamos lá.
Kapıyı açacağım.
Mande-os entrar.
Ben kapıyı açacağım!
Vou abrir a porta!
Dianne, kapıyı açacağım, tamam mı?
Vou abrir a porta. Pode ser?
Kapıyı açacağım.
Vou abrir a porta.
Kapıyı açacağım. Tamam mı?
Fique aqui Elliot, eu vou abrir o portão!
Kapıyı açacağım.
Vou abrir as portas.
İçeriye girdiğim zaman, sizin için kapıyı açacağım.
Assim que estiver lá dentro, abrirei a porta.
Ben kapıyı açacağım.
Eu vou abrir a porta.
Sadece kapıyı açacağım, tamam mı?
Vou abrir só a porta, está bem?
Ön kapıyı açacağım.
Vá, depois abro-te a porta da frente,
Bir gün o kapıyı açacağımı ve eskisi gibi olacağını hayal ediyorum. Kucağında bir hayvan olan küçük mutlu bir oğlan ve bizde kalması için bana yalvarıyor.
Sonho com o dia em que abrirei aquela porta e voltarei a vê-lo, como era dantes, um pequenito feliz com um novo animalzinho na mão, e implorando-me que o deixe ficar com ele!
Sen herzaman kapıyı aç dersin, "Bu sefer kapıyı açacağım."
Nunca abriste uma porta, sem dizer : "Vou abrir a porta."
- Ne yapıyorsun? - Duvara tırmanıp öbür tarafa geçeceğim. Kimse yokken size kapıyı açacağım.
Vou escalar a parede e quando estiver livre, liberto-vos.
Sonra da kapıyı açacağım.
Então eu abro a porta.
Bu askı ile kapıyı açacağım.
Vou destrancar a porta com este cabide.
Kapının zilini çalacaksın. Ben de kapıyı açacağım.
Bem, vais tocar à campainha, eu vou abrir a porta...
Şimdi kapıyı açacağım, tamam mı?
Vou abrir o Portão, está bem?
Yıkanacağım, kendimi temizleyeceğim ve Gizike için gidip kapıyı açacağım.
Vou tomar um banho, limpar-me todo e abrir a porta à Gizike.
Şimdi kapıyı açacağım.
Vou abrir a porta agora.
Kapıyı vurduğunda, açacağım.
"Quando bateres, eu abro a porta."
Kapıyı açacağım.
Sim.
Bir zamanlar firavunların yaşadığı dağların içinde kayalardan bir saray inşa ettim ve orada büyük gelgitin bulacağımız yeni hayata açacağı gizli kapıyı bekleyeceğiz.
Eu construí uma palácio sob a rocha... e, em seguida, aguarde... até que a maré grande escolha... revelar uma porta secreta... depois que encontrar um novo vida.
Gidip kapıyı nasıl açacağımızı ona soralım!
Vamos perguntar-lhe como se abre a porta!
Kapıyı tam on ikide açacağım.
Abrirei a porta à meia noite.
İçeri gireceğim ve kapıyı diğer taraftan açacağım.
Vou entrar lá dentro e abrir a porta pelo outro lado.
Kapıyı nasıl açacağımızı sadece ben biliyorum.
E só eu sei como funciona a fechadura.
Bu kapıyı bir dakika içinde açacağım.
Dentro de um minuto eu vou abrir esta porta aqui.
Sistemi aşmaya çalışacağım kapıları açacağım, ama Yıldızgeçidine güç aktarmayı engelleme çabaları olacak.
Vou tentar sobrepor-me ao sistema, mas pode dificultar a ligação ao Stargate.
Ama geminin ezberlediğim plânlarında bu kapıyı nasıl açacağımın detayları yoktu.
O esquema da nave que memorizei não incluía o método de abertura desta porta.
Kapıyı da açacağım.
Eu vou abrir essa porta.
- Kapıyı dostuma açacağım. En iyi dostum eve dönüyor.
Portas abertas para o meu amigo.
- Bırak, ben yaparım. Kapıyı açacağız.
Deixa-me fazer isto.
Bu kapıyı nasıl açacağımı bulmaya çalışıyorum.
Tento perceber como se abre a porta

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]