Onu öldürecek translate Portuguese
849 parallel translation
- Eğer ona ulaşamazsak onu öldürecek..
Ele mata-a se não o apanharmos. Não nos podemos atrasar.
Onu öldürecek misin?
Vais matá-lo?
Kraliçe onu öldürecek!
A Rainha mata-a!
- Onu öldürecek! - Ne yapacağız?
Ela mata-a!
Onu öldürecek.
- Vai matá-lo.
Galovitch onu öldürecek gibi görünüyor.
Parece que o Galovitch o quer matar.
O senin öz kızın. Onu öldürecek misin?
Matavas a tua própria filha?
Gördüğüm şey kampa girmeye çalışıyordu. Onu öldürecek...
A coisa estava a tentar entrar no campo. la matar...
Roy onu öldürecek.
Roy vai matá-lo.
Bu onu öldürecek.
Isto vai matá-lo. |
Bir şey onu öldürecek kadar korkutmuş.
Algo a matou de susto.
- Pis kalleş onu öldürecek.
Esse canalha o mataria sim.
- Onu öldürecek değilim!
- Não quer que os mate!
Böyle giderse onu öldürecek.
Rusconi! Rusconi!
Ancak durdurulamazsa fiziksel ve duygusal baskılar onu öldürecek.
Mas, se isto não pára já, as pressões físicas e emocionais matá-lo-ão.
Onu öldürecek misin?
Vai... matá-lo?
Ve Mongo onu öldürecek.
Aqueles tipos matam-no.
Yani Andromeda'ya onu öldürecek kadar asit uyguladığımızda bu insanlar için de ölümcül olabilir.
Então, qualquer coisa com que ataquemos o "Andrómeda", que seja suficientemente ácida ou alacalina para matá-lo, poderia também ser letal para os humanos.
- Onu öldürecek misin?
- Vais matá-lo, se conseguires?
Sadece onu öldürecek biri için.
Só para aquele que poderia mata-lo.
Çünkü onu öldürecek kadar öldürmekten anlamıyorum.
- Porquê? Porque não sei o suficiente de mortes, para o poder matar.
Jason'dan nefret etmek için başka nedenlerin de var. ... Onu öldürecek kadar.
E tinhas outras razões para odiar o Jason e para o matar.
Onu öldürecek misin?
Quer dizer que... Quer dizer que o vais matar?
# Nero onu öldürecek.
- Nero matá-lo-á.
- Agrippinilla onu öldürecek.
- A Agripinila matá-lo-á.
Korkarım bu onu öldürecek.
Isto vai matá-la.
Ana rahminde uyurken onu öldürecek.
- Matá-la-á no útero.
Bebeğin doğmasını bekleyecek, sonra onu öldürecek.
Ele esperará o bebê nascer, e depois irá matá-lo.
Bu adam atesten ve kursundan etkilenmiyor... ama demek bu sey... onu öldürecek!
Fogo e balas não lhe podem fazer mal, mas este material... pode matá-lo.
Seni öldürecek, ya da sen onu öldüreceksin.
Ele vai-te matar, se tu não o matares primeiro.
Onu öldürecek.
Ele vai matá-lo.
Onu öldürecek misiniz?
Vão matá-lo?
KITT, onu öldürecek!
KITT, ele vai acabar por ser morto!
Adrianne tam bir karadul ve size söylüyorum onunla işi bittiğinde, onu öldürecek.
A Adrianne é uma viúva negra E digo-vos quando ela acabar com ele, vai matá-lo.
Onu öldürecek.
Vai matá-la.
Kapıyı kırdıkları zaman çocuğu bir sıçan gibi bağırdı, o da peşinden koşmuştu onu öldürecek sandık!
Vi quando deitaram abaixo a porta de casa. O filho mais novo fugiu para fora como um rato, com ele a correr atrás. Receávamos todos que o quisesse matar.
İmparator onu öldürecek.
O Imperador vai detê-lo.
Bu günlerde biri onu öldürecek.
Um dia destes alguém o mata.
Krogh onu bulursa öldürecek.
Se o Krogh o descobrir, mata-o.
Antonio, onu öldürecek miydin?
António, querias matá-lo?
Öldürecek onu, ayır şunları.
Pobre animal! Para!
Tek bildiğim, öldürecek kadar öfkelenmediğim sürece dövüşemem, dövüşemeyeceğim. Ve bu onu kaybedeceğim anlamına geliyorsa, bilemiyorum.
O que sei é que... não lutarei a menos que esteja muito louco, para ser capaz de matar e se isso significar perdê-la...
Bir şey yapmadan oturup onu kim öldürecek diye bekleyemeyiz!
Não podemos ficar sentados calmamente e esperar para ver quem o mata primeiro!
Bu onu öldürecek.
Isto vai matá-lo.
Savaşın bitmesi onu öldürecek.
A ausência da guerra matá-lo-á.
Onu... öldürecek misin?
Vai... matá-lo?
Bu bir ölçü sayılmaz. Ama o, annesini öldürecek kadar zalim değildir. Tabii keşke onu tanımış olsaydı...
Não é um informante, nem um covarde que matou a sua mãe.
Zoraide onu bu saatte uyandırdığımız için bizi öldürecek.
É muito tarde. Zoraide vai-nos matar por acordá-la a esta hora.
Onu öldüren laser ışınıymış, ama beyin hücrelerinde genişleme bulgusuna da rastladım... bir adamı önce çıldırtacak, sonra da öldürecek tarz bir basınç.
Foi o laser que o matou, mas encontrei provas de aumento das células cerebrais. O tipo de pressão que primeiro enlouquece um homem e depois o mata.
- Ne? Onu tehdit eden herkesi öldürecek.
Ele mata quem o ameaça.
Beni yarın bir gün öldürecek ama onu yakaladığımı ve esir ettiğimi daima hatırlayacak.
Vai matar-me um destes dias, mas vai lembrar-se para sempre que a apanhei, que a tive prisioneira.
onu öldürecek misin 26
onu öldürecekler 58
onu öldüreceksin 47
öldürecek 16
öldürecekler 16
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürürüm 54
onu öldürecekler 58
onu öldüreceksin 47
öldürecek 16
öldürecekler 16
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürürüm 54
onu öldürdüm 156
onu özlüyor musun 19
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu öptün mü 17
onu öldürmek istiyorum 19
onu öldürme 43
onu öldürmek 19
onu öldürmek istedim 16
onu öldürdü 49
onu özlüyor musun 19
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu öptün mü 17
onu öldürmek istiyorum 19
onu öldürme 43
onu öldürmek 19
onu öldürmek istedim 16
onu öldürdü 49