Söz sende translate Portuguese
118 parallel translation
Muldoon, söz sende!
Muldoon, assuma!
Söz sende, Howard.
É contigo, Howard.
Söz sende, Howard.
Continua daí, Howard.
Şimdi karayolu raporunu almak üzere, KMBJ'nin gökyüzündeki gözü Don Edwards'a dönüyoruz. Söz sende, Don.
Agora, um relatório das rodovias por Dom Edwards do helicóptero da KBMG.
- On dolar. Söz sende.
- Dez dólares.
Ben "Flaş Haber" den Merlee Thomas. Söz sende, Bob.
Sou a Merlee Thomas do "It's Happening Now News."
Söz sende Tom. Bu iyi değil. Ülkemizi fakir ve aptal gösteriyor.
Devo ser a pessoa mais velha da estação por, pelo menos, 40 anos.
Söz sende.
- Pode falar.
Söz sende Pete.
Com você, Pete.
Söz sende, Susan.
Susan, é todo teu.
Tekrar söz sende.
De volta a ti.
Tamam, söz sende.
Muito bem, diz.
Peki evlat. Söz sende.
Pronto, está no ar.
Söz sende Marty.
De volta para ti, Marty.
- Söz sende, Leticia.
- De volta para ti, Letícia.
JT, söz sende.
JT, é a tua vez.
Söz sende Ollie.
Ollie?
Teşekkürler Ollie. Söz sende Peter.
Obrigado, Ollie, voltamos a ti, Peter.
Söz sende Nicole.
Nicole.
Söz sende.
Podes falar.
- Söz sende, hayatım.
Mostra-nos, querida.
Ben Rick Shakely. Söz sende Marty.
Sou Rick Shakely, com a emissão para ti, Marty.
Söz sende, Howard.
- De volta a ti, Howard. - Obrigado, Diane.
Eee, Lije, söz sırası sende.
Bom, Licks, você decide.
Bundan eminim, sende bende bundan söz ediyoruz değil mi?
Sim, e tu também. Até tu! É isso o que estou a dizer!
Burada söz hakkı bende, sende değil.
Aqui quem fala sou eu, não tu.
Söz veriyorum sesimi keseceğim eğer sende konuşmazsan.
Prometo que me calo se fizeres o mesmo, e isto vai resultar.
Söz sende, Terilyn.
Diz-se que a nossa cidade é a mais romântica do mundo.
Söylemek istediğim, serin kanlılık sende doğuştan var olan bir yetenek İlişkimizi nasıl hafifleterek anlattığından söz etmiyorum bile,'Bay Birkaç Günlük Lise Flörtü'.
- Tens um dom para a "despaixão". Para não falar em dar pouca importância, "Mr. Algumas saídas no liceu"!
Eğer sende söz verirsen bir daha kavga etmeyeceğime söz veriyorum.
Se tu também prometeres, eu juro que nunca mais bulho.
Ve sende insanlara onları yavaşlatacağına dair söz verdin, değil mi?
E tu prometeste às pessoas que os irias atrasar.
Sende bu bankaya bir söz verdin Sammy, bu işe
Bem tu assumiste um compromisso Sammy, para com este banco, para com este trabalho,
Söz sende Larry.
Podes continuar, Larry.
Söz tekrar sende, Dennis.
Passo-te a emissão, Dennis.
bana söz ver Priya, beni bir daha terk etmeyeceğine söz ver ve sende bir daha bana asla bağırmayacağına söz ver ne zaman?
Promete-me, Priya. Que nunca mais me vais deixar E tu tens de prometer que nunca mais grites comigo
Amirim, sende bir kaç söz söyleyebilirsin. Bu sefer diyemem.
- Vai dizer alguma coisa à imprensa?
Sende önce de hayatımda bebekler oldu ama sana söz veriyorum bebeğim, sen sonsuza kadar bebeğim olacaksın bebeğim.
Houve amores antes de ti, mas eu prometo-te, amor tu vais ser o meu amor para sempre.
Söz sende Dave.
Dave.
Bütün dikkatim sende olur. Söz veriyorum.
Dou-te toda a atenção, prometo.
Ama sende gördüğüme göre bu söz tam senlik.
Mas, ver-te aqui hoje... diz muito de ti.
Ve silahın sende kalmasına izin vermemin tek nedeni onu kutuda saklayacağına söz vermen!
e a única razão pela qual te deixei ter esta arma foi porque tu prometeste que a deixarias na caixa!
Ve sende bundan kimseye bahsetmeyeceğine dair söz veriyor musun?
E tenho a tua palavra que não falarás disto a ninguém?
Rebecca söz hakkı sende.
Rebecca com a palavra.
"En Güzel Para Çantası Hangi Kızda" hakkında, Milly söz hakkı sende.
Deliberando "qual menina tem a bolsa mais bonita", Nelly com a palavra
Günışığı parlıyor Wendy söz hakkı sende.
Raio de Sol que brilha, Wendy com a palavra
Söz hakkı sende!
É só você.
Şimdi söz verme sırası sende.
Agora, vai ter que me prometer a mim uma coisa.
Bunun için sana söz veriyorum, ve sende bana... ne daha fazla ne de daha az.
Quero um compromisso meu e teu. De ti para mim. Para sempre, nada mais e absolutamente nada menos.
Son söz hâlâ sende.
Continuas a ser o responsável.
Hales, Mouth un başının belada olması söz konusu, sende ise daha çok heyecanlı havası var.
Hales estás bastante animada. O Mouth pode estar em sarilhos.
Tanık, söz sende.
Este tribunal sabe que esteve entre 1992 e 1997 a operar na organização como agente infiltrado e que viu inúmeras operações ilegais.
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
senden mi 32
senden başka 23
senden n 19
sende var mı 43
senden bıktım 26
senden değil 18
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
senden mi 32
senden başka 23
senden n 19
sende var mı 43
senden bıktım 26
senden değil 18