English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Alı

Alı translate Russian

163,561 parallel translation
İşgal onu tutuklamak için geldi. Baban herkesi alıp götürdü ve saklandılar.
За ней пришла Оккупация, и твой папа всех спрятал.
Gidip Helena'nın ofisindeki o dosyayı alın.
Забери тот файл из офиса Елены.
Onları alın, birinci kata gidin. Evin arkasında güvenli bir oda var.
В задней части дома есть убежище.
Bir fişek alın. Klik sesi gelene kadar yükleme bölümüne ittirin.
Держась за латунный конец, толкайте его в зарядный отсек до щелчка.
Neden özel bir askeri kuruluş bir enerji içeceği şirketini satın alır?
Зачем частному военному подрядчику покупать производство энергетиков?
Buna alışabilecek biri varsa o da sensin.
- ( лив ) Уж ты-то точно привыкнешь.
Onun adını alıyor.
Он взял её фамилию.
O da kızını alıyor.
- ( лив ) А потом взял её дочь.
Caleb geldiğinde Wally'i alıp onunla yaşamaya gidebilirim diye düşündüm.
- ( анна ) Я, наверно, заберу уОлли и поживу у КАлеба, когда он вернётся.
"Kafaya nişan alın."
"Стреляйте в голову".
Onu alıp getireceğim.
Я привезу его в участок.
Pasta kokusu alıyor musun?
- ( дэвид ) " " ешь зјпах тќрта?
Ve kim kazanırsa sığınağı o alır.
Победитель получает бункер.
Ve kazananın kabilesi sığınağı alır.
Его клан получит бункер.
Kazanan sığınağı alır.
Победитель получает бункер.
İç havadan nefes alınsın diye filltre ekledim.
Я поставил фильтр, так что воздух здесь безопасен.
Skaikru 100 yatak alıyor diğerlerinin yaptığı gibi.
Скайкру получат сто коек. Как и все остальные.
O halde kazanan sığınağı alır.
Победитель получит бункер.
Normal bir günde adaya gidiş ve dönüş ayrı ayrı 10 saati alır.
При удачном раскладе дорога занимает десять часов до острова и столько же - обратно.
Alışacaksın.
Ты привыкнешь.
Monty, sesimi alıyor musun?
Монти, ты слышишь меня?
Unutmayın birer saatimiz olacak, onları ben söylemeden açmayın, sonrasında rahat nefes alırız.
Каждого хватит на час максимум. Не включайте их, пока я не скажу, дышите экономно.
İşimi çok, çok ciddiye alıyorum.
Я люблю эту страну. Я очень серьёзно отношусь к работе.
Mr. Maddox Az önce daireniz için alınan arama emrini uyguladık. Ve banyo havalandırmasında gizlenmiş, Madrid'deki izlenebilir bir hesaba ait banka hesap cüzdanı bulduk.
Мистер Мэддокс, мы только что воспользовались ордером на обыск вашей квартиры и нашли расчётную книжку в вентиляции в ванной, которая связана со счётом в Мадриде.
Navabi ile gidip, ifadesini alın.
Заставляет передумать? Поезжай с Наваби и возьми показания.
Taktik ekip park etrafında yerlerini alıyorlar.
Боевые подразделения занимают позиции вокруг парка.
Onu alın.
Задержите его!
Tümörünün alınması gerek.
Ей нужно удалить опухоль.
Al bakalım.
Вот.
Tümörü şimdi alırım. Sonra da nakil için donör bekleriz.
Я удалю опухоль сейчас, и подождём подходящего донора.
Al sana sürpriz kaçıran.
Спойлер.
Beni içeri al.
Открой!
Hepimiz bunlardan alıyoruz.
- ( зомбиН ) Мы все с ними.
Emori, hemen nöbet setini al.
Принеси противосудорожное,
Nöbet teçhizatını al.
Возьми аптечку.
Al sana bir yerin eksildi şimdi.
Теперь у вас стало на место меньше.
Al, acele et.
Вот, быстрее.
Bu da bize 6 saatlik ön uçuş kontrolleri için 90 dakika verir, deniz fenerinden Oksijen Jeneratörünü al, iki kişilik kokpiti 8 kişiyi alacak hale getir, ve yosunlar çiçek açana kadar, uzayda açlıktan ölmemizi engelleyecek kadar yiyecek yükle.
Таким образом, у нас полтора часа на то, чтобы все проверить, принести из маяка генератор кислорода, переоборудовать двухместную кабину под восемь человек и загрузить достаточно еды, чтобы мы не умерли от голода, пока водоросли будут прорастать.
Tamam, tüpleri al.
Ладно. Подключай шланги. Харпер?
Maddie, git tüfeğimi al hemen.
Мэдди, принеси винтовку.
Al-hambri mi?
Аль-Хамри? .
Farook Al-thani
Фарук Аль-Тани.
Burada savunma alıyoruz, anı değil.
У нас допрос, а не вечер воспоминаний.
Sistemi alıp gitmelisiniz.
Вы должны забрать систему и уходить.
- Nasıl? - Bilmiyorum. Yaklaşık 1 saat önce Farook Al-thani tarafından götürüldü.
- Не знаю, но её похитил Фарук Аль-Тани больше часа назад.
Al. Tek ilgilendiğim Samar'ı bulmak.
Для меня главное найти Самар.
Farook Al-thani misin?
- Это Фарук Аль-Тани?
Al-thani doğu girişi dedi.
Аль-Тани назвал восточный вход.
Eğer Al-thani FBI'ı farkederse, Navabi ölür.
Если Аль-Тани увидит хоть что-то, кричащее "ФБР", Наваби труп.
Derin nefes al.
Сделай глубокий вдох.
Git doğu kapısını al.
Иди к восточному выходу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]