English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Alın bunu

Alın bunu translate Russian

843 parallel translation
"'Alın bunu, hepiniz yiyin.
"'Пусть каждый из вас съест это.
Evet, birisi sana mükemmel kadınla üç gün sonra tanışacağını söylediğinde, bunu biraz da not alırsın, yani...
Задайте ему тоже, мистер Кусанаги! Нет! Это не правда!
Bunu aklınız alıyor mu?
Но подозреваемый не хочет идти на встречу.
Al bunu git! Çekiç mi kullanırsın yoksa balta mı kullanırsın bilmem. Aç şunu.
возьми и сейчас же открой её.
Alın, bunu giyin.
На, возьми.
- Bunu al. - Bu kocanın ceketi mi?
- Возьмите это.
Onu bunu düşünmemelisin. Buna alışık değilsin. Başın bu yüzden ağrıyor.
А ты не думай, ты же не привык, вот у тебя и болит голова.
Bunu yaptıktan sonra, derin bir nefes alırsın ve ortaya şu çıkar...
Потом делаешь глубокий вдох, освобождаешь горло... и получается...
Bunu ağzınıza alın ve daha fazla konuşmayın. Sadece şimdilik.
Возьмите термометр в рот и помолчите, пожалуйста.
- Kim alıyor bunu, aşçın mı?
- Кто это покупает?
Akraban da olduğu için, bunu daha yakından araştırabilir. Onun rızasını alırsan, ben de veriyorum.
Так как он Ваш родственник, пусть он всё решает, а я не могу.
- Bunu yapamayanlar bile işe alınıyor.
Но другие не могут этого, и их нанимают.
Bunu da alın.
Вот, выпейте.
Biraz zaman alıyor, ama bunu bulacağını söylüyor.
Ha этo мoжeт yйти мнoгo вpeмeни, нo oн нeпpeмeннo нaйдeт пpичинy.
Bize orada olduğunu söylediğinde bunu alırsın.
Отвечай. - Был там?
Parayı alıyorum.. .. ama gerçekten bunu yapmamalıydın.
Я выбираю деньги но вам не следовало так опрометчиво поступать.
Bunu alın lütfen, bu daha iyi.
Возьмите этот. Он вкуснее.
Bunu siz alın.
Ты, отвези его.
- Bunu alın. - Hayır, hayır.
Нет, нет, нет, я не хочу обдирать вас как липку.
Hadi, askerler! Bunu alın!
Вперед, в атаку!
Sakın bunu üstüne alınma şerif.
Ничего личного, шериф.
Bunu size anlatmamın lüzumu yok. Bazıları rüşvet alır.
Некоторые берут взятки.
21. yaş gününde... ne alınacağını da bilmiyorum, ama sabah bunu gördüm ve, düşündüm ki...
Я не знаток в подарках к 21-му дню рождения, но я увидел ее сегодня утром, так что...
Bunu başardığın zaman, hak ettiğin izne çıkar ve gecikmiş terfini alırsın.
Когда вы это сделаете, вас ждет давно заслуженный отпуск, и давно полагающееся повышение.
Ama bunu sana söylememden diğerlerinin alınacağını sanmam.
Надеюсь, они не рассердятся, если я тебе расскажу.
Bunu bir düşün. Ama aklını başına al.
Сначала задумайся, а потом решай, что делать.
Benden bunu alırsın.
Вот всё, что ты от меня получишь.
- Bunu da alın!
- Заберите его.
Bunu alın lütfen. Çalmayı öğrenin.
Вот, держите, учитесь.
Senin gibilere alışkın değilim. Sende ya da bir başkasında bunu hoşgöremem.
Я не привык к такому обращению, и ни от кого этого не стерплю, ни от вас, ни от еще кого.
Kabul edersen bunu geri alırsın.
Обещай, что ты это устроишь, и тогда получишь свои бумаги.
"Bunu boktan görüşmeniz için alın" diye dışarı çıktı.
"Получи за своё грязное интервью!"
- Tomas bunu içeri alır mısın? - Elbette, Senyora. - Sağ ol.
Отнесите в комнату, пожалуйста
- Alın Alice, bunu giyin.
Накиньте, стало прохладно.
Alın. Bunu için.
На, выпей это.
İşte, bunu alın.
Вот, возьмите.
Al, bunu yatağının üstüne as.
Вот, повесишь над кроватью.
Birini alırsın, bunu koyarsın buraya, ve para çıkar.
Смотри, берёшь вот это, делаешь вот так... Сюда, и вынимаешь.
Harve, yarın Carl ile birlikte bunu alıp suya atarsınız.
Харви, Карл, выбросите завтра тушу в океан.
Deli gibi reyting alırsınız, sana bunu garanti edebilirim.
Получишь огромный рейтинг, я тебе гарантирую.
Onların içlerine lamba sokmam ve "Buna alışsan iyi edersin, çünkü büyüdüğün zaman erkekler de sana bunu yapacak." demem.
И я не буду засовывать им внутрь карманный фонарик и говорить : " Лучше привыкай, потому что это то, что будут делать мужчины, когда ты станешь старше.
Evlerinin olmasını istiyorlar, ama eski yöntemlerle bunu yapmak yüz yıllar alır.
Хотят иметь дома, а по старинке через сто лет построят.
Bunu yapmamın tek sebebi, kariyerini göz önüne alırsak peşine düştüğün her hikâyenin boş çıkması.
Я тебе очень признателен. Я делаю это лишь потому, что, учитывая твой послужной список, любой твой репортаж окажется барахлом.
Al, umarım bunu kullanmak zorunda kalmazsın.
- паято. екпифы ма лгм вяеиастеи ма то вягсилопоигсеис.
Sadece bunu şuradaki masadaki adama götürün ve istediğinizi alın.
Неси это за этим парнем.
İşte, bunu alın.
Вот, возьмите это.
Kurabiyeyi alıp kutunun içine koydum ve "Bunu alamazsın," dedim. "Anlıyor musun? Kurabiyeyi almanı istemiyorum."
отдашь мне ее? кладу печенье в коробку и говорю : " Тебе нельзя.
Hangi şarap alınır, ne giyilir, hangi oyun izlenir,... hangi gazete okunur biliyorum ve bunu sensiz yapabiliyorum.
Я знаю, какие вина покупать, что надевать, какие пьесы смотреть, какие следует читать статьи и книги - и вы мне не нужны для всего этого!
- Fazla çantam var. Bunu alın.
У меня лишний пакет.
"Kahramanımıza yol açın!" Al bunu!
- Дорогу орлам-сыщикам. Уберите.
Rambo gider, kimseyi bulamaz, Kongre bunu yutar, konu kapanır ve Rambo esir alınırsa sen ve bilgisayarların dışında kimse yaşayıp yaşamadığını bilmez.
Рэмбо прибывает на место, проверяет - пленных нет. Конгресс доволен, дело закрыто. А если его поймают - о его существовании не знает никто кроме вас и ваших компьютеров!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]