Anlaşma böyle translate Russian
169 parallel translation
Anlaşma böyle.
Boт тaкoe y мeня пpeдлoжeниe.
Anlaşma böyle değildi.
Этого в соглашении не было.
Bruce'a zarar verilmeyecek! Anlaşma böyle!
Мы договаривались, что Брюс будет невредим.
Anlaşma böyle.
Такой уговор.
- Anlaşma böyle miydi? - Evet.
Так вы договорились?
Anlaşma böyle.
Таков уговор.
İmzaladığım anlaşma böyle.
Это прописано в бумагах, которые я подписал.
Anlaşma böyle değildi.
Этого не было в соглашении.
Anlaşma böyle değildi.
Мы так не договаривались.
Anlaşma böyle.
Мы ведь договорились.
Anlaşma böyle.
- Это подходит.
Hayır, ya bu masada oynarız ya da bırakırım. Anlaşma böyle.
Вон он идет.
Anlaşma böyle.
Это сделка
Anlaşma böyle değildi. Anlaşma yapmıştık.
Я же тебе каждый месяц проценты плачу, а срок ещё не пришёл.
A-Anlaşma böyle değildi!
М-мы так не договаривались!
Anlaşma böyle değil, arkadaşım.
Но это не сделка, подруга.
Anlaşma böyle.
Такова договоренность.
Anlaşma böyle değildi.
Мы так не договаривались!
Çünkü anlaşma böyle değildi.
Потому что мы так не договаривались.
Yaptığımız anlaşma böyle değildi. Değil mi Tae Yong amca?
Мы же не об этом договаривались, а, дядя Тхэён?
Anlaşma böyle.
Такова была сделка.
Anlaşma böyle.
Такова сделка.
Kabul ettiniz ve bir anlaşma yaptınız... böyle hoşunuza gitti, değil mi?
Вы завладели землями в этой прекрасной стране! Вы сговорились и заключили сделку по своему вкусу, да?
Ben de şimdi böyle bir anlaşma yapmayı önerecektim.
Я как раз хотел Вам предложить что-то вроде свидания.
Böyle bir anlaşma yaptığım için kendimi bir güzel pataklayasım geliyor.
По-моему, это значит пнуть себя больно, если пойти на сделку с вами.
Böyle anlaşma olmaz.
Не договорились.
Bu anlaşma anlamsız. Hukuken böyle baskı altında yapılan anlaşmalar tanınmıyor.
Ни одна система права не признает соглашения, заключенного по принуждению.
Ne biçim bir anlaşma bu böyle?
B чeм тoгдa cмысл вceгo этoгo?
- Anlaşma öncesinde böyle şeyler olur.
- Перед жеребьевкой все беснуются.
Böyle bir anlaşma yapar mıydın? - Hayır.
Вы бы пошли на такую сделку?
Ben böyle bir anlaşma yapmadım.
Мне не справиться с этим.
- Ne zaman böyle bir anlaşma yaptık?
- А мы разве об этом договаривались?
Böyle bir anlaşma yapmadım!
я никогда не согласилась бы на это.
Böyle konularda pek iyi değilimdir ama belki kendi aramızda bir tür anlaşma yapabiliriz.
О кей, мистер Флинн. Я не очень хорошо разбираюсь в таких вещах, но... Может быть, мы могли бы заключить между собой соглашение...
Hiç bir "Dost" bundan böyle seninle anlaşma yapmayacak.
Ни одна Спутница не будет сотрудничать с тобой. Никогда.
Eğer babanla bir anlaşma yapmasam böyle bir yerde olabilir miydim?
Как ты думаешь, смог бы я жить в такой берлоге, если бы не сделка с твоим стариком?
Benim için böyle bir anlaşma yapamazsın.
Вам за меня ручаться так нельзя.
- Arkadaşlar arasında böyle bir bilgiyi paylaşmak için bir anlaşma vardır sanıyordum.
- Я всегда предполагал что между друзьями сущестует молчаливое соглашение делится такой нформацией.
Ben'le böyle bir anlaşma yaptığımızı hayal edemiyorum.
Вообразить не могу, чтобы у нас с Беном было такое соглашение.
Siz nasıl böyle herşeye anlaşma yaparsınız?
Как же вы, ребята, всегда создаёте договоры?
Bu fırsata böyle bir anlaşma sağladığımız için kavuştuk.
У нас появилась эта возможность потому что мы подписали договор. Мирный договор.
Anlaşma karşıtı milis güçleri, aynen okuyorum İrlanda'yı bir uçtan diğer uca yıkmaya başlamışlardır. Ve böyle suçlara bilerek karışanlar en büyük günahı işlemiş olurlar.
И все, кто причастен к этим преступлениям,... повинны в смертных грехах, они не имеют права быть допущенными... ни на исповедь ни на Святое Причастие...
Nasıl böyle bir anlaşma yaparsın Dean?
Как ты мог пойти такую сделку, Дин?
Bu doğru mu? Böyle bir anlaşma yaptın mı?
Орест, тьı заключал подобное соглашение?
Finansal bir anlaşma olsaydı ortada, onun kazandığı kadar kazanmak için hazırda beklerdi ama böyle bir şey olmayacak çünkü adam yalan söylüyor.
Она тоже финансово... ... заинтересована в этом иске. Но у вас ничего не выйдет.
Yalvarsan bile böyle bir anlaşma yapmazdım zaten.
Отлично!
Anlaşma böyle.
... на чём-нибудь, пока у меня не будет полноценного и здорового сна в терапевтической кровати Duxiana.
Böyle bir anlaşma aklımdan bile geçmez.
Сделка отменяется.
İşte Meksika açmazı budur ve anlaşmamız da böyle değildi! Güven yoksa anlaşma da yok!
Так что мы оба будем припёрты к стенке, а такого уговора не было.
Anlaşma böyle.
Таковы были условия сделки.
Beni bir kez bile böyle bekletirsen anlaşma biter.
Но если ты заставишь меня ждать еще хотя бы раз уговор теряет силу.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle iyiyim 107
böyle olsun istememiştim 16
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle bir durumda 32
böyle mi 243
böyle olsun istemedim 34
böyle işte 52
böyle konuşma 236
böyle iyiyim 107
böyle olsun istememiştim 16
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle bir durumda 32
böyle mi 243
böyle olsun istemedim 34
böyle işte 52