English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bekledim

Bekledim translate Russian

1,930 parallel translation
Bekledim.
Я же ждал.
Benden önceki çocuk gittiği için herkesin tekrar bana kalplerini açacak olmasının zor olduğunu bildiğim için bekledim.
Я ждал, думая, что это трудно для всех.... открыть свои сердца снова, после того, как мальчик, который был до меня, ушел, но...
Benim için ufak bir şey yaptığında bile hep seni bekledim.
Ждать тебя было самой простой вещью для меня,
Balthazar, bu kızı tekrar görmek için 10 sene bekledim.
Бальтазар, я 1 0 лет ждал встречи с этой девушкой.
On beş yıl kadar bekledim.
Я прождал ее 15 лет.
O adamlar seni alıp götürene kadar seni sıcak ve rahat tuttum, yanında oturup bekledim.
Холила и лелеяла. Я с тобой сидела до тех пор, пока эти люди не приехали за тобой.
Erken gittiğim için adam çıkana kadar bekledim.
Приехал я рано, и ждал его выхода.
Sevindim çünkü sana bunu vermek için tüm gün bekledim. Stresliydim.
Я очень рад, я ждал этого момента весь день, я так нервничал.
Birilerinin seni aramaya gelmesini bekledim, ama kimse gelmedi.
Я ждал, что за тобой вот-вот придут, но никто не пришел.
Ben seninle evlenmek için bir asır bekledim. Ama?
Я целую вечность ждал свадьбы с тобой, Мисс Свон но... но...
- Cevap bekledim.
- Я остался ждать ответа.
Tüm gün onu bekledim.
Я весь день жду его.
"Dünya telaş içinde, kusursuz olmak için bekledim" demişti.
Он сказал : мир торопится, а я хочу совершенства.
Tahtımı geri almak için 17 yıl bekledim.
Я ждал 17 лет чтобы вернуть мой трон
Hayır, yeterince bekledim, Dale.
Я ждала достаточно, Дэйл.
Masaları bekledim, salakları bekledim, hep anlamlı bir şey olmasını bekledim.
Ожидание заказов, дураков, ожидание не пойми чего.
Aylarca bekledim ve bekledim.
Я ждал и ждал месяцами.
O küçük çocuk için, kahramanının geri dönmesi için ne kadar uzun süre bekledim, biliyor musun?
Ты знаешь как долго длится месяц для маленького мальчика, который ждет своего героя?
Sonra tuvalete gidip bekledim.
Я побежал в туалет и стал ждать.
- Odessa'yı görmek için çok bekledim.
Я так давно хотела увидеть Одессу.
Evet öyle. Evet, artık işimin bittiğini düşünüyordum ve bu işe yaramaz kitabı elimi alıp bir ağacın altına oturdum ve bekledim.
мама. держа в руке бесполезную книгу и стал просто ждать.
Bunun için ne kadar bekledim, biliyor musun?
Знаешь, сколько я его ждал?
- Yeterince bekledim.
- Хватит ждать.
Seni bekledim.
Я ждал тебя.
O hâlde Pepper'ın "Noel Arifese'nin Üç Yüzü" partisinde neden tuvaletin dışında nöbet bekledim?
Тогда почему мне пришлось стоять снаружи у туалета на новогодней вечеринки у Пеппера дома?
Açıkçası randevumuz sonuna yaklaşırken küçük bir öpücük bekledim ama... -... sanırım zamanlaması uygun değildi.
Често говоря, я ждала, что пение на свидании нас сблизило бы... но, видимо, сейчас не самое лучшее время.
Tüm hayatım boyunca bu dünyada birinin çıkıp bana yüzük verecek kadar önemsemesini bekledim.
Эт было оно, "то самое кольцо". Я всю жизнь ждала кого-нибудь, кто разделит со мной мой долбанутый мир, и подарит мне кольцо.
Ben dışarıda arabada bekledim.
Ждала в машине снаружи.
Ben de ambulans bekledim.
Он свалил, а я ждала приезда скорой помощи.
Karanlığın çökmesini bekledim, oraya gittim ve ölüsünü buldum.
Подождал темноты, пошёл туда, а он мёртв.
Başta sigortadan para bekledim.
Сперва я ждал страховые выплаты.
Sonra da devlet yardımını bekledim.
Затем ждал компенсацию от правительства.
Bu saçmalığı yayana kadar bekle. Zaten yeterince bekledim.
Я уже начинаю говорить.
Kuzen Carter'i yıl boyunca bekledim.
Я много лет хотел разыграть кузена Картера.
Tüm gün seni bekledim.
Я ждала весь день.
Zaten on sekiz yıl bekledim.
Я и так ждал уже 18 лет.
Bütün gece seni aradım. Başına neler gelmiş olabileceğini düşünerek korkuyla bekledim.
Я всю ночь не спала, искала тебя, в ужасе, что с тобой что-то случилось...
İki saat odamda bekledim ve sadece bir veliyle görüştüm. Nerede bunlar? Herkes nerede?
Я просидел у себя два часа, пришел один родитель.
Çok istedim ama doğru anın gelmesini bekledim.
Я ждал подходящего момента.
Neden bu kadar bekledim ki?
Почему я ждала так долго?
Harap olmuş gibi hissetmeyi... bekledim, ama onun yerine, b-ben...
Я ожидала чувства... опустошения, но вместо этого, я чувствовала...
Öylece uzanıp ölümü bekledim.
Я лежал и ждал смерти.
Sonumun gelmesini bekledim,... ama Destiny mücadeleyi bırakmadı.
Я ожидал конца, но Судьбе удалось выжить.
- 2000 yıl seni bekledim.
- Я ждал тебя 2 тысячи лет.
Seninle eve yürümek için bekledim, şapşal.
Жду, чтобы проводить тебя домой, глупый.
Işığın değişmesi için bekledim.
Ну, я ждал пока загорится зелёный.
King Cross'ta bir saat bekledim, Luv.
Я целый час ждала тебя на Кингс Кросс, Лав.
Ve yapamadım ya. Sadece orada oturup bekledim. Benden tekrar etkilensin veya sadece bana baksın diye, işte öyle, bekledim.
Я просто не могла, я сидела и ждала того, что я снова начну её привлекать или чтобы она посмотрела на меня...
Tümüyle senin yanılmanı bekledim,
- Я очень надеюсь, ты ошибешься.
Reçetemi yazdırmak için kliniğe gittim kafasına çatal saplanmış bir adamın yanına oturup üç saat boyunca sıra bekledim.
- Я ходила в клинику. - Правда? За рецептом.
- Bu konuşmayı yapmak için 7 yıl bekledim.
Мы уже семь лет откладываем этот разговор.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]