English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Benimle birlikte

Benimle birlikte translate Russian

2,021 parallel translation
Ben de benimle birlikte domuzcuk avlamaya gelirsin sanıyordum.
Я надеялась, что соберёшься разорвать поросячью глотку со мной.
Bu o ve benimle birlikte bitecek.
На ней и мне всё кончится.
Dahice. Yarın işten önce benimle birlikte gel, ikimizde gidersek ucuza gelecek.
Пойдем со мной завтра перед работой, это будет дешевле чем мы просто по одной сделаем.
Tamam. Benimle birlikte tam zamanlı çalışmanı istiyorum.
Итак, я хочу, чтобы ты работала на меня полный день.
Parayı yok edin ve Sykes benden her ne istiyorsa benimle birlikte kaybolsun.
Уничтожьте монету, и чего бы Сайкс от меня ни хотел, он это потеряет.
Birkaç hafta sonra, benimle birlikte işe götürebilirim.
Пока я смогу брать его с собой на работу.
Dinle, Auggie. Eyal benimle birlikte.
Послушай, Огги, Эяль здесь.
Tavuğun uyluk damarlarının uç uca anastomozunu en iyi yapan iki cerrah benimle birlikte ameliyata girecek.
Двое хирургов, сделавших лучший непрерывный анастомоз на куриных бедренных сосудах, будут ассистировать мне.
Benimle birlikte.
Со мной.
David Lee'den benimle birlikte oy kullanmasını istedim.
Я попросил Дэвида Ли голосовать за тебя.
Sana deliler gibi aşıktım fakat beni kendine benzettin ve bir süre sonra benimle birlikte olmaktan sıkıldın çünkü aslında kendinle çıkıyordun.
Ты мне так нравился, понимаешь, и ты буквально превратил меня в женский вариант тебя самого, а потом тебе надоело встречаться со мной, потому что ты встречался с самим собой.
Yani benimle birlikte takılmayı seviyorlar sanıyordum ama galiba kendimi kandırıyormuşum.
Я просто думала, что им нравится проводить время со мной, но оказалось, я обманывала саму себя.
Kendi evini aldıktan sonra bile her pazar akşamı evime gelip o koltuğa oturdu ve benimle birlikte televizyon izledi.
Даже когда она переехала в собственную квартиру, каждый воскресный вечер она приходила ко мне и садилась в это кресло и смотрела со мной шоу. Она красивая.
Ve hala benimle birlikte olmak için zaman buluyordu.
И она все еще находила время придти и просто... побыть со мной.
Yani benimle birlikte sabahlara kadar kalmak zorundasın, bazen çok erken vakitler.
Тебе придется начинать с самого утра, иногда очень рано.
♪'cause she don't wanna go ♪ Benimle birlikte yap.
Давай со мной.
Babam aradı ve tatili benimle birlikte geçirmek istediğini söyledi.
- Позвонил мой отец, он хотел провести праздники вместе.
Ben de hep sonunda benimle birlikte Sığınak'ta çalışacağını düşünmüştüm
А я вот думал, что ты будешь работать со мной в Убежище.
ve sen, Pionim benimle birlikte Diauarum'daki karakolda yaşayacaksın.
А ты, Пионим... останешься здесь, со мной, на аванпосте в Диауаруме.
Orada benimle birlikte çalışacaksın.
Будешь работать тут, со мной.
Çünkü benimle birlikte karakola geliyorsun.
Потому что ты будешь жить со мной на аванпосте.
Kutsal Kâse'yi bana verip orduma katılmaya ne dersiniz? O zaman sizleri şerefli müttefiklerim sayıp dünyayı fethetmenin keyfini benimle birlikte sürmenize izin veririm.
Оставьте Грааль мне и вступайте под мои знамёна! и вместе мы будем упиваться блаженством покорения мира!
Ama sizden benimle birlikte etrafı gezmenizi istiyorum.
вы сами мне поможете
Benimle birlikte sayın.
Считаем вместе! Считаем вместе!
Eğer oyunu kaçırırsam, Molly deliye döner ve asla baloya benimle birlikte gitmez.
Молли психанёт и не пойдёт со мной на выпускной! - Ты это серьёзно?
# Benimle birlikte # İster misin, ister misin
ЦЕНТР ИНТЕНСИВНОЙ СЕМЕЙНОЙ КОНСУЛЬТАЦИИ Доктор Бернард Филд
Belki eve döndüğün zaman benimle birlikte bira içebilecek yaşa gelmiş olursun. Sana iyi uykular dilerim.
Может, когда ты вернешься домой, ты будешь достаточно взрослым, чтобы выпить пива со мной.
- 1950 yılında benimle birlikte misin?
- Фредди Куэлл. - Ты здесь, со мной, в 1950 году?
Tamam, tatlım, tatlım, sadece, sadece... şu anda yapacağın en iyi şey, benimle birlikte eski hayatına dönmek. Doktorun dediğini duydun. Bu senin hafızan için en iyisi.
Самое лучшее, что ты можешь сейчас сделать, снова начать жить со мной.
Travis, Brice, Billy siz benimle birlikte kaza bölgesinin batısına doğru geleceksiniz.
Трэвис, Брайс, Билл и я двинемся в западном направлении от места аварии, к озеру.
Yarın benimle birlikte yürümek ister misin?
Хочешь, завтра пойдем вместе?
Sanıyordum onu benimle birlikte.
О нем давно мечтаю.
Umutla sizinle birlikte olduğum sürece gece ve gündüz benimle birlikte olacaksınız ve kutlayacağız.
Ну, я надеюсь, что вы будете со мной и день и ночь, как и я с вами, и мы будем отмечать.
Oradayken, oradayken, benimle birlikte ben gidince ve sen gelince seninle oluyor.
Я там, я там - она со мной, а когда я уезжаю и ты там, то она с тобой.
Odada benimle birlikte bir herif daha var, başka bir polis.
" ут со мной мужик. ≈ ще один коп.
Annem benimle birlikte gelmen gerektiğini söyledi.
Мама сказала, что ты пойдёшь со мной.
Eğer, adı her neyse 16 yaşındaysa gerçekten sen de benimle birlikte yan koğuşta hapiste olursun çocuk pornosu çekmek ve dağıtmak suçundan.
Если этому пареньку и правда 16, ты будешь сидеть в соседней камере за изготовление и распространение детской порнографии.
Burada benimle birlikte.
Рядом со мной.
- Burada, benimle birlikte.
- Она здесь, рядом.
Pekala, Marti, benimle birlikte ofise gelmen gerek.
Марти, ты мне нужна.
Kraliyet danışmanım olarak sizin olmanız her an benimle birlikte olabilmeniz demek.
Если вы будете моим королевским наставником, то вы сможете быть рядом со мной всё время.
Eğer bizi gerçekten umursuyorsan, buradan benimle birlikte ayrılırsın.
Если ты и правда любишь меня, поехали со мной.
Bu ihtişama birlikte nail olmamız şerefine! Benimle alay ediyormuşsun gibi hissediyorum!
Разделим же триумф между нами... что ты издеваешься.
Evet ama sonra bana ödünç verdiği elbiseyi buldu şimdi de Mel'in onu benimle aldattığını düşünüyor. Peki kim Emma'yla birlikte?
Да, но потом она нашла платье, которое одолжила мне, теперь она думает, что Мэл изменяет ей со мной.
Bartowski Ailesinin Laneti burada bitiyor, benimle değil, bizimle birlikte bitiyor.
Проклятью Бартовски конец. Не-не из-за меня, из-за нас.
Ve sen de benimle birlikte oraya döneceksin.
И ты вернёшься туда со мной.
Bu benimle ve seninle ilgili. Bu durumda bunu bize nasıl yapar? Ancak, No Eun Seol'la birlikte olamazsın.
Нет когда ты все глаза проплакала в офисе? что за одежда на тебе?
# Benimle birlikte gitmeyi? Sana söyleyemem ne kadar çok... Shh!
Даже трудно сказать, как часто мне задают вопрос о том, что собой представляет идеальный брак.
Kathryn, benimle birlikte nefes al.
Оставайся со мной.
Kazadan önce benimle kaçmaya, hayatımızın geri kalanını birlikte geçirmeye hazırdı ama şimdi... aramalarıma bile cevap vermiyor.
До аварии она была готова сбежать со мной, провести всю жизнь вместе, а сейчас... даже трубку не берет.
Neden benimle ve benim yeni kraliyet gözetmenimle birlikte bu akşam ki kalp balosuna gelmiyorsun?
Почему бы тебе не пойти со мной и моим новым королевским надзирателем на благотворительный бал сегодня?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]