Bu çok fazla translate Russian
2,553 parallel translation
Bak, bu belgelerde hikayeler bulmak bu çok fazla iş demek. Çok fazla zaman.
Слушайте, выискивать истории во всех этих документах требует много труда и времени.
- Sana söylüyorum, bu çok fazla.
Хэмилтон, ты такой смешной. - Некоторые говорят не достаточно.
Demek istediğim, bu çok fazla kadına eziyet içeren tam zamanlı bir iş olmalı.
Должно быть это тяжёлая работа — испытывать столько скорби.
Bu çok fazla.
Это слишком много
Bu çok fazla oldu.
Упс, переборщил.
Bu çok fazla.
Это слишком много.
Bu çok fazla.
Больше, чем нужно.
Bu çok fazla.
Их слишком много.
Bu çok fazla hayvan demek. Hele ki bin yılda.
За тысячу лет вымерло немало.
Karmaşık geçmişimizi ve dahil olan tüm duyguları düşününce bu çok fazla cesaret istiyor, bu yüzden öylece söyleceğim.
Для этого нужно быть очень храбрым, учитывая нашу, эм, сложную историю, и все эти эмоции, так что... я просто скажу это.
Bu çok fazla da belirgin değil.
Она слишком толстая.
- Bu çok fazla ama.
Это слишком много.
Çok seksi, onu tek seferde bu kadar fazla etkilemeyelim ama olur mu?
Но давай не будем сразу его так впечатлять.
Atmosferde çok fazla enerji var bu bizim algıladığımız boş uzay.
В атмосфере столько энергии, в том, что мы называем пустотой.
Bu çok fazla.
Это... Крупное дело.
- Sadece saatini değiştiriyoruz. Bu kadar çok misafirimiz varken fazla bekletme yapamayız.
Мы просто меняем запланированное время. нельзя заставлять их долго ждать.
Bu odada çok fazla pencere var.
В этой комнате столько окон.
"Bu sebeple karate, akrobasi öğrenmen gerekiyor." "Zihninin çok fazla gelişmesi gerekiyor, bir dahi gibi."
"Итак, ты должен изучить каратэ и акробатику и твой разум тоже должен развиться,"
Bu sözde başarısızlıktan çok fazla eser ortaya çıktı.
Из этой, якобы неудачи, вышло много творчества.
Bu lanet bacaktan çok daha fazla beklentilerim vardı.
Я добрался бы дальше, если бы ни эта чертова нога.
Bu işin riski çok fazla.
Риск слишком велик.
Yeniden açtığın bu davada çok fazla arkadaş edinme.
Открывая это дело, друзей ты себе не найдёшь. Поверь мне на слово.
İçimden bir ses bu konuda çok fazla uğraşıyorsun diyor.
Мне кажется, вы просто зациклились над этим.
Seni çok özledim, Kenzi, Şu ana kadar bu kadar fazla özleyeceğimi düşünmemiştim.
Я скучала по тебе, Кензи, и до этого момента не представляла насколько.
Yapma, bu çok fazla.
Он кончил мне на бедро.
Bu odada riskler çok fazla.
оепбши пъд, бнглхре. оепедюире мюгюд.
Bence bu İncil üzerinden çok daha fazla para kazanabiliriz.
Думаю, мы можем срубить куда больше бабла на этом Евангелие.
Çünkü adamın kılıcını çok zayıf tutuyordu ve şimdi de kendini bu güzelliğe bakarken buldu. Daha fazla aptallık.
Вашего человека очень легко поймать и теперь он считает что смотрит на свой красивый меч.
Bu adam çok fazla komisyon alıp sadece bir kısmını bitirmesiyle tanınır.
Этот человек имеет репутацию брать на себя многое, но не доводить дела до конца.
Ve her şey olağanın dışında olduğunda da bu bazen çok fazla gelebiliyor.
А когда всё вокруг для тебя необычно... порой это становится уже чересчур, понимаешь?
Ve solumda duran bu genç adam için çok fazla şey söyleyebilirim.
И я многое могу сказать об этом молодом человеке слева от меня.
Belki çok fazla oldu ama bu kutlama günü.
Праздник все-таки.
Bu benim için çok fazla.
Это для меня слишком.
Bu hayatta pişmanlık duyduğum çok fazla şey var...,... ama sana karşı olan bu davranışım en utanç verici olanı.
Я о многом жалею в жизни, но то, как я вела себя с вами, за это мне стыдно больше всего.
Ne hakkında? Bu olayda çalışmak için duygusal olarak çok fazla emek harcaman hakkında.
Ты слишком эмоционально вовлечен в это дело, чтобы работать над ним.
- Shawn, benim yardımımla bu şeyi kazanmak için çok fazla şansımız var.
- Шон, с моей помощью, мы действительно имеем шанс победить.
Bu Rus deneyi çok uzakta değil onu eve daha fazla almak istiyorum.
Это не так далеко от русского эксперимента... Лучше отвезу его домой. Он загнал в угол американского посла.
Bu makine sadece bir asker olmaktan çok daha fazla potansiyele sahip.
Эта машина имеет потенциал, гораздо больший, чем просто солдат.
Çok uzunsa, çok fazla ve hızlı düşerler. Ve bu da kafanın kopmasına yol açar.
Слишком длинная, и он упадет слишком быстро, слишком глубоко, и тогда оторвет голову.
Bakın, hAMBLEBURGER fazla iş yapmıyor. bu yüzden çok fazla yok.
так что у меня немного денег.
Bu aralar ortam çok sıcak, çok fazla denetleme var.
К нам и так повышенное внимание в последнее время.
Will ile kişisel ve profesyonel ilişkilerimin yarattığı baskı çok fazla arttığında seni temin ederim bu baskıyı azaltmanın bir yolunu bulacağım.
Когда бремя моих личных и профессиональных отношений с Уиллом станет слишком тяжелым, Уверяю вас... Я найду способ разобраться с ними.
İkimizin de bu konuda konuşmaması için çok fazla sebep var.
С нами произошло слишком много, чтобы об этом не говорить.
Caleb ailesi hakkında çok fazla konuşmazdı ve sonra annesi onu buldu. Bu da... bazı şeyleri değiştirdi.
Калеб особо не распространялся о семье, а потом мать нашла его, и это все изменило...
Bu arada, hazırladığım bu dökümanı bir incelersen, çok sevinirim. Hem bizler hakkında daha fazla bilgi sahibi olursunuz, hem de soracağınız sorular konusunda yardımcı olur. Peder sizle sadece yarım saat kalabilecek, sonra da parti başlayacak.
там немного больше информации о нас и должно вам помочь с вопросами он будет на встрече только пол часа а затем начнётся вечеринка
Bu çok karmaşık bir hal aldı. Madem ki, bu insanlar burada yaşamaktan mutlu, onlara hayırlı olsun, ama, ben daha fazla karışmak istemiyorum. Ben, bittim.
ну мы и облажались эти люди счастливы быть здесь рад за них, но я не хочу больше иметь с этим дело я закончил также, если она под наркотой и спит с этим мужиком то в чём смысл этого места?
Çok fazla iş demek bu.
Это слишком хлопотно.
Ondan sonra da kaderimiz onun elinde olacak ve tüm evliliklerimiz de. Biliyorsun, bu ailede çok fazla kız var, Richard.
И тогда он будет контролировать наши судьбы, и все браки, а в этой семье много девушек, Ричард.
Bu rolü oynayacağımı sanmıyorum, benim için çok fazla.
Я не могу сыграть эту роль. Слишком трудная.
Bu bana çok fazla baskı yapıyor.
Это слишком для меня.
Bu iş geri dönüşünü hafifletmek için çok fazla olmuş.
Это не так уж и облегчит вам начало работы.
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok heyecan verici 50
bu çok hoş 216
bu çok korkunç 105
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok heyecan verici 50
bu çok hoş 216
bu çok korkunç 105
bu çok doğal 48
bu çok doğru 46
bu çok para 46
bu çok ilginç 132
bu çok kötü oldu 29
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok güzeldi 52
bu çok saçma 642
bu çok kötü 494
bu çok doğru 46
bu çok para 46
bu çok ilginç 132
bu çok kötü oldu 29
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok güzeldi 52
bu çok saçma 642
bu çok kötü 494
bu çok kolay 78
bu çok önemli 351
bu çok tuhaf 143
bu çok iğrenç 62
bu çok tehlikeli 167
bu çok gülünç 58
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16
bu çok önemli 351
bu çok tuhaf 143
bu çok iğrenç 62
bu çok tehlikeli 167
bu çok gülünç 58
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16