English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bu çok kötü

Bu çok kötü translate Russian

2,790 parallel translation
Bu çok kötü.
Это так ужасно
Yarışma kapıda sayılır, bu çok kötü oldu.
И соревнования скоро... это плохо.
Bu çok kötü
Это очень плохо.
Ben de buna inanmak istiyordum bu çok kötü.
И я изо всех сил хотел верить в это так.
Bu çok kötü çünkü Serena ve Dan'in Şükran Günü yeniden bağlantıya geçmeniz için harika bir fırsat bence.
Очень плохо, так как праздничный прием Серены и Дэна станет отличной возможностью помириться.
Bu çok kötü.
Это очень плохо.
Bu çok kötü. Beğenmedim.
Что ж, это отвратительно, и мне это не нравится.
İşte bu çok kötü.
Это плохо.
Bu çok kötü.
Чтож, это очень плохо.
Bu çok kötü.
Сильно.
Bu çok kötü bir fikir beyler.
Ох, плохая это идея, парни.
Bu çok kötü bir fikirdi.
Это была плохая идея!
Hayır, bu çok kötü bir fikir.
Нет, это очень плохая идея.
Bu çok kötü işte.
Да, это зло.
Özür dilerim, bu çok kötü bir fikirdi.
Извини, это была ужасная идея.
Bu çok kötü, çünkü gerçekten haylaz doğal çift manalı şeylere bayılırım.
Очень жаль потому что мне нравятся грязные двусмысленные выраженьица о природе. Да ну?
Bu çok kötü bir fikir.
Это никчемная идея.
Bu çok kötü bir laf.
Но это же плохо!
- Sessiz ol. Fakat bu çok kötü, gerçekten öyle.
Но это н-невыносимо, в самом деле.
- Bu çok kötü!
Все они геи!
Bence bu çok kötü değil.
Это вроде бы ничего.
- Bu çok kötü.
— Знаешь, было бы не так плохо,
Evet, ben "The Spectator" daki hikayenin tek seferlik bir olay olduğunu sanıyordum, ki bu benim için çok kötü çünkü Graydon reklam yerleri için sizin on katınız kadar para alıyor.
Да, я думаю, что "Наблюдатель" был единоразовой публикацией, которая не выгодна для меня, потому что Грейдон берет в десять раз больше за рекламу, чем ты.
Gil Öğretmenim bu adamın, doktorun vücuduna ola ki kötü bir şey yaparsam çok kızarsınız, değil mi?
Учитель Киль... если... Что-то случится с телом доктора Со... вы разозлитесь.
- Şuan önemli olan bu değil. - Çok kötü kokuyor.
ну и вонища!
Tae San, senden yardım istemeyecektim ama bu Do Jin çok kötü biri galiba.
я правда не хотела просить тебя о помощи. Ким До Чжин вредина.
Bir şeyi bu kadar çok isteyip sahip olamamak çok kötü olmalı.
Это так мучительно, когда страстно желаешь чего-то, но не в силах получить.
- Bu sefer rezil rüsva oldun Otis. - Çok kötü hissediyorum.
Ты в самом деле переплюнул себя в этот раз, Отис.
Çok kötü bir şoktu ama yemin ederim bu işle bir alakam yoktu Daphne.
Это ужасное потрясение, но я клянусь, что не имею к этому отношения, Дафна.
Bu çok ama çok kötü.
Это очень-очень плохо.
Ya bu zanlı gerçekten çok çok iyi ya da bu şimdiye kadarki en kötü komşu izleme programı.
Дом хорошо виден. Либо этот субъект и впрямь очень хорош, либо это наихудшая программа "Соседский дозор".
- Bu çok kötü.
That stinks.
Arthur, bu konuda çok kötü hissediyorum.
Артур, мне очень неудобно.
Rhys'in durumu kötüleşti çok daha kötü oldu ve bu statüsünü değiştirdi.
Рис стало хуже, значительно хуже, поэтому меняется его статус.
136 kiloluk bu hayvan bana saldırırsa, çok kötü olur.
Если он нападет на меня, это животное весит 140 кг и это безумие, понятно?
Hayır, bu çok daha kötü.
Нет, нет, это намного хуже.
- Çok kötü bu dostum.
Как жестоко.
Çok kötü değil bu.
Чтобы я полегче с тобой.
Bu kadın çok kötü yaralandı. Ciddi bir kafa travması geçirdi. Millet, neyiniz var sizin?
Со мной тяжелораненная женщина, женщина с тяжелой травмой головы, что с вами, люди?
Bu bölgede neredeyse 8000 kişi. Durum çok kötü.
¬ нашей зоне около восьми тыс € ч. — итуаци € очень хренова €.
Bizimkilerin, bütün bu sevgili şeyleri ortaya çıkmadan birleşmemeleri çok kötü.
Жаль, что твоя мама и мой отец не познакомились до того как объявился хахаль.
Bu şubede çok kötü işler çeviren birkaç kişi olduğundan şüphelendiğimizi söylememe gerek yok.
Bceм извecтнo, чтo мы пoдoзpeвaeм, чтo нeкoтopыe люди в этoм филиaлe зaнимaютcя гpязными дeлишкaми.
Bu nedenle onun çok kötü biri olduğu söylendi.
Отсюда и упоминание о нем как о жестоком человеке.
Bu çok... kötü!
Это просто... фу.
"Eğer bu küçük, üzücü konuşmayı dinliyorsanız, ben vefat etmişimdir." "Ve bununla ilgili en kötü şey ise, hayatta en çok sevdiğim iki kişi kızım saydığım Rose ve torunum saydığım Josh'la birlikte olamıyor olmamdır."
Если вы слушаете эту речь, значит, я уже мертва, и самое страшное в этом то, что я не смогу больше проводить свою жизнь с теми, кого я больше на свете люблю, мою почти-дочь Роуз, и почти-внука Джоша ".
Hacı bu sandviçler çok kötü.
Эти сэндвичи такие невкусные.
Bu konu açılmışken Bay Pendrick, bir sorum olacak sizin mali yönden çok kötü durumda olduğunuzu sanıyordum.
Да, и в этой связи, мистер Пендрик, если мне будет позволено... я думал, вы разорились.
Oh, bu çok kötü.
Ох, какой кошмар.
Bu kadar çok sevdiğin bir şeyde nasıl bu kadar kötü olabilirsin?
Как можешь ты быть так плох в том, что так сильно любишь?
Senin yüzünden yakalanması Nico, bu ölümden çok daha kötü bir kader.
Остаться наедине со своими ошибками, Нико, судьба гораздо худшая, чем смерть.
Bu saçları oğullarımızın başlarından aldım. Gördüğün üzere Siggy böylesi şeyleri bildiğin zaman zengin ve yaşlı biriyle evlenmek çok da kötü gelmiyor.
Я взял вот эти локоны их волос. свадьба со старым богачом не так уж плоха.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]