English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Durum şu

Durum şu translate Russian

765 parallel translation
Tamam. Evet. Durum şu ki.
Ладно, итак, дело вот в чём.
Durum şu ki, bir nedime olmayı çok isterim ancak benim olmam ve Valencia'nın olmamasın adil olduğunu düşünmüyorum.
Штука в том, что я хотела бы стать подружкой невесты, но, по-моему, будет нечестно, если я буду подружкой, а Валенсия – нет.
Durum şu.
Тут такое делается!
Durum şu ki... kalbi pek iyi durumda değil.
У него слабое сердце.
Pekala, durum şu. Bubber'ın son hapse girişinden bir gece önce biri ona bu olayı anlatmış.
Перед тем, как отправится в тюрьму, Баберу кто-то рассказал одну историю.
durum şu ; arkadaşlarımdan biri bir yerlerden, çok fazla, ömrüm kalmadığını öğrenmiş.
Депо вот в чём : мой друг где-то узнал, что у меня.
Bayan Hedgeworth'ün telefonundan sonra durum şu :
Суть сообщения миссис Хэджворт такова :
Ancak evren genişliyorsa dördüncü bir boyut olsun olmasın galaksilerden görülen kesin durum şu :
Но если вселенная расширяется, независимо от того, искривлена она в четвертом измерении или нет, наблюдатель в любой галактике увидит одно и то же :
Hayır, durum şu haliyle yeterince kötü zaten.
- Нет! Незачем обострять и так уже напряженную ситуацию.
Dinleyin. Durum şu.
Слушайте внимательно.
Durum şu, Peach eminim herkes onun bir kaza olduğu konusunda hemfikirdir.
Дело в том, Пич... Я хочу сказать, большинство сходятся на том, что это был несчастный случай.
Durum şu.
Ситуация такова.
Durum şu ki, medya şu tüm tek parti iki grup sistemini... George Bush'un bu yetkiye % 54 oyla geldiğini söyleyerek gizlemeye çalışıyor.
СМИ поддерживают систему из одной партии и двух фракций, утверждая, что Джордж Буш взял мандат с помощью 54 % голосов.
Tüm saygımla Sir Henry, durum şu ki,... General Wellesley Teğmen Sharpe ve adamlarını benim emrime verdi.
При всем уважении, сэр Генри, дело в том, что генерал Уэлсли отдал лейтенанта Шарпа и его людей в мое распоряжение.
Durum şu. Yeşil hattı aşan tüm suçlar.
Все преступления, пересекающие зеленую линию, наши.
Durum şu ki ben seninle konuşuyorum.
Но так получилось, что сейчас я разговариваю с тобой,..
Eğer kalırsan kocam seninle daha çok ilgilenecek tabiki benimle de daha az. Ama bu durum benim için daha uygun şu anda.
Если вы останетесь, мой муж будет больше смотреть на вас, и меньше на меня, что сейчас мне и нужно.
"Cornbelt Kredi Şirketi" Hayır, şu aralar durum pek iç açıcı değil, Al.
ТРАСТОВАЯ КОМПАНИЯ КОРНБЕЛТ
Şu an için durum iç karartıcı.
Это угнетает.
Ama şu anki durum daha önemli.
Но сейчас речь не об этом.
Şu anda durum... bu yüce kurulun ellerinde.
Всё зависит теперь... от сената.
Bu konunun hepimizi ilgilendirdiğini anlamıyor musun... Gizliliği elden bırakmanı gerektiren bir durum varsa o da şu an.
Неужели вы не видите, что это касается всех нас что настал момент нарушить молчание.
Şu anki durum da yeterince iyi değil, Selina.
Как есть - недостаточно, Селина.
Spock'un ön duruşması için hemen toplanıldı. Yıllardır hizmetteyim ve şu anda gördüklerim çok acı bir durum.
За все годы моей службы это самый тягостный момент.
Şu anda durum, şaka kaldıramayacak kadar ciddi.
но ситуация очень серьезная. Слишком серьезная, чтобы шутить.
Bayan Judd, şu durum hakkında bir şeyler yapabilir misiniz?
Мисс Джадд, вы знаете что-нибудь об этом?
Şu anda sadece acil durum ışıkları yanıyor.
Но там неполадки с электричеством.
Durum tam şu anda tehlikeli değil.
- Ситуация не грозит прямой опасностью.
Şu durum çok rahatsız edici.
Это рагу просто отвратительно.
Şu anda da durum burayı alacağını gösteriyor.
Похоже, что он получит заведение.
Teresa, özür, öyle demek istemedim, şu anda zor bir durum var.
Тереза, извини, я не хотел, но сложилась трудная ситуация.
Frank, durum şu.
Итак, Фрэнк, ситуация следующая.
Şu an bombalama görevinde değiliz, acil bir durum içindeyiz.
Но я получил сигнал готовности выпуска. Это ошибка. Сбрасывания бомбы не будет.
Pekâlâ durum şu.
Итак...
Şu an içinde olduğun durum gibi. Birine yardım ederken, diğerine zarar veriyorsun.
Никогда заранее не узнаешь, кому поможешь, кто это использует, а кому это пойдет во вред.
Bu durum, şu an söyleyeceklerimi söyleyebilmemi güçleştiriyor.
И поэтому для меня будет еще труднее сказать то, что я собираюсь сказать.
Peki Bolivya'daki şu esrarengiz durum neymiş?
Ну, что там за тайна в Боливии?
Sağlık harekât ekibinin kayboluş tarihi : 2031. Şu anki durum :
Экспедиция прекратила существование : 2031 г. Текущий статус : ограниченный доступ.
- Bazı yağma olaylarının olduğu doğru ancak şu anda dükkanlar koruma altında ve durum sakin.
- Да, были факты мародерства, но сейчас магазины под охраной и все стало спокойно.
Şu ana dek acil durum yetkileri konusunda bir şey duymadık.
Нас еще не информировали о передаче власти.
Bu, şu demek : insanlar ve kitleler, kendilerini ruhsal anlamda yönetmekten acizler Durum, makrokozmozda kendini hükümet ve dini kurumlarda açıkça gösteriyor
Это означает что люди и масса, испывают недостаток в способности управлять собой на психическом уровне, и это проявляется в макрокосме как правительство и организованная религиозная власть.
Ve organizma için hayati bir durum söz konusu olduğunda kendini gösterir şu anda, kendimiz belirleyeceğimiz tarihi bir noktadayız
Мы сейчас в точке истории в которой мы выберем.
Bu durum sadece su rezervlerini korumak için.
Ну, это сохранит нам неприкосновенный запас воды, дорогая.
.. Anlaşma çalışmalarında son durum, Şu anda elimizde bir şey olduğunu söyleyemem Teröristlerin istedikleri yapılmaz öyle değil mi?
... является последним результатом дипломатии тогда не можем точно так же заявлять,... что терроризм имеет одинаковые требования.
Şu anda rezil bir durum var!
[Хрипит]
Bu gece kelimeler ağzımdan pek iyi çıkmıyor... şu anda tek söylemek istediğim... durum... onu gerektiriyordu ve...
ну... что я могу сказать... прямо сейчас... это что... обстоятельства... и- -
Şu an durum biraz karmaşık.
У меня столько проблем.
Şu... kız. Şey, aslında, şu an şeyde... Durum böyle olduğu sürece...
Ах да, она... обстоятельства так складываются... в общем, она не придет.
Şu andan itibare bu tatsız durum bitti, şu çiftin bir resmini çekelim.
Теперь, когда все неприятное позади, давайте снимем пару.
Dünyada şu an belki de üç acil durum var.
В данный момент во всём мире имеют место три критические ситуации.
Durum öyle olsaydı, şu anda burada olamazdınız.
Не было бы аппетита, джентльмены, вы бы сюда не пришли.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]