English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kal

Kal translate Russian

65,468 parallel translation
Çalıştırdım, böyle kal!
А ну-ка стой.
Hoşça kal Bay Ehrmantraut.
До свидания, мистер Эрмантраут.
Yoksa Fred Çakmaktaş gibi çalışmak zorunda kalırdım.
Иначе пришлось бы разыгрывать Фреда Флинтстоуна.
Lütfen kal.
Пожалуйста, останься.
Bana kalırsa sadece bir şeyin kanıtı.
И я утверждаю, что она доказывает лишь одно :
Bana kalırsa cevap çok güçlü bir evet.
Я считаю, что ответ - безоговорочно, да.
Hoşça kalın.
Пока.
Bana kalırsa değişen hiçbir şey yok, tamam mı?
Пока я в деле, ничего не изменилось, ведь так?
Güzel kısmı aynı kalıyor, bedava yayın.
И опять же самое приятное - бесплатный эфир.
Bana kalırsa burada daha önce Duke City Koltukları'nı duymamış yüzlerce, hatta binlerce yeni müşteriyle satışlarını katlama imkanın var.
И вот что я вам скажу : это ваш шанс увеличить продажи на сотни... Чёрт... Речь о тысячах покупателей, которые про вас и не слышали.
Şimdi benim bütün kuyularım Texas tarafında kalıyor.
Итак... на техасской стороне со скважинами всё нормально.
Müvekkiller zararlarını çıkarıyor, yanına da sağlam bir miktar kalıyor.
Клиентам возмещают ущерб, плюс выплатят круглую сумму.
Bana kalırsa ona ne iş verirsek verelim üstesinden gelebileceğini kanıtladı.
По-моему, она уже доказала, что может со всем справиться.
- Sağlıcakla kal, kanka.
- Мир, брат.
Muhtemelen kardeşinin sinir krizi geçirmesinin sebebi Jason'dır, ve şu an bakım evinde kalıyor değil mi?
Джейсон возможная причина того, что твоя сестра получила нервный срыв и сейчас живет в интернате, не так ли?
Hikayeme bağlı kalıp seni koruyacağım.
Я буду придерживаться своей версии. Я смогу защитить тебя.
Bu benim ilk kalıcı işim.
Это моя первая постоянная работа.
Yani oraya gidersen kamyonette kal.
Так, что, если пойдешь, то оставайся в грузовике.
Yani bu bir hoşça kal hediyesi mi?
Так этот смычок, это прощальный подарок?
Hoşça kal.
Пока.
Gerçekten zeytin dalı uzatmak istiyorsan benim sahipliğimde bir gece yatıya kal.
Если ты правда хочешь примирения со мной, приходи ко мне на ночёвку.
Bu gece odamda kalır mısın, Polly?
Полли, ты останешься сегодня со мной?
Hoşça kalın, Bay Meachum.
Прощайте, мистер Мичам.
Burada kal. Kıpırdama.
Оставайся здесь.
Hoşça kal, denizci.
Прощай, морпех.
Evinde ölüp kalırsan evinin değeri yarı fiyatına düşer, sadece senin evininki de değil.
Если ты сконаешь в этом доме, его стоимость упадет вдвое, и не только его.
Sen hapsi boylayınca ev bana kalırdı.
Деньги мне бы пригодились.
Olduğun yerde kal.
Оставайся на месте.
Kalıp sohbet etmek isterdim ama katater laboratuvarında hastam bekliyor.
Я бы с удовольствием поболтал, но у меня пациент в лаборатории, надо идти...
Hadi yukarı çıkalım.
Давай вернёмся наверх.
Kızım Emily ışıklar açık uyumak zorunda kalıyor.
Моей малышке Эмили пришлось спать с включенным светом.
Hatta kalın lütfen.
Пожалуйста, не вешайте трубку.
- Kalıyorsun.
- Ты остаешься.
Hayır, hayır, bu konuda konuşalım. Sadece kal.
Нет, давай поговорим об этом.
Parmağım kalınlığında bir iple boğulmuş.
Его задушили верёвкой толщиной примерно в мой палец.
Tuğlacıyım. ortağınız ortadan kaybolur, angarya sana kalır.
Я - каменщик. Если напарник не приходит, тебе хана.
Yüzmek için kalıyordu.
Он остался поплавать.
Geçmişi temiz bir insan, St Mary kilisesinde sesi kalınlaşıncaya kadar bir çocuk sarkıcı.
За ним не числится никаких нарушений, пел в хоре в церкви Святой Марии, пока голос не сломался.
- Onunla kalırım.
- Я с ним посижу.
Yoksa kendimize başka bir iş bulmak zorunda kalırdık.
Иначе нам пришлось бы искать нормальную работу.
Haydi, çıkalım buradan.
Дaвaйтe yйдeм oтcюдa.
Benimle kal.
Ocтaньтecь co мнoй.
Ya da benimle kalırsın.
Или мoжeтe ocтaться co мнoй.
Ben işimi bitiririm, sen de hayatta kalırsın.
Я зaкoнчy дeлo, a вы ocтaнeтecь в живыx.
Aksi takdirde saldırıya karşı savunmasız kalırız.
Иначе вы уязвимы.
Tahmin yapmak zorunda kalırsam... Hayır derdim.
- Честно говоря, я в этом сомневаюсь.
Benimle kal.
- Так останься.
Benimle kal.
Побудь со мной.
Burada kal ve gün boyunca kaçağı oyna.
Останься. Давай ты сегодня прогуляешь.
Hoşça kal.
- Пока.
Nerede kalıyorsunuz?
- А где вы остановились?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]