Ne kadar translate Russian
83,696 parallel translation
Ne kadar fena bir bayan.
Какая неприятная женщина.
Ne kadar güce ihtiyacım olacağından emin değilim.
Только вот не уверен, сколько мне понадобится мощности.
Ve ne kadar hızlı olduğumuda biliyorsun.
И ты знаешь, какая я быстрая.
Daha ne kadar süre burada kalacağım?
Как долго мне здесь оставаться?
James'in çağrıldığını zannettiğini biliyorum, fakat bunun ne kadar çılgınca olduğunun farkına varman gerek, değil mi?
Я знаю, что Джеймс думает, что это его призвание, но ты-то должен понимать насколько это безрассудно, да?
Reaktörün patlamasına ne kadar var?
Сколько осталось времени до взрыва реактора?
Ne kadar sürede reaktörü etkisiz hale getirebilirsin?
Через сколько ты сможешь отключить реактор?
Yeni silahımı ne kadar çok sevdiğimden bahsetmiş miydim?
Я вам рассказывала, как я люблю новую пушку?
Ne kadar güzel.
Просто отлично.
Daxam'da, ne kadar çoksa o kadar iyidir.
На Даксаме её чем больше, тем веселее.
Yapmak zorunda olduğu ne kadar berbat bir durum.
Это ужасная вещь.
Çok hayalperest ve yakışıklı ve komik, hayatımın en berbat randevusuna döndüğüne ne kadar şok olduğumu hayal edebilirsin.
Он такой задумчивый, красивый и забавный, и представь себе, насколько я была шокирована, когда получилось так, что это оказалось самым худшим свиданием в моей жизни.
- Ne kadar hızlı?
- Насколько быстрее?
Dinle beni, Metallo sentetik kriptoniti ne kadar kullanırsa, o kadar hızlı bozuluyor.
Послушай, чем больше синтетического Криптонита использует Металло, тем быстрее он разрушается.
Evlenene kadar bana ne yapacağımı söyleyemezsin!
Ты не можешь говорить мне, что делать, пока мы не поженимся.
- Ne kadar da centilmensin.
- Как по-джентльменски.
Amazonlarda ne kadar süredir çürüyorduk bilmiyorum ama...
Не знаю, как долго мы были на Амазонке, но...
Birden çılgınca mutlu olmaya kadar sıralamasında, ne kadar çılgınca mutlusun?
По шкале безумного счастья, насколько безумно ты счастлива?
Dönmek istediğinizde dönmeniz ne kadar şanslı oldu.
Какое приятное совпадение, что Вы вернулись именно сейчас.
Demek istediğim ne kadar da iyi bir yetenek.
В смысле, какой сюрприз.
Bak şehirden ayrılınca herkes ne kadar nazik.
Видите, какие все добрые вне города.
Ama ne kadar iyi "Winn" demenden daha çok etkilendim.
Но мне больше всего нравится то, как хорошо ты говоришь "Уинн".
Aman ne kadar düşünceli.
Как предусмотрительно.
Onlarla ne kadar zamandır birliktesin?
И как долго ты с ними сотрудничаешь?
Mon-El, hizmetçilerine sarayda ne kadar iyi davranıldığını hatırlarsın.
Мон-Эл, ты же помнишь как хорошо обращались со слугами во дворце?
Çünkü kraliyet ailesi halkını sarhoş ve dikkati dağınık tuttu ki ne kadar baskı altında olduklarının farkına varamadılar.
Потому что королевская семья всё время опаивала приближённых, поэтому они не замечали, как их унижали.
Bunun hakkında ne kadar sakin olduğumu görüyor musun?
Видишь, как спокойно я отреагировала?
300 kuvars tacı ne kadar ediyor? Çok.
Триста кварцевых крон, это сколько?
Seni ne kadar süredir aradığımızı biliyor musun?
Ты знаешь, как долго мы искали тебя?
Restoranda ne kadar üzgün olduğunu görünce gidip konuşmak istedim.
Я хотела поговорить с ней после того, как увидела, как ты расстроилась в ресторане.
Ve ondan önce, ailene gittiğinde gerçekten neler olduğunu ve ne kadar kötü tepki gösterdiklerini anlatmadın.
А до этого, ты не рассказала мне правду о том, как действительно твои родители отреагировали на твою ориентацию. И как плохо они отреагировали.
Mon-El'e ne kadar değer verdiğini biliyorum.
Я знаю, как сильно ты волнуешься о Мон-Эле.
Sana sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu söyledi.
Да. Она сказала, что мне повезло с тобой.
Ne kadar süredir birlikteydiniz?
Сколько вы были вместе?
Biomax hakkında ne kadar biliyorsun?
Что вы знаете о Биомакс?
Ne kadar süreliğine?
Как долго?
Ve her ne kadar mücadele içinde olsada masada yemek olduğundan hep emin oldu ve bana üniversiteye gitmem için yeterince para kazandı.
И несмотря на то, что были проблемы, он всегда старался, чтобы у нас была еда, и у него было достаточно денег, чтобы я поехал в колледж.
Bu dünyadan biriymiş gibi davrandım çünkü annenin uzaylılardan ne kadar nefret ettiğini biliyordum.
Я претворилась человеком, но только потому, что я знаю, как сильно твоя мать ненавидит пришельцев.
Bunun ne kadar zor olduğunu bilirim.
Я знаю, каково это.
Ne kadar farklı olduğunun farkında bile değildim.
И я даже не понимал, насколько он был другим.
Ne kadar cömertsin.
Как великодушно с твоей стороны.
Ne kadar süre çift terapisinde kaldınız?
Долго вы проходили семейную терапию?
Ne tuhaf. O kadar şeyi görebiliyor ve yapabiliyorum ama sana yaptıramayacağım nadir şeylerden biri bu.
Забавно, я всевидящ и могущественен, но это одна из тех вещей, которые я не могу тебя заставить сделать.
Ne kadar heyecanlı!
Это так волнующе.
Ne kadar devrimci.
Как революционно.
DEO'da konuşamayacağın kadar çok gizli olan şey ne?
Что за страшный секрет, о котором мы не смогли поговорить в ДЭО?
En son ne zaman bu kadar şanslıydık?
Когда... Когда в последний раз нам так везло?
Ve şimdiye kadar, filmlerde kız genellikle erkeği her ne salak şey yapmışsa affediyor.
И обычно в фильмах, девушка прощает парня какую бы глупость он ни сделал.
Selam. Bu kadar acil olan ne?
Что так срочно?
Ne zamana kadar?
До какого времени?
- Peki seni bu kadar meşgul eden ne?
Да, и чем ты была занята?
ne kadar güzelsin 38
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar iyisin 19
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar iyisin 19