English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ N ] / Ne kadar üzücü

Ne kadar üzücü translate Russian

181 parallel translation
Doğru söylüyor. Ne kadar üzücü!
- Это ужасно.
Ne kadar üzücü.
Это грустно.
Bu çocuk çok mükemmel, çok yetenekli, gerçekten son derece yetenekli. Ne kadar üzücü, değil mi?
Двадцатый Век Полёвка представляет'Семафорная версия Грозового перевала'
Kendi ellerimle yetiştirdiğim... On Kutsal Emre uymayı öğrettiğim... iki delikanlının... ağzı bozuk, iğrenç tavırlı iki hırsız olarak... geri dönmeleri ne kadar üzücü.
Мне очень грустно и больно... что два юноши, которых я учила... верить в 10 заповедей... вернулись ко мне как два вора с грязными языками и дурными намерениями.
Ne kadar üzücü.
Да да да.
Ne kadar üzücü!
Какое несчастье!
Ne kadar üzücü değil mi baba? Hapishaneye beyaz bir adam olarak giriyor ve lanet olası bir zenci gibi çıkıyor.
В тюрьме ты, значит, вел себя как белый, а теперь ты разговариваешь как черномазый.
Gerçekte nasıl biri olduğunu bilmek ne kadar üzücü biliyorsun. Bunu insanlardan sürekli saklamanı izlemek acı verici.
Мне было тяжело знать, какой ты есть на самом деле и видеть, как ты скрываешь это от людей.
Bunun ne kadar üzücü olabildiğini kesinlikle anlayabiliyorum.
Я, конечно, понимаю, что это очень неприятно...
Ne kadar üzücü, peder. Tam da eğlenmeye başlamıştım.
Жаль, мне только начало нравиться.
Ne kadar üzücü.
Как печально.
Taş kafa olmaması ne kadar üzücü.
Какая жалость, он не был достаточно твердолобым.
Dünyanın en güzel dudaklarına sahipsin ama en pis lafların onların arasından dökülmesi ve en edepsiz yerlerde gezinmeleri ne kadar üzücü.
Больше всего мне обидно, что у тебя самые красивые губы, которые произносят самые отвратительные и неприличные слова.
- Aşka ne kadar üzücü bir yaklaşım.
Какой печальный взгляд на любовь.
Ne kadar üzücü.
О, как печально.
Ne kadar üzücü.
- Это ужасно.
Ne kadar üzücü.
Какой удар.
Anne yok, ne kadar üzücü.
Нет мамы - это ужасно.
Ne kadar üzücü.
Хммм, это так печально.
Bana verilen ilk buket, veda etmek için. Ne kadar üzücü.
Первый в жизни букет - прощальный...
Ne kadar üzücü görüyor musunuz?
Видите, как это печально?
Ne kadar üzücü. Ver de ben konuşayım.
Вот черт, дай мне с ней поговорить.
Ne kadar üzücü.
Какая жалость.
Yani bunu ödemek zorundasınız. Ne kadar üzücü.
Но теперь Вам надо её выкупить.
Az önce bütün en iyi skorlarına geçtim, ne kadar üzücü.
Я только что побила твои рекорды. Как жаль.
Ne kadar üzücü.
- Как печально.
Hayat devam ediyor. Erkek egosu için ne kadar üzücü olsa da bu böyle.
Жизнь продолжается, независимо от того, как это неудовлетворительно для твоёго мужского эго.
Ne kadar üzücü!
Как грустно.
- Ne kadar üzücü.
- Кaкое рaзочaровaние.
Birlikte sadece bir gün geçirmemiz ne kadar üzücü.
Жаль, что нам вместе выпал только один день.
Ne kadar, ne kadar üzücü.
Как жаль, очень жать.
Veya buradaki her şeyin ne kadar üzücü olduğu?
Или что тебе неловко?
- Benim için mutlu olamaman ne kadar üzücü!
– Очень жаль, что ты не можешь за меня порадоваться. – Не могу.
Oh, evet! Daha fazla film çekemeyecek olman ne kadar üzücü.
О, да! ? Так обидно, что вы больше не сможете снимать.
Ne kadar üzücü.
Досадно!
Ailesinin bodrumunda yaşıyor. - Ne kadar üzücü.
Последнее за 20 минут до убийства.
Ne kadar üzücü.
Несчастный.
Ne kadar üzücü.
Сплошное разочарование.
Ne kadar üzücü bir sahne bu!
Какое вопиющее безобразие.
Tanrım, ne kadar üzücü.
- Но она же все равно мертва, верно?
O melodik hassasiyeti düşününce ne kadar da üzücü.
Грустно, когда думаешь о такой мелодичной нежности.
Ne kadar üzücü!
- Какая жалость.
Ne kadar üzücü.
Очень жаль.
Her ne kadar son birkaç yılımız korkunç geçmiş olsa da benim için üzücü bir durum.
И хотя последние пару лет были ужасны, это грустно.
Ne üzücü değil mi bu ikisinin kaderinin ölünceye kadar birbiri ile dövüşmek olması.
Этим двоим придётся сражаться. Так уж угодно судьбе.
- Ne kadar küçük ve üzücü bir hayat.
- Какая же скучная у неё жизнь.
Ben bunun için yaşıyorum. Söylemesi ne kadar üzücü olsa da.
- Ради этого я живу.
- Çok da üzücü değil. - Peki ne kadar?
- ничего подобного, увы - тогда сколько?
Ne kadar da üzücü.
О! Вот ведь какая незадача.
Ölü sayısının 10 kadar olabileceği rivayeti dolaşmakla birlikte şu ana kadar yetkili makamlar ne ölü sayısıyla ilgili ne de adanın tarihindeki gelmiş geçmiş en üzücü, en korkunç kazanın nedenlerini açıklayan resmi bir açıklama yapmış değiller.
ѕо непотвержденным данным в аварии погибло не менее 10 человек. ќднако, от местных властей пока не поступало никаких новостей по количеству жертв и возможной причине этой самой ужасной в истории острова трагедии.
Milletimizin dikkat süresi ile ilgili ne üzücü bir yorum. Siyasi tarihimizdeki bu kadar çalkantılı bir dönemi unutabilmemiz.
Какое печальное замечание о забывчивости нашего общества, о том, что мы можем забыть это бурное время в нашей политической истории.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]