English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Onlara göre

Onlara göre translate Russian

377 parallel translation
Onlara göre, bir kadının hayatı bir sineğinkinden farksızdı.
Для них жизнь женщины, то есть - любой женщины, была не ценнее раздавленной мухи...
- Onlara göre tek hırsız bendim.
Они думают, что я мошенник.
İnsan hayatı onlara göre bizim düşündüğümüz kadar önemli değildir.
Для них жизнь ничего не значит.
Onlara göre koyunlar, otlakları mahvediyordu ve otlaklar değerliydi.
Овцы уничтожали траву, и она дорогого стоила.
Onlara göre sen bir canavarsın.
Вы чудовище для них.
Onlara göre herkes orospu!
Они - негодяи.
Onlara göre canavar gerrçek.
Для них..... он очень реален.
Onlara göre bu aşağılayıcı bir kelime.
Для них это ругательство.
Onlara göre Jüpiter kralları simgeleyip yumuşak bir karaktere sahip.
Юпитер соответствует царственному величию и благородным манерам.
Onlara göre bu, Charles'ın vagonu ya da arabasıydı. Eski bir araba.
Для них это была телега или повозка, средневековый экипаж.
Onlara göre yeni bir yıldızın belirmesi çok mühim bir olaydı.
Для них появление любой новой звезды было бы важным событием.
Kayıtsızca yayılıyorlar. Bizi tüketmek istiyorlar. Onlara göre hayvan olabiliriz, yiyecek olabiliriz.
Им безразлично, мы для них домашние животные,
Yalancı şahitlik yapmak onlara göre yanlıştır.
Это не было бы лжесвидетельствованием против ближнего.
- Burası. Tam onlara göre.
Вот, идеально для них.
Onlara göre bu, okuldan sonra gitmem gereken bir işti.
Для них это была работa с частичной занятостью.
Çünkü onlara göre Amerikan halkı, şikayette bulunmak yerine lazım olmayan şeylere para veren ahmaklardan ibaret.
ѕоскольку они думают, что американцы стадо доверчивых кретинов...
Onlara göre hepimiz işin içindeyiz. Grup, Eduard, ben ve sen.
Для них, мы все связаны : группа, Эдуард, я, Вы.
Ve onlara göre bu tuvalet kağıdı gibi birşeydir, dolaplarında saklarlar.
" каждый знает, что в чЄм она вроде туалетной бумаги, у каждого в сортире припасЄн свой запас.
Hisleriyle başa çıkmak yerine, onlara göre davranırlar.
И вместо того, чтобы разбираться в своих чувствах он действует, подчиняясь им.
Onlara göre beden fiziksel olarak öldüğünde dünyanın bir parçası oluyor ama ruhumuz : ağaçlar balıklar kayalar ve bu durumdaki insanlar gibi yaşamaya devam ediyor.
Они считают, что когда умирает твоя физическая оболочка, она становится частью земли, а душа продолжает жить, вселяясь в другие вещи, в деревья, рьiбу, камни и даже в человека, которьiй есть никто иной, как тьi сам.
Onlara göre daha önce bir depresyon geçirmiş ama iyileşmiş.
Мне сказали, что у него были проблемы с психикой но его вылечили.
Bence, onlara göre en eğlenceli şeylerden biri de, "İtiraz ediyorum!" demektir.
ƒумаю, одно из их развлечений - это говорить "возражение".
Onlara göre diğer tüm türler gezegenden sürgün edilmeli.
Все остальные расы должны быть изгнаны с планеты.
Katılıyorum ama onlara göre aşırı ayrılıkçılıkta da mantıklı.
Согласна. Но у экстремистов своя логика.
- Onlara göre bu adalet.
- Для них это торжество справедливости.
Onlara göre, kardeşimi programdan çıkarmayı öneren doktoru öldürmüş ve cinayet mahallinden kaçmaya çalışırken de öldürülmüş.
По их данным, он убил доктора, который советовал его отсеять, и был убит при попытке бегства с места преступления.
Nazik ve yardımsever olacaklar. Arkadaşlarının arasındaymış gibi davranacaklar. Fakat sonuçta o, onlara göre sadece incelenmesi ve kataloglanması gereken başka bir örnek.
Они будут вежливы, заботливы, будто он среди друзей, но в конце-концов он для них просто еще один образец, что-то, что надо проанализировать и занести в каталог.
Onlara göre her şey açık ve dürüsttü.
То есть им казалось, что всё идёт лучше и лучше. Правильно? А вот и нет.
- Romulanlar mı? Onlara göre bütün teknolojik ürünleri ilk önce kendileri yapmıştır.
Нет такой технологии, изобретателями которой они бы себя не считали.
- Sadece onlara göre yaşıyor.
- Он просто живет по ним.
Orası, onlara göre bir yer değil.
Они не должны там находиться.
Onlara göre öyle.
Для них.
Onlara göre... biz bu bilgeleriz.
Для них... мы те самые Мудрецы.
Artık fark etmez. Onlara göre gülüncüz.
Мы стали для них посмешищем.
Onlardan hep nefret etmişimdir, çünkü onlara göre yeteri kadar iyi değildim.
Я их ненавидел раньше, потому что был песчинкой.
Tam onlara göre bir aktiviteye bilet aldım.
Я купил им билеты на шоу, подходящее им как ничто другое.
Onlara göre seni tamamen ele geçirememiş olma sebebi henüz olgunlaşmamış olması.
Поэтому и не смог полностью взять тебя под контроль.
Onlara göre sadece bir maşasın.
Для них вы - всего лишь инструмент.
- Onlara yapacağın iyiliklere göre değişir.
Всё зависит от того, какие услуги ты окажешь.
Dün gece odasında olduğunuza göre onlara yardım edebilirsiniz diye düşündüm.
Так как вы были в его комнате прошлой ночью, я решил, что вы сможете им в этом помочь.
Ama rakamlara göre gençlerimiz onlara karşı bire dört oranıyla dövüşecek.
Но арифметика неумолима. Нашим парням придётся... сбивать их парней в пропорции... четыре к одному, чтоб элементарно сохранить паритет.
'Haberlere göre Galactica filolarını desteklemek için onlara biraz izin verdi.
ажоу евы тгм думалг ма летайимы амтийеилема, евы йаи тгм думалг ма жеяы тоус амхяыпоус сас.
Onlara bekledikleri işlevlere göre çeşitli isimler ve anlamlar yükleyerek kategorize ettiler.
Их наделили именами и родственниками и особыми обязанностями, космическими задачами, которые они должны были выполнять.
Sen kendi onur ve haysiyetine göre davran onlara.
Oбoйдитecь c ними в мepy вaшeгo вeликoдyшия.
- New Orleans'taki araştırmamız sonucunda... öğrendiğimize göre... Bölge Savcısı Jim Garrison ve ekibi... iş adamı Clay Shaw'un Kennedy'nin öldürülmesiyle ilgili... bir komploya karıştığını kanıtlamak için tanıkları tehdit etmiş, onlara rüşvet... ve hatta uyuşturucu vermişlerdir.
- Проведя расследование в Новом Орлеане, группа журналистов узнала, что окружной прокурор Джим Гаррисон и его команда запугивали, подкупали и принуждали свидетелей давай показания, подтверждающие причастность бизнесмена Клея Шоу к убийству Джона Кеннеди.
Onlara hastalık derecelerine göre bakabilirim.
Хорошо, возможно я смогу обучить кого-то из них основам полевой медицины.
Bana anlattığına göre, siz ve aileniz onlara gerçekten iyi bakıyormuşsunuzdur.
Это лишь мой долг. Цзя-Цзэнь и Цзинь-Фэн были хорошими одноклассницами.
Onlara zarar vereceğimizi gösterdiğimize göre bizim kapımızı ne zaman çalarlar?
Теперь, когда мы показали, что можем с ними драться, как скоро они постучатся к нам в дверь?
Şimdi onlara zarar verdiğimize göre- -
И если мы хорошенько ему врежем...
Onlara deyin ki : Bu gemi YıIdızlar Arası anlaşmalara göre askeri tatbikat gerçekleştiriyor.
Скажите им, что корабль участвует в военных учениях согласно межзвёздным соглашениям.
Onlara göre ben, ayyaşmışım.
Но я им покажу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]