English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yaşlı kız

Yaşlı kız translate Russian

391 parallel translation
Yaşlı kızılderili şefinin laneti.
" Проклятие древнего вождя индейцев.
Yaşlı kız.
Старая дева.
Ona yaşlı kız dedin.
Ты назвал ее старой девой.
Hadi yaşlı kız.
Ну же, девчушка.
Kendine bir erkek bulamayacaksın, yaşlı kız.
Город кишит солдатами, садистами и художниками!
Benden sadece 12 dakika sonra doğdun, o yüzden bana "yaşlı kız" deyip durma!
Ты никогда не найдешь мужчину, старая дева.
Yaşlı kız burada yok.
Здесь её нет. Эй!
Biraz çılgınca gelebilir ama... aslında o yaşlı kızı özlüyorum.
Знаешь, это безумие, но я скучаю по этой старухе.
Sen kime yaşlı kız diyorsun?
Кого ты называешь старухой?
Gel, yaşlı kız.
Давай, милая.
Onun için de çok uygun bir birliktelik. Yaşlı Carter'ın kızıyla evlenmesi.
Для него к тому же это хорошая партия - дочка самого Картера.
Genç kızlar için fazla yaşlısınız.
Девушка слишком молода для вас.
Yaşlı nineler bilir genç bir kızın kalbinin içini.
Бабушки знают желания молоденьких девушек.
Bir bakayım. Aşağıda şişman, yaşlı, çarpık bacaklı bir baş muhafız var.
Вот там : толстый старый капитан охраны на кривых ногах.
Bir kız odadan çıkınca yaşlı kadınlar arkasından konuşur.
Стоит девушке выйти, и старые сплетницы уже её обсуждают.
Ne zaman biriyle tanışsam Maxim'in kız kardeşi, hatta hizmetçilerle hepsinin aynı şeyi düşündüğünü biliyorum. Hepsi beni onunla kıyaslıyor, Rebecca'yla.
Каждый раз, когда я встречаю кого-то, сестру Максима или даже слуг, я знаю, они все думают одно и то же, они все сравнивают меня с ней, с Ребеккой.
Bu yüzden yakışıklı faytoncular, yaşlı kontlar, genç karılar....... ve birbirlerine benzeyen iki küçük kız hikâyesiyle onu doldurdum.
Так что я рассказал ему о красивом кучере,.. ... старом графе, юной жене и двух девочках, которых никто не различал.
Tekrar diz çök kızım. Tanrım, Tüm erkeklere acı genç, yaşlı hepsine burada yaşayan tüm erkekler bırak sana hizmet etsinler.
Господи, смилуйся надо всеми, молодыми и старыми рабами твоими, что внимают тебе.
Bu kadar endişelenme artık ne de olsa yaşlı Langford'un kızı o kadar güzel ve tatlı ki yeni doğan güneş gibi.
Ну уж об этом я не знаю. Дочь старика Лэнгфорда юна и свежа как рассвет над морем. Да, он о ней писал.
Annie iki yaşlı kadınız artık.
Говорите за себя, миссис.
Hayır, ben evde kalmış, yaşlı bir öğretmen kızım.
Я школьная учительница, старая дева.
Öğretmen olabilirsiniz ama kesinlikle evde kalmış yaşlı bir kız değilsiniz.
Учительница - да, но никак не старая дева.
Ve kız kardeşim Caterina, şey... o kız kardeşim, ama yaşlı keçinin tekidir.
И моя сестра Катерина... она моя сестра, но должна сказать - она не сахар.
Siz, gözü buğulu prensler, yüreği yaslı beyler, hepiniz bu ağır matem yükünü yeterince taşıdınız. Artık sevginizle teselli edin birbirinizi.
О, госпожа и принцы, лорды, пэры, несущие груз тяжкой общей боли, утешимся взаимною любовью.
Bir öğleden sonra kızı alışverişteyken yaşlı kadınla yalnızdınız ve döner merdivenden düşüp boynunu kırdı.
А однажды её дочь вышла за покупками... А ты осталась вместе со старушкой, и она свалилась с пожарной лестницы... И сломала шею.
Yaşlı bir kız olacaksın.
Тебе предстоит стать старой девой.
yaşlı bir kız.
Старой девой.
Kız on sekizindeydi, adam çok daha yaşlıydı.
Ей было 18 лет. Ему намного больше.
Yaşlı Corneille ve genç Moliere in dediği gibi Kararsız... lık.
Это то, что старый Корнель и молодой Мольер называли... ионом... напряжения ожидания.
Yaşlı bir münzevi ve kendini tanrıya adamış bir kız.
Старый отшельник и девушка, посвятившая себя Богу :
Benim gibi yaşlı bir profesyonel için, fazlasıyla frapan ve ölçüsüz ama şirin bir kızın, çeyrek milyon dolardan daha mı önemli olduğunu söyleyecektim?
Что хорошенькая, но отчаявшаяся девушка мне дороже четверти миллиона долларов?
Biz yaşlıyız. Hem de çok yaşlı. Biz 25 yüzyıldan beri..... mükemmel uygarlıkları omuzlarımızda taşıdık.
Уже 25 веков мы несем на себе бремя чужих цивилизаций, все они пришли со стороны, ни одна не родилась здесь.
Her nasılsa yaşlı adamı ya da kızı yakalayacağız
Ну, мы схватим старика или девушку.
O küçük kız... senden en azından 300 yıl daha yaşlı, Yazıcı.
Эта девочка... По крайней мере, на 300 лет старше вас, старшина.
Şu yaşlı çift, Castevetlerin iyileştirdiği kız intihar etti.
Погибла та самая девушка, о которой я тебе говорила. У нее были проблемы с наркотиками, а наши соседи подобрали ее с улицы и позаботились о ней.
Aslında yaşlı bir kız kurusu olmak istememiştim. Kız kurusu mu? Saçma.
Откровенно говоря, я не собиралась оставаться старой девой.
Büyük bir havayolu şirketinin yaşlı bir kadına kızını ziyaret etmek istediği için dava açması hiç de iyi olmaz.
Они этого не сделают как посмотрит общественность, если они... подадут в суд на пожилую женщину, которая хотела навестить свою дочь.
İşte yaşlı bir Kızılderili savaşçının hikayesi.
Это была история о старом индейце - воине.
Dört buçuk aydır burada elinde fıstık, yaşlı bir maymun gibi haksız, saçma sapan itirazlarınızı izliyorum.
- Я тут уже четыре с половиной месяца наблюдаю ваши ловкие "отклонения" и "возражения", которые вы проделываете, словно мартышка с орехами.
Öylesi bir genç kız, benim gibi, yaşlı bir osuruğu neden sevsin ki?
С чего бы такой девчушке любить такого старпёра, как я?
Onun gibi gözükmek isterdin ama - muhtemelen yaşlılık sanatında henüz körpe ve tecrübesiz olduğun için - çok çabuk rahatsız oluyorsun :
Ты хотел бы походить на него, но, - вероятно, вследствие твоей молодости и отсутствия опыта старости - тебя слишком быстро охватывает беспокойство :
Bunu yalnızca eski püskü kıyafeti, göz alıcı şapkası ve baskıIı paltosuyla zar zor yürüyen, yaşlı postacımız Dan Hoofer becerebiliyor.
" олько почтальон, пешеход √ юдлейк нуттен, поднимаетс € туда с местной газетой и неоплаченными счетами.
Yanında kız olan yaşlıyı tanımıyorum. Ama onları dert etme.
Старика и женщину я не знаю, но о них не беспокойтесь.
İşte yaşlı Krakow geliyor, hemen arkasında da... genç kız kardeşi...
Идет старый Краков, а с ним, его молодая сестра,
Kız kardeşiyle birlikte yaşayan yaşlı bir general olarak bilinmek benim arzum.
У меня нет других желаний. Я просто старый генерал, живущий со своей сестрой.
Er ya da geç filo, o yaşlı çocukların etrafı kurcalamasına karşı çıkıp kutuları açmamızı isteyecek.
аяца г цягцояа о стокос ха апаитгсеи ма амоивтоум аутес ои хгйес.
Karanlıkta sadece komik duruma düşersiniz... ama lise çıkışında yaşlı sapıklardan farkınız kalmaz.
Средь бела дня детей совращаете, старый маньяк!
ışık hızıyla gitse ve bir saatte geri dönse, bir saat yaşlanırdı. Ama küçük bebek, çok yaşlı bir adam olurdu.
Если бы он двигался со скоростью света, он... он вернулся бы назад через час, и стал бы на один час старше, но младенец превратился бы в старика.
Benim güzel kızım yaşlı bir kadına dönmüş.
Моя красавица-дочь превратилась в старуху.
Yaşlı mı yaşlı gül kırmızısı şehir.
Розово-красный город, старый, как время.
Biz olmasaydık nerde olacağınızı bilmek istermiydiniz? Yaşlı Amerikan Hava Kuvvetleri sizi korumasaydı?
Знаете, чем бы вы были, если бы вас не защищали Соединенные Штаты?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]