Çılgınlık bu translate Russian
921 parallel translation
- Çılgınlık bu...
- Ваше...
Çılgınlık bu.
Так вот, это безумие.
Çılgınlık! Tamamen çılgınlık bu!
Стенли, что ты делаешь!
Çılgınlık bu.Sen hapishanede, ben ise yatakta olmalıydım.
Ну нет уж, отправляйтесь за решетку, а я отправляюсь спать.
Çılgınlık bu.
Сумасшествие какое-то.
Çılgınlık bu.
Это безумие.
Çılgınlık bu!
Это же просто бред.
Çılgınlık bu. Beni ararken aklından ne geçiyordu?
Что ты хотел, чтобы я сделал, когда позвонил мне?
Ancak faturaya kimse bakmıyor, ki bu vaka da epey para tutacak. Bugünlerde bu düpedüz çılgınlık. - Gerçekten mi?
Один главный - 13 тысяч, офицер полиции, комиссар, служба обработки трупов, господа из прокуратуры.
- Senin durumunda bu çılgınlık!
- В вашем положении это безумие!
Bu tam bir çılgınlık.
Нет, это действительно сумасшествие.
Bu tam bir çılgınlık.
Его.
Neden bu çılgınlık, bu av, bu sıcak kan ve tüten öfke ateşi?
Откуда эта жажда погони? Кипение крови, жар в голове?
Bu çılgınlık.
Ерунда.
Bu çılgınlık ama seni seviyorum.
Это - сумасшествие, но я тебя люблю.
- Bu tam bir çılgınlık.
Это - абсолютное безумие.
Oh, Barney, bu çılgınlık.
Барни, это же безумие.
Tastamam çılgınlık bu!
Сумасшедшие!
Bu çılgınlık.
Всё, хорош!
Ama baba, bu çılgınlık.
- Ну нельзя, действительно нельзя...
- Gene mi gitti? - Ama bu çılgınlık.
Он снова ушел?
Bu çılgınlık denizinin içinde Parçalanmış bir aşk dünyayı sarmalıyor
Они все куда-то спешат, им нет дела до разбитой любви.
Ama bu çılgınlık.
Но это безумие.
- Bu çılgınlık!
- Это психоз.
Bu çılgınlık.
Это безумие.
Sence bu çılgınlık mı?
Ты думаешь, я сумасшедшая?
Bu bir çılgınlık.
И самое страшное...
Sözünü ettiğin bu çılgınlık nedir?
Тогда о каком безумстве ты говорила?
- Hayır olmaz, çılgınlık bu!
Не делай этого, ты что сумасшедший?
Çılgınlık bu!
Почему вы переставили мой шкаф?
Bu tam bir çılgınlık.
Это - безумие!
Sonra da Hathor Tapınağı'nın çatısında dolaşırken bir heykelin başını yerinden oynattınız ve o da hedefinin çok yakınına düştü. - Bu çılgınlık!
И что во время Вашей прогулки по крыше храма Хатор Вы столкнули каменную голову которая упала рядом с ней.
Bu tamamıyla çılgınlık! Bu sabah öğrenmemiz gereken 3 tane yeni tezahürat var. Maç öğleden sonra, saat 5'e kadar saçımı yaptırmam gerekiyor ve dans da saat 8'de.
Утром нам надо выучить три новых песни, днем у нас игра, в пять надо к парикмахеру, а восемь у меня танцы.
Bu sadece çılgınlık ve cinayet değildi.
Это не просто сумасшествие и убийство.
Onlar, gerçekte, ve bu savaştaki olaylar tamamen çılgınlık.
Во время войны они звучат... как-то нелепо.
Kahretsin! Bu çılgınlık.
Черт, просто чертовски сумасшедшая идея.
- Bu çılgınlık. - Çünkü herşeyin düzgün gitmesini istiyorum.
Потому что я люблю чтобы все получалось.
Demek istediğim bu çılgınlık!
Я хочу сказать, это безумие.
Peki bu yeni çılgınlık neyin nesi?
Это что ещё за новое безумие?
Bu havada çılgınlık.
Глупо при такой погоде.
Bu çılgınlık!
- Это безумие!
BU çılgınlık. Bir kadınla Talmud'u tartışıyorum.
Это безумие, я обсуждаю Талмуд с женщиной.
Bu çılgınlık.
Зачем?
Bu çılgınlık!
Холмс, это безумие!
Ama bu çılgınlık, Otto!
Но это же безумие, Отто.
- Bu bir çılgınlık!
- Это безумие!
Bu çılgınlık!
Это безумие!
Bu çılgınlık.
Это сумасшествие.
Bu çılgınlık.
Мистер Мэйфилд!
- Bu çılgınlık.
Это безумие!
Yüce Tanrım, bu çılgınlık.
Бог ты мой, это сумасшествие!