English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne kadar kötü

Ne kadar kötü traducir español

3,935 traducción paralela
Ne kadar kötü göründüğün hakkında bir fikrin var mı?
¿ Tienes idea de lo mal que te ves?
Ne kadar kötü?
¿ Cuánto peor?
- Ne kadar kötü durum?
- ¿ Es grave?
Bugün, daha ne kadar kötü olabilir?
¿ Esto puede empeorar más?
- Ne kadar kötü Randy?
- ¿ Es grave, Randy?
Ne kadar kötü bir gün geçirdiğime inanamazsın.
No te creerías el día de mierda que llevo.
Ne kadar kötü.
Es una pena.
Avatar bir film. - Ne kadar kötü?
¿ Qué tan mala es ésta?
İçerisinin ne kadar kötü olduğunu tahmin bile edemezsin, Nelson.
No tienes idea de cómo se vive en la cárcel, Nelson.
Ne kadar kötü?
¿ Cómo de grave es?
- Durumu ne kadar kötü?
- ¿ Qué tal mala es la herida?
- Ne kadar kötü?
- ¿ Cómo está eso?
Ne kadar kötü hissederse de o kadar artıyor.
Y cuanto peor se siente, más aumenta.
Beni oymanın ne kadar kötü olduğu konusunda tartıştılar.
Sí, discutieron sobre cuánto cortarme.
Ne kadar kötü değil mi?
¿ No es horrible?
Ne kadar kötü olduğunu bilmiyorum.
No estoy segura de lo malo que es.
Ne kadar kötü düşerlerse düşsünler savaşmaya değecek bir şey varsa hiçbir zaman pes etmezler.
No importa cuando duro caigan, nunca se rinden cuando hay algo por lo que vale la pena pelear.
Film eleştirilerinin ne kadar kötü olduğu umrumda değil.
Bueno, no me importa si las críticas de la película son malas. Aún así quiero verla.
Ne kadar kötü!
- Qué pena...
Sonra da ne kadar kötü yazıldığıyla ilgili konuşmadan duramaz.
Lle y odia una nueva novela romántica cada día, y luego no se calla sobre lo mal escrita que está.
- Daha ne kadar kötü olabilir ki?
- ¿ Qué pudo haber sido tan malo?
Fakat ne kadar kötü olursa olsun güçlü olmalı ve çabalamalısın. Bir zamanlar 14 yaşında bilge bir yöneticinin dediği gibi...
Pero no importa lo mal que se pongan las cosas... sólo tienes que bajar la cabeza y seguir tu camino... porque como una vez dijo un sabio gerente de 14 años...
Zamanlamayla arasının ne kadar kötü olduğunu biliyorlar.
Saben lo complicado que es con los tiempos de entrega.
- Durum ne kadar kötü?
- ¿ Cómo de mal están las cosas?
Sürekli Holt'un onayını almak ne kadar kötü.
Conseguir la constante aprobación de Holt es horroroso.
Aileler, çocukları ne kadar kötü şeyler yapsa da onları koruyorlar.
El padre protege al hijo sea cual sea la cosa repugnante que el hijo haya hecho.
- Hadi ama. Ne kadar kötü olabilir?
- Vamos. ¿ Cómo de malo puede ser?
Ne kadar kötü bir elveda bu.
Esa fue una galante despedida.
Ne kadar kötü olabilir?
¿ Qué tan malo puede ser?
Annemin ne kadar kötü olduğunu her söylediğimde Penny beni iyi hissettirmek için elinden geleni yapıyor.
Bueno, cada vez que hablo de lo mala que fue mi mamá Penny hace lo que sea para hacerme sentir mejor.
Annemi ve çocukluğumun ne kadar kötü geçtiğini düşünüyorum da.
Creo que pensaba en mi mamá y en lo triste que fue mi infancia.
- Aşağısının ne kadar kötü olduğunu gördün.
- Viste lo espantoso que es aquello. - Sí.
- Hayır, istemiyorsun çünkü bunun ne kadar kötü bir fikir olduğunu anlamıyorsun.
- Lo secundo. - No, no, porque no entiendes lo mala que es esa idea.
- Ne kadar kötü?
¿ Qué tan grave es?
Zamanlamanın ne kadar kötü olduğunu biliyorum ama belki Wes'i bulmama yardım edebilirsin diye düşünmüştüm.
Así que sé que el momento es lo peor, pero espera... que quizá pudieras ayudarme a encontrar a Wes.
Şefin peşinde olduğu suçlu tipi zeki olabilir. Polise saldırmanın ne kadar kötü bir fikir olduğunu bilen biri.
El tipo de criminal que el capitán persigue suele ser inteligente... el tipo de persona que sabe que atacar a un policía es ciertamente una muy mala idea.
Ne kadar kötü ki o asla duyamayacak.
Es una pena que él nunca lo podrá escuchar.
Larry yatakta ne kadar kötü olabilir ki? Muhteşemdi.
¿ Qué tan malo debe ser ese Larry en la cama? Eso fue sorprendente.
- Sana derinlik katamaması ne kadar kötü oldu.
Qué pena que no te dé profundidad.
Öldüğünü biliyordum ve durumun ne kadar kötü göründüğünü fark ettim.
Sabía que estaba muerta, y me di cuenta de que el asunto era muy feo.
Ne kadar kötü?
- ¿ Qué tan grave?
Seksi kaşar cadı, aşk tanrıçası Tabitha sana bu kadar kötü ne yaptı?
¿ Qué fue lo que te hizo... esa putilla de Tabitha?
Burada böyle şeyler yapamamak ne kadar kötü.
Es una pena que no pueda hacer cosas como esas aquí.
Diego, şu tatlı yüzünde ağzınla burnunu yer değiştirmek ne kadar da kötü olacak.
Bueno, Diego, sería una lástima tener que destrozar ese bonito rostro.
Şehrimiz için ne kadar da kötü bir gün. Şehrin önde gelenlerinin Mississippi Nehri'nde kazaya kurban gitmeleri ne yazık.
Que día tan triste para nuestra ciudad unos de los mejores y más brillantes han muerto en un trágico accidente en barco en el Mississippi.
Onu bulur bulmaz kaybedecek olman ne kadar da kötü. Oysa ki keman çalışın ne kadar da hoşuma gitmişti.
Sería una lástima perderlo ahora que lo has encontrado otra vez y realmente admiro su destreza con ese violín.
Jax, çocuklarını ne kadar çok sevdiğini ve iyi ya da kötü yaptığın her şeyi onlar için yaptığını biliyorum.
Mira, Jax, sé lo mucho que amas a tus hijos. Y yo sé que todo lo que haces, bueno o malo, es por su bienestar.
Polise saldırmanın ne kadar kötü bir fikir olduğunu bilen biri.
la clase de persona que sabe que atacar a un policía es, de hecho, un muy mal trabajo.
Ne kadar kötü?
¿ Qué tan malo es?
- Lütfen. Kötü erkek seçimimde ne kadar başarılıysam terapide de o kadar başarılı olmak istiyorum.
Quiero ser tan buena en la terapia como mala en la elección de los hombres.
Geldiği yol ne kadar da kötü olsa, o bunun ölüm sebebi değil.
Aunque su camino tenía baches, no es eso lo que lo mató.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]