English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne kadar lazım

Ne kadar lazım traducir español

592 traducción paralela
- Bu kadarı yetmez mi, ne kadar lazım?
¿ Dice que no es suficiente? ¿ Cuánto necesita?
- Ne kadar lazım?
Aquí hay 2.000 dólares.
- Tom sana ne kadar lazım? - 242 dolar.
No, sólo lo imprescindible hasta que el banco abra.
Banka yeniden açılıncaya kadar sana ne kadar lazım?
- ¿ Cuánto necesitas? - Supongo que unos 20 dólares. 20 dólares, eso es otra cosa.
- Ne kadar lazım?
- 20 dólares. - Le firmaré el recibo.
Ne kadar lazım?
- ¿ Cuánto necesita?
Ne kadar lazım?
¿ Cuánto quieres?
Atlı arabayla Dallas'a gitmen için ne kadar lazım?
¿ Cuánto cuesta que te subas a la diligencia de Dallas?
"Ne kadar lazım?"
"¿ Cuánto necesitas?"
Ne kadar lazım?
¿ Cuánto necesitas?
- Ne kadar lazım olacak dersin?
- ¿ Cuánto necesitarías? - 1.000 $.
Ne kadar lazım?
Ya comprendo. ¿ Cuánto necesitas?
- Ne kadar lazım?
- ¿ Cuánto necesitas?
Ne kadar lazım?
¿ Cuántos necesitas?
Devam etmek için ne kadar lazım demiştiniz Bayan?
¿ Cuánto me dijo que necesitaba para quedarse, señora?
- Ne kadar lazım sana?
¿ Cuánto necesita?
Ne kadar lazım sana?
¿ Cuánto necesitamos?
Tamam Peki bize ne kadar lazım?
Bien. ¿ Pero cuánto necesitamos?
- Bana bir yüzlük lazım. - Ne kadar?
- Necesito 100.
Ne kadar para lazım?
¿ Cuánto cuesta una concesión?
Ne kadar para lazım oluyor?
¿ Cuánto hace falta?
Ne kadar zeki olduğu fark etmez ; vize ona hala lazım.
No importa lo listo que sea, necesita un visado.
- Ne kadar para lazım?
- ¿ Cuánto necesita?
Ne kadar lazım?
¿ Cuánto necesita?
Sevgili albay, Gestapo'nun havasını yeniden solumanın ne kadar iyi olduğunu söylemem lazım.
Debo decirle, Coronel, que es muy bueno respirar el aire de la Gestapo otra vez.
Kalıp ne yaptıklarının farkına varana kadar onları burada tutmam lazım.
Debo quedarme aquí y detenerlos hasta que vean lo que hacen.
Jerry'i tebrik etmek lazım Bay Rankin, Ne kadar da şıksınız.
Podría hacerlo usted señor Rankin, y rebajaría un poco de peso.
Daha ne kadar beklememiz lazım?
¿ Cuánto tenemos que esperar?
- Ne kadar benzin lazım?
No me importaría que éste fuese mío.
Ne kadar sürerse sürsün. O çocuğu mutlaka görmem lazım.
No importa cuánto tarde, tengo que ver al niño.
Kaç para lazım? Bakalım ne kadar varmış?
Veamos cuánto tienes.
Ne kadar güzel olması lazım?
¿ Y cómo debería ser?
Bir şey öğrenmemiz için ne kadar süre geçmesi lazım, Profesör?
¿ Cuánto tardaremos en ver algún resultado?
Eşime ne olacağını öğrenmem lazım. O zamana kadar...
Debo averiguar lo que le ocurriría a mi mujer.
ne kadar önemli olduğunu görüyorsun. o kapının kilitli kalması lazım.
Ve cuan importante es el que permanezca cerrada?
Kemancı olmak için ne kadar çalışman lazım?
¿ Cuánto tiempo tienes que estudiar para llegar a ser violinista?
Bununla konuşmam lazım! Ya siz buradan geçmeyi ne kadar da çok seviyorsunuz?
¡ Por lo visto, le gusta pasear por aquí!
28000 liret kazanmam için ne kadar çalışmam lazım, bir fikrin var mı?
¿ Pero sabe cuánto tiempo necesito para ganar 28 mil liras?
Ne kadar sarsıldığınızı biliyorum, ama bazı şeyler sormam lazım.
Sé esto debe ser un gran choque. Pero hay cosas que tenemos que saber.
Ne kadar müteşekkür olduğumu size söylemem lazım.
Quería que supieses lo agradecido que estoy.
Pek hoş bir şey değil ama sanat böyle işte, bir oyun ne kadar iyi olsa da mutlaka sponsor lazım.
Sé que es sórdido negociar con el arte pero una obra, por muy buena que sea, requiere de un inversor.
Evlenmek için ne kadar enerji lazım?
¿ Cuánta energia hace falta para casarse?
Ölmek için ne kadar büyümek lazım?
¿ Qué edad hay que tener para morir?
Gözden kaybolmak için daha ne kadar gitmemiz lazım?
¿ Falta mucho para que dejen de vernos?
Beni tanımanız için ne kadar süre lazım?
¿ Para conocerme a mí?
Yeni sisteme geçmeden önce, ücretlerin ne kadar artacağını söylemen lazım.
- Antes de fijar nuevos tiempos, deben decir cuánto irá a nuestros bolsillos.
- Bilmiyorum tatlım, ne kadar ayırabileceğime bakmam lazım.
Tendré que hacer números. Te diré luego.
Pastırma, peynir, viski, tuz,... Eksik bir şey şeker, domuz yağı, ekmek, halat, barut, sigorta var. - İşte bu olması lazım. Ne kadar?
Judias, café, carne ahumada, tocino, queso, whisky, pan, mecha, cuerda, pólvora.
Seni ikna için başka ne lazım sen başardın ve güçlüsün yurdumuza tecavüz eden Romalı pislikler kadar ve bunca zamandır terör estiren
Cristo, que más necesitas para convencerte de que lo has logrado y que fácilmente eres tan fuerte que la porquería de Roma que viola nuestro país ¿ Y quién ha aterrorizado a nuestra gente tanto tiempo?
Her ne kadar çiftçiler, kazma ve küreklerle çalışacak olsalar da Brod'a varmadan bu işi bitirmiş olmamız lazım.
Aunque sólo sean hombres con picas y palas debemos apresurarnos y estar listos al llegar a Brod.
Sistemimizde kalan yüksek basınçlı havayı korumamız lazım.. Bizi almaları ne kadar sürer bilemiyorum.
Tenemos aire de reserva en el sistema de alta presión, pero hay que conservarlo no sabemos cuanto va a durar la operación.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]