English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne yapacağım ben

Ne yapacağım ben traducir español

2,983 traducción paralela
Soyguncu olmadan ne yapacağım ben?
¿ Qué voy a hacer sin el atracador?
Ne yapacağım ben?
Qué voy a hacer?
Ne yapacağım ben şimdi?
Qué voy a hacer ahora?
Onu ne yapacağım ben?
¿ Para qué quiero yo esto?
Ne yapacağım ben, Kyle?
¿ Qué tengo que hacer, Kyle?
Ne yapacağım ben?
¿ Qué se supone que debo hacer?
Ne yapacağım ben şimdi?
¿ Qué voy a hacer?
Ne yapacağım ben?
¿ Qué voy a hacer?
Ne yapacağım ben şimdi?
¿ Huh? Quiero decir ¿ qué se supone que tengo que hacer?
- Ne yapacağım ben şimdi?
- ¿ Qué se supone que haga?
Saklan, saklan! - Ne yapacağım ben şimdi?
Oh, ahí tienes algo que no se ve todos los días.
Ben onunla ne yapacağımı bilmiyorum.
No sé qué hacer con él.
Peki ben şimdi ne yapacağım?
¿ Qué me va a pasar?
Kızkardeşim hamile ve çok acı çekiyor yanında bir tek ben varım, çocuklarım da burada ne yapacağımı...
Mi hermana esta embarazada, y le duele mucho. Estoy solo con ella, pero también están mis hijas. No se que...
Sen gittiğinde ben ne yapacağım?
¿ Qué haré cuando no estés?
Ben ne yapacağım bakalım?
Esa herida esofagica.
Ben ne yapacağım tek başıma?
¿ Qué se supone que haga sola?
Ne yapacağım şimdi ben?
¿ Qué voy a hacer?
Ben de yardım edeyim. Ne yapacağımı söyle.
¡ Permíteme ayudar, dime cómo ayudar!
Ben ne yapacağım?
¿ Qué voy a hacer?
Bundan sonra, sen ne yaparsan ben de onu yapacağım.
De aquí en adelante... sólo seremos usted y yo, Erudito.
Ben ne yapacağım?
¿ Qué puedo hacer?
İlk defa başıma geliyor ve ben de ne yapacağımı...
Todo es nuevo para mí, no sé qué debo...
Mesela ben Jen'e ona ne yapacağımı söylüyorum, sonra o da bana ne yapacağını söylüyor.
Me refiero a que a Jen le digo lo que le voy a hacer. Y luego quiero que ella me diga lo que me va a hacer.
Sen ne yapacağımı söyle, gerisini ben halledeyim.
Tú nombra el trabajo, yo lo haré.
Peki ben ne yapacağım?
¿ Y qué se supone que hago yo?
Ben sadece - - Ne yapacağımı bilemiyorum.
Yo solo... No sé qué decir.
Yani, kendinin ne kadar iyi olduğunu biliyor. Ben de şöyle yapacağım. - Böyle işte.
- Siempre que estés haciendo cualquier pose, creo que es importante estar tan afirmado en el suelo como sea posible.
Ve sonra, sen bana ne yaptıysan aynısını ben sana yapacağım.
Y luego, voy a hacer lo que me hiciste.
Kardeşim ben ne yapacağım?
Hermana, ¿ qué debo hacer?
Ben ne yapacağım?
¡ No! ¿ Qué saco yo?
Ben ne yapacağım?
Entonces, ¿ cuál es mi papel?
- Ryan, eğer hapse girersen ben ne yapacağım?
- Ryan, ¿ qué me pasará si vas a la cárcel?
- Ben ne yapacağım peki?
- ¿ Qué hago en su lugar?
Ben ne yapacağımı bilemezdim.
No sé qué habría hecho.
Söylesene ben ne yapacağım.
Sólo dime qué hacer.
24 saat boyunca kartsız ben ne yapacağım?
¿ Qué voy a hacer sin mi tarjeta 24 horas?
Efendim, ben tam olarak ne yapacağım?
Señor, ¿ qué tengo que hacer?
- Peki ya sensiz ben ne yapacağım?
- ¿ Pero qué me pasará sin ti?
Şimdi ben ne yapacağım?
¿ Qué se supone que tengo que hacer ahora?
Ben de hayatımda ne yapacağımı bilmediğimi söylesem ne olur?
Bueno, ¿ qué tal si te digo que no tengo ni idea de lo que estoy haciendo con la mía?
Bayan Perkins, ah, ben Louis Litt, ve bilmenizi istiyorum ki kocanızın ismini temizlemek için ne gerekiyorsa yapacağım.
Sra. Perkins, soy Louis Litt, y sólo quería hacerle saber que voy a hacer lo que haga falta para limpiar el nombre de su marido.
Bir ay geçtikten sonra dersin ki, "Ben seninle ne yapacağım?"
Hace un mes decías : "¿ Qué voy a hacer contigo?"
Ben şimdi ne yapacağım?
¿ Qué voy hacer?
Peki sen yokken ben ne yapacağım?
Bueno, ¿ qué voy a hacer sin ti?
Ben ne yapacağımızı biliyorum.
Sé lo que hacer.
Ben ne yapacagım?
¿ por qué se involucró tanto a mi madre y Baek Director?
Pekala, buradan. Onlarla başka ne yapacağımı bilemedim o yüzden ben de buraya getirdim.
por aquí. así que los puse aquí.
Ben ne yapacağım?
¿ Qué voy a hacer? Yo...
Ben sekiz kere izledim bile. Tam olarak nerede ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
Yo ya lo vi ocho veces así que sé exactamente en que parte terminar.
- Tamamen. Bil bakalım ben ne yapacağım?
¿ Y sabes lo que haré yo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]