English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Ondandır

Ondandır traducir español

213 traducción paralela
Belki ondandır. Ben de Moo-hyuk'u sevmeye başladım.
Puede que sea por eso... que a mí también empieza a agradarme.
Eminim ondandır.
Sí, estoy seguro de que fue eso.
Kendisini pek sevmem, ondandır.
No me gusta mucho.
O kadar yalnızım ki, ondandır.
Me he sentido terriblemente sola.
Kesin ondandır. Besbelli.
No te imagines cosas.
Ondandır herhalde.
Debe ser por eso.
Evet, sanırım ondandır.
Ah, sí, será eso.
Bence savaş gibi olmalı. Çünkü ben bir askerim, belki ondandır. Ama daha fazla savaş anlatılmalı, canlı, sert olmalı.
A mí me gusta marcial, quizás porque soy militar, pero la habría hecho más marcial.
Kim yatacak kadın bulamazsa kantinde içilecek şampanyalar ondandır. - Anlaştık mı?
quien de entre nosotros no lleve a una chica a su casa esta noche deberá pagarnos mañana tres botellas de champán, ¿ estamos de acuerdo?
- Daha çok taze ondandır.
- Un poco joven, quizá.
Sabah dondurma yedim, ondandır!
Me he tomado un helado y no me habrá sentado bien.
Karaciğerim de büyüme var, ondandır.
Es que se me ha hinchado la lengua.
Herhalde ondandır.
En eso estoy de acuerdo.
Muhtemelen ondandır.
Probablemente sea algo de él.
- Biraz yarım akıllısın da ondandır.
A la fuerza, estás medio loco.
Ateşim var, ondandır.
Tengo fiebre.
Şey, yeni de ondandır.
Bueno, es nueva
Asabın bozuk, ondandır.
Serán los nervios.
Genel Müdür söyledi. Belki ondandır kokusu.
Las lentejas tienen hierro.
Şu ada iyi, belki hava burada daha iyi, ondandır.
Está muy bien. No era nada. El cambio de clima le hará bien.
Belki ondandır, belki de değildir.
A lo mejor es por eso y a lo mejor no.
Ben pek şaka yapmam. Belki kötü düştün ondandır.
Quizá el golpe le ha afectado.
Gündüz seviştik, ondandır... bu cehennem sıcağından.
Es porque hemos hecho el amor de día. Cuando hace más calor.
Senin karın oldum, ondandır.
Porque me convertí en esposa, supongo
Senin 3000 dolar açığın ondandır.
Ésa es tu diferencia.
Elimi sıkınca heyecanlandım da belki ondandır.
Me emocioné... -... pues apretó mi mano.
Işıltılı günler ; ondandır.
Eran mejores tiempos, supongo.
Herhalde kamp kokusu sinmiş üstüme, ondandır.
Oh, yo-yo probablemente todavía huelo a campamento.
Hiçbir şey yemiyor da ondandır.
Porque nunca come de más.
- Yüksektesin ondandır.
- de mi nariz? - Debe ser la altitud.
- Burası kalabalık, ondandır.
- Este lugar es sofocante.
Doğru kişiyle denize açılmamışsındır da ondandır.
Porque no lo has hecho con la persona correcta.
- Eminim ondandır.
- Estoy segura que es eso.
Çok fazla içiyorsun, ondandır.
Es porque bebes demasiado.
Valla yüzde yüz ondandır demiyorlar ama büyük ihtimalle ondandır diyorlar.
Dicen que el aborto es la causa más probable.
- Telefon çok iyi çekmiyor, ondandır.
- No hay muy buena cobertura.
- Herhalde ondandır. - Rory'yi almam gerek.
Ok, bien, tengo que recoger a Rory enseguida, así que hasta el viernes.
- Dün gece biriyle yattım, ondandır.
- Porque anoche tuve sexo.
Çok seyahat ederim, ondandır.
Bueno, viajo mucho.
Ailemden söz edince biraz duygulanıyorum da, ondandır.
Vamos Djamila... Ya.. Hablando de la patria así, me da una...
Bütün gece ayaktaydım. Walt'la rolünü çalıştık. Ondandır.
Pasé la noche estudiando líneas con Walt, así que quizá ésa sea la causa.
- Çok içtik, ondandır kardeşim!
- Estamos borrachos, hermano
Dün onu aşk sahnesi çekerken seyrettim. Belki ondandır.
Tal vez porque ayer lo vi en una escena de amor.
"Guy bir Kirli Saçtır" dediğinde emin oldum da ondandır.
Lo supe cuando dijiste "Gui es una Pelosucio"
Ondandır.
Debe ser por eso.
Saframa dokunuyor da ondan. Kremayla içiyorsun, ondandır.
Me ataca la bilis, por eso.
-... ve de polis olmaktan nefret ediyor ondandır.
Además no te escucha cuando hablas y detesta ser policía.
Belki de ondandır.
- Tal vez.
- Sanırım film ondandı.
- Creo que es de 16.
Biraz gerginsin, ondandır.
Estás nervioso.
Bir yolculuğa çıkacağım, ondandır.
Es porque me voy de viaje.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]