Korkuyordum traduction Anglais
2,587 traduction parallèle
Hata yapmandan korkuyordum ama harikasın.
I was afraid of a mistake, but you're remarkable.
Bunu demenizden korkuyordum.
I was afraid you'd say that.
Sadece bir kişinin keşfedeceğinden korkuyordum.
There's only been one person that I worried would find out.
Bunu demenden korkuyordum.
I was afraid you'd say that.
Arkadaşlığımızı bozacağından korkuyordum. Endişelenme.
I was afraid it might mess up our friendship.
Böyle birşeyin olacağından korkuyordum.
I was afraid something like This would happen.
ve o zamanlar çok korkuyordum.
And I was very afraid at times.
Bunu söylemesinden korkuyordum.
I was afraid he'd say that.
Bunun olabileceğinden korkuyordum.
I was afraid that might happen.
Onu, parkta başka bir çocukla oynarken bulmaktan korkuyordum.
- I was afraid I would find him In the park playing with another kid.
Bundan korkuyordum.
I was afraid of that.
Seni korkutup kaçıracağımdan korkuyordum.
I was afraid I might have scared you off.
Ben de böyle düşünmenden korkuyordum.
I was afraid that that's what you're thinking.
Bu günün gelmesinden korkuyordum.
I feared this day would come.
Ben eskiden korkuyordum.
I used to be afraid of... ( TELEPHONE )
Ben de bunu duymaktan korkuyordum.
Yeah, that's what I was afraid of.
- İlk başta ikinci maaşın kesilip Audrey'nin ihtiyacı olmayan şeyleri almak için daha çok zamanı olacağı için korkuyordum.
Initially, I was terrified of losing the second income and Audrey having so much time to buy stuff we don't need.
Bilmiyorum. Sormaya çok korkuyordum ama bu iyi haber.
I don't know, but I have been too afraid to ask,
Bir sorun olabileceğinden korkuyordum.
I was worried something might be wrong.
Bir gün bizi öldüreceğinden korkuyordum.
I was really afraid that one day she would kill us.
Seni benden önce başkası bulacak diye korkuyordum.
I was worried somebody else might have gotten to you first.
Karakterinin değiştiğinden korkuyordum.
I was worried you had a personality change.
Korkuyordum!
I was scared!
Taç için uygun bir yüzüm olmamasından korkuyordum.
I always feared I hadn't the face for a tiara.
Evde yoksundur diye korkuyordum.
I was afraid you wouldn't be in.
Eskiden korkuyordum, artık korkmuyorum.
I used to be scared earlier, not anymore.
Aslında, evlenmekten korkuyordum.
Actually, I was afraid of getting married.
Aslında ben evlenmekten korkuyordum.
Actually, I... was afraid of getting married.
Söylemekten korkuyordum.
I was afraid to.
Ölen annemle tek başıma kalmaktan çok korkuyordum.
I was so scared saw my mother die alone
Herşeyden korkuyordum, annem bana kızacağından,
I was afraid of everything, that my mom would be angry at me,
Onu bu kadar çabuk kaybetmekten korkuyordum.
I knew that soon I would lose her like this.
Gerçekten, onu incitmekten mi korkuyordum yoksa ondan mı korkuyordum?
Was I really afraid of hurting her feelings or was I just afraid of her?
Caddelerde yürüyorduk. Mesih muamelesi görüyordum. Gerçekten korkuyordum.
I was really afraid, because I could see all these spotty youths and they were... still an undercurrent of Beatlemania, but from a, kind of, twisted angle.
Korkuyordum.
Scared.
Çetin için korkuyordum.
I was scared for Cetin.
Çetin böyle... elimden kayıp gidecek diye korkuyordum yani.
I was so worried that Cetin would slip through my fingers.
Burada bir başıma ölmekten çok korkuyordum.
I was afraid of dying here alone.
Hay amına koyayım, ben de tavana zarar vermekten korkuyordum.
Fuck me, and I was worried about fucking damaging the ceiling!
Onu biraz gıcık bulmandan korkuyordum.
I was afraid you thought he was a little bit of a jerk.
Sonsuza dek burada kalacağımızdan korkuyordum.
I was worried we'd be stuck here forever.
Babamdan korkuyordum.
I was afraid my father...
Daha önce böyle bir ilgiye maruz kalmamıştım hem şımarıyor hem de korkuyordum.
I had never gotten this kind of attention before - and it felt both flattering and a little dangerous.
Düşmekten korkuyordum.
I was scared of falling.
Cedar Rapids'e geldiğimde korkuyordum ve yanlış insanlara güvendim.
When I got to Cedar Rapids, I was scared and I trusted the wrong people.
Bende bundan korkuyordum.
That's what I'm afraid of.
Çocukken, o odalardaki hayaletlerden korkuyordum.
As a kid, I was scared of ghosts in those rooms.
Hollis, seni kaybetmekten korkuyordum, ben de- -
Hollis, I was just afraid of losing you, so I just -
O çocuğa yapabileceklerimden korkuyordum.
So afraid of what I might do to that kid.
Önceleri ben de korkuyordum.
At first I was scared too.
Çok korkuyordum.
I was terrified.
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63