Korkuyorlar traduction Anglais
1,463 traduction parallèle
Ailelerini dışlıyorlar. Güçlüymüş gibi yapmaya çalışıyorlar. Ama aslında mahkumiyetin onlara ne yŞttığını göstermekten korkuyorlar.
They exclude their families and try to act strong, but they're afraid to show their people what imprisonment did to them.
Ben de dedimki, "'Çünkü korkuyorlar! "
I said, "'Cause they scared! "
Geç kalmaktan korkuyorlar.
They were worried about arriving too late.
Hayatlarının tehlikede olduğundan korkuyorlar. Adalet Bakanlığına ya da başka bir yere ricada bulunun.
They are afraid that their lives are threatened
Vatandaşlar içeride kalıyor ve tehlikeye atılmaya korkuyorlar.
Its citizens are staying in, afraid to venture out.
- İnsanlar hala korkuyorlar.
- People are still scared.
Korkuyorlar.
They're afraid.
- Yapamazsın, çok korkuyorlar.
They're too afraid.
Korkuyorlar.
Terrified.
Şimdi bunu elde gelmek korkuyorlar?
Now are you afraid to come get it?
Ve onlar bile onlar da korkuyorlar çünkü bazen duygularını hareket yok.
And even when they do they sometimes don't act on their feelings because they're too afraid.
Bir medyumdan medet umuyorlarsa epey korkuyorlar demektir.
They really must be running scared if they think a psychic'll help them.
Demek senin diğer taraf adına çalıştığından korkuyorlar.
Means they are afraid you're working for the other side.
Bunlardan birini bir belgeselde görmüştüm, penguenler deniz ayılarından korkuyorlar galiba.
Well, how about this? I saw on one of those nature shows, I think... penguins, they're afraid of walruses. You know?
Diğer şoförler içeri girdiklerinde seni pisuarların yanında otururken görünce biraz korkuyorlar.
THE OTHER DRIVERS ARE GETTING A LITTLE CREEPED OUT WALKING IN AND FINDING YOU IN THAT FOLDING CHAIR BY THE URINALS.
Hepsinin sırları var ve yan komşularının bunu öğrenmesinden korkuyorlar
They've all got secrets, and they're all terrified the neighbors will find out.
Benim rejim diye adlandırdığım bazı güçler tarafından siz arkadaşlarımı görmeye gelmem yasaklandı, çünkü korkuyorlar.
I've been barred from coming to see you friends by the powers that be that deem I undermine the regime,'cause they're scared.
' 'Başka bir patlama olur diye korkuyorlar.'
'-'There is the fear of another explosion.'
Saldırmıyorlar çünkü benden korkuyorlar.
They're not attacking because they fear me.
- Korkuyorlar.
- They're scared.
Bildiklerimden korkuyorlar.
They're afraid of what I know.
Okuldaki diğer çocuklar ondan korkuyorlar.
The other kids at school are scared of him.
Çünkü korkuyorlar.
Why? Because they're scared to death.
Üretimlerini açıkta demirleyen çok bayraklı gemiye taşıdılar, otoritelerin denetlemesinden korkuyorlar.
They placed their production line on their multinational-registered plant ship, anchored off shore, as they were fearful of the involvement of the authorities,
Bizden korkuyorlar, çocukların karanlıktan korktuğu gibi.
They fear us, like the children's fear of black
Hala korkuyorlar.
They still are.
Polisten korkuyorlar.
They're afraid of the police.
Taraf olmaktan deli gibi korkuyorlar.
They're too afraid to be side-lined.
Bunu yapmaktan korkuyorlar.
They're afraid to.
Korkularından, söz edemeyecek kadar çok korkuyorlar.
Their fear extends to the point of not talking about their fear.
Direnmeye cesaretleri yok, işten çıkarılmaktan korkuyorlar, ve ertesi gün de tamamen çaresiz kalabilirler.
People don't dare resist, they fear layoffs, and that the next day there may be no solution at all.
Arzu ve fantezileri hakkında konuşmaktan korkuyorlar.
They are afraid of their desires or talking. Or their fantasies
Onları mahvedebilirim Tommy, bundan korkuyorlar.
I can bury them, Tommy, that's what they're afraid of.
Korkuyorlar.
They're scared.
Çevrelerinde bulunmasından korkuyorlar.
They become afraid to even be around it
Kirlenmiş olabileceklerinden korkuyorlar ve yardım istiyorlar.
They're afraid they might have been contaminated and they want help.
İnsanlar sıradışı bir şeyle karşılaştıklarında hemen korkuyorlar.
It should be like this When people encounter this thing, they will find terrible
Bana vanquishing ağrınızı hafifletmek olmayacak korkuyorlar Çünkü değildi iblis, bir Yaşlı oldu.
You're afraid that vanquishing me won't ease your pain because it wasn't a demon, it was an Elder.
- Sen taahhüt korkuyorlar.
- You're afraid of commitment.
- Beni sormak için çok korkuyorlar.
- You're too afraid to ask me out.
Sen karışmaya korkuyorlar.
You're afraid of getting involved.
Sen korkuyorlar.
You're afraid.
Gücünüzden, zekanızdan korkuyorlar.
They fear your power, your intellect.
Sizden korkuyorlar çünkü siz, onların olmak istedikleri ama olamayacakları her şeysiniz.
They fear you because you're everything they want to be but can't be.
Gerçek problemleri maskeliyor çünkü bazı erkekler duygularını göstermeye korkuyorlar.
It masks some real problems that certain men have because they are afraid to get in touch with their feelings.
Biliyorum bugün biraz yorucuydu ama sanırım bazı önemli şeylerden de konuşmalıydık.Bence çoğu kez insanlar gerçek düşüncelerini söylemekten, reddedilmekten korkuyorlar.
Stay here, okay?
Gizli kimliğini açığa çıkaracağından korkuyorlar.
They think you'll blow his cover.
Hayır, uzaylılar saldırgan değiller. İnsanlar cahilliklerinden dolayı korkuyorlar.
No, aliens are not that aggressive.
"Benden niçin korkuyorlar?"
America, I ask you, why are they afraid of me?
- Korkuyorlar.
- What are they doing there?
Bu yüzden senden korkuyorlar.
That's why they're intimidated.
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63