English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Ne kadar harika

Ne kadar harika traduction Français

1,215 traduction parallèle
Tanrım ne kadar harika.
C'est super! Et toi?
Bu kadar parlak genci bir arada görmek ne kadar harika bir duygu.
C'est merveilleux de voir tant de jeunes gens intelligents.
Benim sarışınımın yüzü ne kadar harika.
Ô, toi visage radieux...
Ne kadar harika değil mi, Rohit?
Cela ne fait-il pas du bien, Rohit?
Hayır.Annem bir keresinde senin ne kadar harika bir baba olduğunu söylemişti.
Elle m'a dit que tu étais un père merveilleux...
Ne kadar harika olduğunu söylemeye gelmiştim.
Je voulais te dire que tu es formidable.
Ne kadar harika bir adam.
Quel homme charmant.
Ne kadar harika?
Super comment?
En azından ne kadar harika biri olduğumu hatırlamam.
Je ne me rappellerai plus que j'étais génial.
Isabel, bana yeniden "Alex, sen ne kadar harika bir arkadaşsın" konuşması yaptı.
Isabel, elle m'a encore fait le discours "mais on s'entendrait si bien."
Ne kadar harika olduğumu söylediğini anlatmak istersen rahat ol.
Te gêne pas pour passer directement aux moments où elle dit à quel point elle me trouve géniale.
Yani, bir diğer küçük Will'in olması Ne kadar harika olur.
Je veux dire. Ce serait pas chouette d'avoir un... un autre petit Will.
Ne kadar harika olurdu?
Ne serait-ce pas génial?
Ne kadar harika bir özür.
Super comme excuses! Tu les acceptes.
Zaman ayırıp ziyaretime gelmeniz ne kadar harika.
C'est très aimable de vous être libéré.
Ne kadar harika!
C'est fantastique
Ne kadar harika değil mi?
N'est-ce pas magnifique?
Haydi, ne kadar harika olduğunu söyle.
Vas-y, redis-moi que Luke était génial.
Merhaba, Willy'de getirmişsin ne kadar harika.
Oh, c'est sympa. Vous avez amené Willy.
Amerikan ilaçlarının ne kadar harika olduğunu hayal bile edemiyorum!
Je n'imaginais pas à quel point ces produits américains étaient efficaces!
Kuzenleri tatili onların yanında, Paris'te geçirmemizi teklif ettiler. Ne kadar harika, değil mi?
Ses cousins nous ont proposé de venir en vacances à Paris.
Melanie West ; bir insan, bir öğretmen olarak, ne kadar harika olsa da yine de çocukları bir nebze korkutuyor.
Elle nous fait faire des cauchemars et elle mord. - Elle mord? - On dirait, en tout cas.
Sürekli ne kadar harika zaman geçirdiğinizi anlatıp duruyor.
Elle n'a pas arrêté de babiller sur le super moment que vous avez passé ensemble.
Ne kadar harika?
Décris-le.
Hayır, yani ne kadar harika hissettiğini söyleyip duruyorsun.
Parce que vous venez de dire que tout va très bien.
- Elizabeth, Susan'a burasının çalışmak için ne kadar harika bir yer olduğunu söyle
Elizabeth, dis à Susan qu'on bosse dans un endroit merveilleux.
Çatalla ayakkabının altını kazımak ne kadar harika bir duygu, değil mi?
N'est-ce pas une sensation supreme? . Gratter votre semelle avec une fourchette.
Ne kadar harika, değil mi?
C'est pas génial?
Ne kadar harika biri, değil mi?
N'est-il pas parfait?
Ne kadar harika biri.
Elle est formidable.
Senin ödevlerini sınıfta gösterip herkese senin ne kadar harika olduğunu söylüyor
Il fait voir tes devoirs et dit à la classe combien tu es géniale.
Bu gece ne kadar harika olduğunu söylemek istiyorum. Bütün bunlara onun için katlandın.
Tu as été présent pour elle.
Seninle konuşmasında onu bu kadar harika yapan ne?
Qu'y a-t'il de si excitant dans le fait qu'il t'ait adressé la parole?
Dinleyin, onun ne kadar sevildiğini ve harika biri olduğunu reddetmiyorum.
Je le répète. Je ne nie pas sa popularité ni qu'il soit merveilleux.
Ne kadar güzel, harika bir oyun!
Quelle belle danse!
Zengin bir üvey baba ile bu kadar arkadaş satın alabilmek ne harika.
C'est fou Ie nombre d'amis qu'on peut acheter.
Onu bu kadar harika yapan ne?
- Qu'est-ce qu'il a de si génial?
Sanırım kadınlar da o kadar harika değil, ha?
Les femmes ne valent pas mieux.
Her ne kadar Pottery Barn'dan harika örtüler almış olsam da.
J'ai des draps "Maison rustique".
Ooo, Helen Teyze ne kadar da harika görünüyor.
Oh, tante Helene est adorable.
Bu şimdiye kadar başıma gelen tek harika şey. Ne?
c'est la seule chose bien qui ne m'ais jamais arrivé.
- Bana sürekli ne kadar şanslı olduğumu söyleyip duruyorsun... Harika bir evim olduğunu, Harika bir aile.
Tu répètes que j'ai de la chance... d'avoir une maison et des parents sympas.
Seninle evlendim çünkü evlenmek için senin kadar harika birini asla bulamayacağımı biliyordum.
Je t'ai épousée car je savais que je ne trouverais personne d'aussi merveilleuse.
Çünkü fikir ne kadar çılgınca gelse de ve isteksiz olsam da, gecenin sonunda kendimi harika hissediyordum.
J'avais trouvé l'idée complètement dingue, j'avais refusé de le faire, mais à la fin de la soirée, je me sentais très bien.
Yaşasın. Artık evde kalmış zavallı bir kız değilim. Katıksız bir seks ilahının gerçek kız arkadaşıyım... üstelik bana o kadar bağlandı ki... beni harika bir hafta sonu tatiline götürüyor.
Hourra.Je ne suis plus une vieille fille tragique... mais la petite copine attitrée d'un vrai dieu sexuel- - si amoureux, qu'il m'emmène en week-end... prendre de vraies petites vacances.
Harika değil mi? Bu kadar sakin olmaları.
Leur calme ne cesse... de me fasciner.
Baban o kadar harika bir beyzbol oyuncusuysa... nasıl top atılacağını sana neden öğretmemiş?
Si ton papa est un si bon joueur, pourquoi ne t'a-t-il pas appris à lancer?
Adolf Hitler, Nazi Almanyasını kurana kadar vejeteryan bir restoran açsa ne harika olurdu.
Ça aurait été bien si Adolf Hitler avait ouvert un restaurant végétarien au lieu de créer le troisième Reich.
Bu kadar harika olduğunu bilmiyordum.
Je ne savais pas que ce serait si grandiose.
Öğlene kadar çıkış yapması gerekmiyor. - Onbir harika dakikası kalmış. - Yani?
La location ne se finit qu'à midi, et il a encore onze bonnes minutes.
Belki de burayı seversin. Ya da Luke gibi harika bir insana sahip olmanın ne kadar güzel bir his olduğu anlarsın.
Tu aimeras vivre dans cette ville et tu verras que c'est génial de pouvoir compter sur quelqu'un comme Luke.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]