Ben yaşıyorum traduction Russe
884 traduction parallèle
ben yaşıyorum!
А я жив!
Ben yaşıyorum işte.
Мой образ жизни.
Evine git! Ben burada yaşıyorum.
"Иди к себе домой!"
Ben bu mahallede hem yaşıyor hem de çalışıyorum ne olup bittiğini görmeye hakkım var.
Идите домой. - Ну? - Там сестра этого парня, а его нет.
Ama ben bir prens gibi yaşıyorum.
Многие мои друзья обнищали, а я богат, как принц.
Yirmi altı yıldır bu küçük adamla yaşıyorum ben beni hiç yanıltmadı.
Уолтер, я живу с этим человечком 26 лет. Он меня ни разу не подвёл. — Тут должно быть что-то нечисто.
Ben Potter'ın Tarlası'nda yaşıyorum.
Жена забрала детей и ушла.
Ben tam da düşünüyordum ki. Dairemde yapayanlız yaşıyorum.
я тут пoдyмaл, я вce paвнo живy oдин.
Artık kimse o ana evde yaşamıyor. Ben onunla bahçe avlusunda yaşıyorum.
Мы ютимся в нескольких комнатах.
Ben burada yaşıyorum.
Здесь я живу.
Ben Taro'yla yaşıyorum ne derlerse desinler!
Я буду жить вместе с Таро, и пусть все говорят что хотят!
Ben hatırlıyorum. Tokyo'da yaşıyor şimdi.
Сейчас он живёт в Токио.
Ben kırk yaşını geçkin bir kadını arıyorum.
Я ищу женщину лет сорока.
- İnanmıyorum. Ben 20 yaşındayım, bayan.
- Не верьте ему, мне 20, мэм.
Burası onun evi, ve ben de onunla birlikte yaşıyorum.
Это её дом, и я здесь живу.
- Ne konuda Mitya? Ben yeryüzünde yaşıyorum, bulutlarda değil.
Я живу на земле, а не на небе
- Saçmalama, ben seninle yaşıyorum..
- Хватит глупить,..... я действую так, как велел мэтр Саразен.
Ben Jungmann Meydanı'nda, karşısında Roma dondurmacısı altında gazete bayiisi olan bir evde yaşıyorum.
Я живу на площади Юнгмана. В домe с газeтным киоском, напротив итальянский магазин мороженого, если ничeго нe измeнилось.
Ben kamp yapmıyorum. Babam bir milyarder ve ben de onun yatında yaşıyorum.
Мы не при чем, мой папа - миллиардер и живет на яхте.
- Oh, hayır. Ben toplumdan uzak yaşıyorum, ama dünyayı terketmedim. Konuştuğum kişiyle ilgileniyorum.
О нет хоть я и сделалась затворницей однако же я не вовсе отказалась от мира вести о нем для меня занимательны
Çok naziksin. Ama ben burada yaşıyorum zaten.Paris'te doğdum.
Это с вашей стороны очень любезно, но вы знаете я выросла в Париже.
Kimseye güvenmediğim için ben hala yaşıyorum.
Я оставался в живых, не полагаясь на других.
12 yaşımdan beri çalışıyorum ve ben bu kürkü hakediyorum çünkü ben işimde iyiyim. Zavallı Arturo! - Arturo!
Я работаю с 12 лет и заслужила ее, потому что я хорошо... — Бедный Артуро!
Ben mi hayal dünyasında yaşıyorum?
Я? Мечтатель?
Çünkü ben normal yaşıyorum.
- Придётся его изменить.
" Ben kilisenin bulunduğu dini bölgede San Lorenzo şehrinde yaşıyorum...
" Я живу в городе и хожу в церковь святого Лоренцо.
Ben böyle yaşıyorum.
Так я зарабатываю на жизнь.
Ben şu an o şeyi yaşıyorum.
Опомнись.
Ben Armand d'Hubert'le yaşıyorum.
Я живу с Арманом Дюбером.
İyi ki onunla yaşıyorum, çünkü ben olmasam kimse ona bakmaz.
Хорошо, что я там живу. Никому больше нет дела. Это ужасно.
Obi-Wan diye birini tanımıyorum..... ama yaşlı Ben Kum Denizinin ötesinde yaşıyor.
Ну, я не знаю никого по имени Оби-Ван, но старый Бен живет за дюнами.
Ben bu odada yaşıyorum.
Я живу в этой кладовке.
Ben burada yaşıyorum.
Я здесь живу.
Ben geçmişte yaşıyorum.
Я живу в прошлом.
Ben orada, arkada yaşıyorum.
- Я там живу. - Да?
- Ben de yalnız yaşıyorum.
- Мне нечего рассказывать, я одинок.
Gerek yok, ben de burada yaşıyorum.
Не надо. Я живу в этой же стране. Не слепая и не глухая.
Görmek için duygularımı belki anlarsınız olaya merakım şundan ileri geliyor ben bu dedektifle birlikte yaşıyorum.
Именно из-за... деликатности ваших чувств, вероятно, вы сможете понять.... мой интерес в этом деле основан на том, что я жил с этим сотрудником.
Oh, Tanrım, ben kiminle yaşıyorum...
Боже ты мой, с кем я живу...
Pekala, bişeyler olduğunda, kafamdan bişeyler geçerse, Onunla birlikte gideceğim, ama o olmazsa, benim için ifadesi olmaz, çünkü o yok ve ben burda yaşıyorum.
Хорошо, я вот что думаю, если со мной что-нибудь случится, я сам буду разбираться с этим, но если нет, если ничего не происходит, ведь я не проблем себе ищу.
ben zaten konrol altında yaşıyorum, Sam.
Я уже живу под контролем, Сэм.
Senin ıstırabını her an ben de yaşıyorum.
Я живу с твоим страданием снова и снова.
Ben buna inanıyorum, sen inanmasan bile. Aynı zamanda, yaşıyorum.
Но я верю в то, во что не веришь ты, и это вовсе не мешает мне жить.
Ben burada yaşıyorum, hatırladın mı?
Да, я здесь живу, припоминаешь?
"Sen ne yapıyorsun?" "Ben burada yaşıyorum." diye bağırdım.
Я говорю, что ж ты делаешь? Я ж здесь живу.
Bu önemli değil, ayrıca ben hâlâ yaşıyorum.
Я думала, что ты погиб.
Senin adına sevindim. Ama ben hala ikisiyle sorun yaşıyorum.
Рад за тебя, но не могу сказать о себе то же самое.
Ben neden yaşıyorum ki?
Так зачем я живу?
Ben, yüce Ana İmparatoriçe'yim, ve burada çok uzun zamandan beri yaşıyorum.
Я Великая вдовствующая императрица. И я живу здесь очень, очень давно.
Ben burada yaşıyorum.
- Я здесь живу.
Eğer ben sadece iyi bir polissem nasıl oluyor da bu yaşımda hala devriye dolaşıyorum?
≈ сли € такой хороший полицейский... как вышло, что € в свои годы всЄ ещЄ патрульный?
yaşıyorum 130
ben yalnızım 40
ben yokum 169
ben yoruldum 32
ben yaptım 316
ben yanındayım 34
ben yatıyorum 81
ben yokken 23
ben yapabilirim 67
ben yaparım 439
ben yalnızım 40
ben yokum 169
ben yoruldum 32
ben yaptım 316
ben yanındayım 34
ben yatıyorum 81
ben yokken 23
ben yapabilirim 67
ben yaparım 439
ben yedim 21
ben yapmadım 408
ben yapamam 117
ben yatmaya gidiyorum 66
ben yazdım 32
ben yazarım 25
ben yapayım 56
ben yapmam 40
ben yaşlıyım 30
ben yapacağım 68
ben yapmadım 408
ben yapamam 117
ben yatmaya gidiyorum 66
ben yazdım 32
ben yazarım 25
ben yapayım 56
ben yapmam 40
ben yaşlıyım 30
ben yapacağım 68