On their way tradutor Turco
3,368 parallel translation
Let's say he's knocked out in his bedroom closet. But the police have heard about it and they're on their way over.
Polisler olayı haber aldı ve eve gelmek üzereler.
People are on their way here.
Destek yolda.
Can you confirm that the police are on their way to Norway to get Emilie?
Polisin Emilie'yı getirmek için Norveç'e gittiğini doğrulayabilir misiniz?
They're following the man's instructions and are on their way to find the girl.
- Adamın talimatlarını uyguluyorlar. Kızı bulma yolunda ilerliyorlar.
- Hedeby and Dyhring are on their way up.
Brix. Hedeby ve Dyhring yukarı geliyor.
Meanwhile, these two... They're gonna drop you curbside at Columbia Presbyterian on their way to coachella.
Bu arada, bu ikisi Coachella Festivali'ne giderken, sizi yolun kenarındaki kiliseye atacaklar.
Are the police on their way?
Polis geliyor mu?
They're on their way back.
Buraya geri geliyorlar.
Still, those files are on their way to the US Attorneys'Office.
Dosyalar hukuk bürosuna gönderildi.
They're already on their way. To see the kids, they said.
Çoktan yola çıktılar, çocukları görmek için geliyorlarmış.
On their way back now.
Buraya geliyorlar.
Madeleine... There are policemen on their way, coming up the hill.
Madeleine... polisler tepeye doğru geliyor.
They're on their way to you.
Size doğru geliyorlar.
They're on their way to you.
Tekrarlıyorum. Size doğru geliyorlar.
Lena and the mortal have been on their way to each other since they were born.
Lena ve fani çocuğun doğduklarından beri kaderlerinde birbirleri var.
V-E Day meant that they were on their way home.
Büyük Gün ( D-Day ) artık eve dönüş günüydü.
They're on their way.
Yoldalar.
- They're on their way.
- Yoldalar.
These guys are probably on their way to some feeding ground.
Bu kocamanlar muhtemelen beslenme alanlarına gidiyorlar.
The police are on their way! Clear off!
Polisler yolda
But the National Guard received a distress call from a paramedic boat and they're on their way in.
Ama, Muhafızlar bir sağlık ekibinden yardım isteği aldı. Yoldalar.
Ralph : Cops are on their way.
Polisler yolda.
Officers are on their way, sweetheart, okay?
Polisler yolda tatlım, tamam mı?
Oh, my. And you say they were on their way to Kansas City?
Kansas City'e seyahat ettiklerini mi söyledin?
I'm sure the cavalry's on their way.
Eminim süvariler yoldadır.
Feds are on their way with SWAT and HRT, but we need to guard the perimeter so no one can leave that property before then.
FBI, SWAT ve HRT ile birlikte yolda ama onlar gelmeden kimsenin kaçmaması için çiftliğin etrafını sarmalıyız.
Emma and Joey are on their way.
Emma ve Joey kaçıyormuş.
On their way.
Yoldalar.
Yeah, they're on their way.
Kahve ısmarladın mı? Evet, yakında burada olurlar.
Rajadi's were on their way to burn the Ravana's effigy, but you went ahead and got their Ram killed!
Rajadiler Ravana'yı yakmaya gidiyorlar ama sen onların Ram'larını öldürdün!
What if they're on their way here right now?
Peki ya, şu an buraya geliyorlarsa?
I've tripped the alarm. The police are on their way.
Alarmı çalıştırdım, polis yolda.
Child Protection's on their way for Blessing.
Çocuk Şube Blessing'i almaya gidiyor. Vesayet altında bakımı sağlanacak.
They're on their way!
Geliyorlar ve sen hala buradasın!
They must be on their way.
Yolda olmalılar.
- on their way to the compound.
-... isyancıları da görüyorsunuz. - 45 saniye içinde yayındayız.
Kegs are on their way now.
- Fıçılar yolda. - Harika.
- Let's go send them on their way.
- Haydi onları geçirelim.
- They're on their way over now.
Evet. Cevapladılar ve bize söylemediler.
And on their way home, just trying to get water back to the family, raped again, spill all the water, have to go back, probably raped a third time.
Ve dönüş yolunda, sadece suyu taşımaya çalışırken yine tecavüze uğrarlar, suları dökülür, geri dönerler, muhtemelen yine tecavüze uğrarlar.
! - Nick, they're on their way!
- Yoldalar Nick!
And the best way that I can honor their sacrifice is to move on. Buckle down.
Yaptıkları bu fedakarlıkları onurlandırmak için yapabileceğim en iyi şey işime dört elle sarılıp sıkı çalışmak.
Erm... This morning I had to go to the chemist, and on the way out, there was a young lady er... with her child, and as they walked down the street, they had Tigger the tiger holding between their hands.
- Bir sabah eczaneye gidiyordum ve yolda, yanında çocuğuyla yürüyen genç bir kadın gördüm.
I used to spend my days passing judgment on young people who were way more together than I was at their age.
Tüm günlerimi genç insanları yargıIayarak geçirdim... Onların yaşında yaptığımın aksine daha fazla bir arada olmak isteyen genç insanları.
Okay, listen, whoever this is, the police are on their way right this second.
Dinle, her kimsen polis yolda.
- Chow snapped their necks on his way out.
- Chow çıkarken boyunlarını kırdı.
Granted they are just a bunch of scientists, but if their reaction is anything like the way the general public is gonna respond, we've got a gold mine on our hands here!
Bir grup bilim adamı olabilirler evet, fakat sıradan halkın reaksiyonlarıda onların reaksiyonuna benzerse eğer, Elimizde bir altın madeni var demektir!
But I fear for their future. We're on our way! We're going home!
Fakat geleceklerinden endişe ediyorum.
The General and Mrs. Grant will later recall the horseman who peered into their carriage twice on its way to the train station.
General Grant ve eşi, tren istasyonuna giderken iki kez arabalarını dikizleyen bu atlı adamı daha sonra anımsayacaklar.
I'm sure he is way out there on the sex continuum, but..... we all know men who have fantasised about having a woman completely under their control, or initiating a young girl into sex.
Katilin bir seks döngüsü olduğuna adım gibi eminim ama bütün erkeklerin tamamen kontrolü altındaki bir kadınla ya da genç kızlarla ilişkiye girme fantezileri olduğunu biliyoruz.
But it always ends the same way. With their blood on my hands.
Ama her zaman aynı şekilde, ellerimde onların kanıyla son buluyor.
on their own 19
wayne 745
ways 66
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
wayne 745
ways 66
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
way too long 22
way better 36
way down 31
way trip 38
way mirror 27
way back 82
way out 21
way tie 16
wayward pines 19
way too long 22
way better 36
way down 31
way trip 38
way mirror 27
way back 82
way out 21
way tie 16
wayward pines 19
way i see it 33
way street 165
on the whole 55
on the tv 16
on the table 116
on the other hand 1607
on the floor 300
on the 426
on the plus side 107
on the roof 79
way street 165
on the whole 55
on the tv 16
on the table 116
on the other hand 1607
on the floor 300
on the 426
on the plus side 107
on the roof 79
on the ground 440
on the way home 32
on the contrary 1002
on the other side 107
on the bench 17
on the other 48
on the right 145
on the beach 77
on the house 231
on the dot 66
on the way home 32
on the contrary 1002
on the other side 107
on the bench 17
on the other 48
on the right 145
on the beach 77
on the house 231
on the dot 66
on the internet 51
on the record 70
on the surface 75
on the side 64
on the one hand 116
on there 23
on the street 102
on the sidewalk 17
on that 88
on the inside 58
on the record 70
on the surface 75
on the side 64
on the one hand 116
on there 23
on the street 102
on the sidewalk 17
on that 88
on the inside 58