You ask her tradutor Turco
5,218 parallel translation
- You ask her!
- Sor ona!
Just you ask her!
Sadece sor ona!
Why don't you ask her yourself?
Neden ona kendin sormuyorsun?
Did you ask her?
Ona sordun mu?
What would you ask her?
Ne sorardın?
If you ask me to kill her.. ... I will charge more for it.
Onu öldürmemi istersen daha fazla para isterim.
- OK, well maybe you should ask her yourself then.
Tamam. Belki de bunu ona kendiniz sormalısınız.
All right, Jesus Christ, you'd think I work for her, not the other way around.
Tamam.. Tanrı aşkına.. Onun için çalıştığımı düşünebiliyormusun?
Ask her to take you to the store, like you gotta go get something.
Bir şeyler alman gerekliymiş gibi seni markete götürmesini söyle.
Jesus, Tell, every time I see you, you're bleeding from someplace new.
Tanrı aşkım Tell, seni her gördüğümde yeni bir yerinden kan akıyor.
Is it too much to ask that you not pick a fight over every insult thrown our way?
Bize gelen her hakarete kavga çıkarmamanı istemek çok mu fazla?
You can ask me anything, Dave.
Bana her şeyi sorabilirsin, Dave.
There's grace in this world, and there's forgiveness for all, but you have to ask for it.
Bu dünyada merhamet var ve her şey için af var. - Ama bunu istemelisin. - İstiyorum, istiyorum.
You'll need to ask her about that.
Bunu o kadına sorman gerekiyor.
You know I ask every year.
Her yıl sorarım biliyorsun.
Speaking of rain, as you know, every year to celebrate the holiday of Tu Bishevat, we ask the children to donate money to have a tree planted in Israel.
Borç demişken, bildiğiniz gibi her sene Tu Bişvat'ı kutlamak için İsrail'e ağaç dikmek amacıyla çocuklardan bağış topluyoruz.
Think about it, Stanley, do you really want to ruin the peace of mind Grace Catledge has, secure in the knowledge that she is her husband's only love?
Düşün, Stanley, Grace Catledge'ın kocasının tek aşkının olduğunu bilmesiyle, elde ettiği gönül rahatlığını gerçekten mahvetmek mi istiyorsun?
No. But I told her I'd ask you.
Hayır ama sana soracağımı söyledim.
Then you can go to the government and ask why they lifted every regulation and sat there like a retarded stepchild.
Üstüne bir de gidip hükümete neden her türlü yönetmeliği kaldırıp geri zekalı üvey çocuk gibi kıçlarının üstlerine oturduklarını sor.
! For Christ's sake, all week I'm up and down on that train and all I want is just one night of conversation with my children. You know, without "I don't like it" and "Can I leave now?"
Tanrı aşkına, her hafta şu trenle gidip geliyorum ve tek istediğim çocuklarımla, onu sevmiyorum, artık gidebilir miyim gibi şeyler duymadan hoş sohbet bir akşam geçirmek.
Maybe you should ask her.
Belki de ona sormalısınız.
I'm gonna have to ask you to do what I say and wake her up right now.
Ben de ne söylersem onu yapmanı ve hemen onu uyandırmanı istemek zorundayım.
Bring it to me. And you have everything you ask for.
Onu bana getir ve ben de istediğin her şeyi yerine getireyim.
You can ask her yourself.
Ona kendin sorabilirsin.
When I come home, you can ask me anything and I'll tell you the truth.
Eve dönünce istediğini sorabilirsin, her şeyi anlatacağım.
I've given you everything you could possibly ask for and you still can't help acting like the Brooklyn corner-store gangster's daughter that you are.
İsteyebileceğin her şeyi sana veriyorum. Hala Brooklyn köşe başı mafya babasının kızı gibi davranmaktan vazgeçemiyorsun.
You're really gonna ask her tonight?
Ona gerçekten bu akşam soracak mısın?
Ask her to show you the pictures.
Brona'ya söyle de sana fotoğrafları göstersin.
"Everyone should ask you, why you have so much fire in you?"
"Her bakış sana soracak, hırsın, neden bu kadar çok?"
But now I ask you : When the count slept with the woman he loved without her agreement, was he acting justly or unjustly?
Peki soruyorum sana Kont sevdiği kadınla, onun rızası olmadan yatsaydı adil mi yoksa adaletsiz mi davranmış olurdu?
You didn't bump into her, you stalked her!
Yollarınız kesişmedi. Sen ona askıntı oldun.
Anyway, can I ask you something?
Her neyse, sana bir şey sorabilir miyim?
I expect you'll ask me to bake her a cake.
Ona pasta yapmamı istersin diye bekliyordum.
You say, uh, "I will do anything that you want." Mm-hmm. - "I am a pr... pris... prisoner..."
"İstediğin her şeyi yaparım aşkının kölesiyim." dedin.
So if you wanna redo that thing, you wanna go ahead and ask about her, you go ahead and ask.
Eğer baştan almak istersen sevgilin hakkında ne bildiğimi tekrar sor.
If you ask me, this poor woman paid her debt long ago.
Bana sorarsınız bu zavallı kadın borcunu çoktan ödedi.
I ask that you disqualify Carmel Ben Tovim since under the circumstances he cannot serve as her advocate.
Bu şartlar altında Viviane'ın vekili olarak devam edemeyeceği için Carmel Ben Tovim'in yetkisinin elinden alınmasını talep ediyorum.
You'd have to ask her.
Ona sorman lazım.
If you were trying to win the girl's trust, perhaps poisoning her one true love was not the most splendid idea. Are there any more inopportune deaths you'd like to wave in my face? Oh.
Kızın güvenini kazanmak için onun gerçek aşkını zehirlemenin çok da harikulade bir fikir olduğunu düşünmüyorum.
If you truly believed that, why didn't you ask me where to find her?
Eğer buna gerçekten inandıysan neden gelip bana mezarının nerede olduğunu sormadın?
That love doesn't always come when you want it.
Aşk onu istediğinizde her zaman kaşınıza çıkmaz.
Okay, first of all, I didn't ask you to come out here.
Tamam, her seyden once, ben buraya gelip seni istemedim.
There's something I always meant to ask you guys, too.
Size her zaman sormayı istediğim bir şey vardı, beyler.
You should ask her out.
Ona çıkma teklif etmelisin.
So you come here to ask her old teacher?
O yüzden gelip kızının eski hocasına sorular sormaya mı karar verdin?
Ask her to explain to your employees you'll be back in a few days.
Bikraç gün içinde dönmüş olacağınızı çalışanlara açıklamasını isteyin.
But... you got to ask her for forgiveness before you can ask her for help.
Ama yardımını istemeden önce ondan af dilemelisin.
But, ifyou don't ask howwill you knowwhat her answerwould be?
Ama eğer ona sormadıysan cevabının ne olduğunu nasıl bileceksin?
I'd ask what you've been up to since high school but I see you're a gym teacher, so that sort of tell me everything I need to know.
Liseden beri sana sormak istediğim bir şey var ama görüyorum ki bir beden öğretmenisin, bilmek istediğim her şeyi bana anlatabilirsin.
Look, I know you guys want to shoot first And ask questions later, but I checked everything out.
Biliyorum siz önce vurup sonra soru soruyorsunuz ama ben her şeyi kontrol ettim.
You can ask her about us.
Bizi sorabilirsin.
you asked for it 145
you asked me 62
you asked for me 32
you asked 123
you asked me to 28
you asked for my help 19
you asked me a question 21
you asked to see me 72
you ask too many questions 34
you ask me 177
you asked me 62
you asked for me 32
you asked 123
you asked me to 28
you asked for my help 19
you asked me a question 21
you asked to see me 72
you ask too many questions 34
you ask me 177
you ask 150
you ask a lot of questions 51
you ask him 36
ask her 221
ask her out 51
ask her yourself 28
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
you ask a lot of questions 51
you ask him 36
ask her 221
ask her out 51
ask her yourself 28
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
heroin 209
herself 49
hershey 18
hercules 220
herbert 132
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
herself 49
hershey 18
hercules 220
herbert 132
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366