English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ S ] / Senin için söylemesi kolay

Senin için söylemesi kolay tradutor Inglês

455 parallel translation
Senin için söylemesi kolay tabii.
That's easy for you to say.
Senin için söylemesi kolay.
Easy for you to say.
Senin için söylemesi kolay, ama Basra'ya gidiyorsun.
That's alright for you to say, but you're going to Basra.
Senin için söylemesi kolay.
It's easy for you.
Senin için söylemesi kolay peki ya benim sinirlerimdeki aşınma ne olacak?
It's all very well for you to say... but what about the wear and tear on my nerves?
Senin için söylemesi kolay.
Ah, that's easy for you to say.
- Senin için söylemesi kolay.
- Easy for you to say.
Senin için söylemesi kolay.
It's easy for you to say
Senin için söylemesi kolay.
You're a bachelor.
Senin için söylemesi kolay.
You can afford to.
Senin için söylemesi kolay. Benim Joan'ım seninkinden bin beter.
Easy for you to say ; my Joan is far worse than your Joan.
Senin için söylemesi kolay.
Very convenient!
Senin için söylemesi kolay.
I don't have a bumper anymore.
Senin için söylemesi kolay.
It's easy for you to talk.
Senin için söylemesi kolay, benim için değil.
That's all very well for you, but not for me.
Senin için söylemesi kolay.
Easy for you to talk.
Senin için söylemesi kolay, ödenen sensin.
It's easy for you to talk because you paid.
Senin için söylemesi kolay.
That's easy for you to say.
- Senin için söylemesi kolay.
- That's easy for you to say.
Eh, senin için söylemesi kolay, ama...
Well, that's easy for you to say, but...
Senin için söylemesi kolay.
How convenient for you.
senin için söylemesi kolay. sen erkeksin.
Easy for you to say. You're a man.
Senin için söylemesi kolay Jerry.
- Ahh, that's easy for you to say, Jerry.
- Senin için söylemesi kolay.
My pleasure. B.A. : That's easy for you to say.
- Senin için söylemesi kolay!
That's convenient for you! I should ask my mother!
Senin için söylemesi kolay!
- That's easy for you to say.
Senin için söylemesi kolay ; nasılsa yanığın falan yok.
It's easy for you to say so, you don't have any burns.
Senin için söylemesi kolay. Vücudunun % 98'i tüy olan sen değilsin.
that's easy for you, you're not 98 % hair.
Senin için söylemesi kolay.
It's easy for you to say.
Baba, senin için söylemesi kolay.
Dad, that's easy for you to say.
- Senin için söylemesi kolay.
- You can say that again.
Senin için söylemesi kolay. Dinle. 100 bin dolar.
That's easy for you to say, listen to me, it's $ 100,000, no more, no less, and I want a contract.
Senin için söylemesi kolay. Sen terfi ettin. Hadi Ryan endişelenmeyi bırak artık.
That's easy for you to say, you got the promotion.
- Senin için söylemesi kolay.
That's easy for you to say.
Senin için söylemesi kolay!
That's easy for you to say...
Tabi, senin için söylemesi kolay.
Yeah, well, that's easy for you to say.
Senin için söylemesi kolay.
Sure, stranger, that's easy for you to say.
Senin için söylemesi kolay!
That's easy for you to say!
Senin için söylemesi kolay tabii, terfi alan sensin.
That's easy for you to say, you got the promotion.
Senin için söylemesi kolay tabii.
Well, that's easy for you to say.
- Sakin olur musun? - Senin için söylemesi kolay.
Relax, will you?
- Senin için söylemesi kolay.
- Well, that's easy for you to say.
- Sadece yap! - Senin için söylemesi kolay!
- Easy for you to say!
Senin için söylemesi kolay.
Yeah, that's easy for you to say.
Senin için bunu söylemesi kolay. Sen bunu görmedin. Ama ben o pazar sabahı onun göklerden çığlık atarak düştüğünü ve kendini toprağa gömdüğünü gördüm.
It's easy for you to say that, but you didn't see it that Sunday morning, screaming out of the heavens to crash and bury itself in the heath.
Bunu söylemesi senin için kolay.
That's easy for you to say.
Senin için bunu söylemesi kolay ; ama ben yapayalnızım.
That's so easy for you to say, but I'm so lonely.
Senin şeklinde birisi için bunu söylemesi kolay!
But you're not exactly in a position to defend yourself, are you?
Senin için söylemesi kolay.
Get a job?
- Senin için bunu söylemesi kolay.
- That's easy for you to say.
Eminim dinleyeceklerdir. Senin için bunu söylemesi kolay.
Look, it's easy for you to point fingers.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]