Bu sefer farklı tradutor Francês
486 parallel translation
Bu sefer farklı biri olacağım.
Je changerai.
Belki bu sefer farklı olur. Belki her şeye baştan başlayabiliriz.
Peut-être que ça va nus permettre de tout recommencer.
- Bu sefer farklı olacak.
- Ce sera différent.
Bu sefer farklı biri olduğunu düşünmüştüm.
Je croyais qu'il était différent.
Ama bu sefer farklı.
Je ne sais pas.
Bu sefer farklı.
- C'est différent.
- Hayır, bu sefer farklı.
Non, pas cette fois.
Bu sefer farklı bir yöntem uygulamamız gerekiyor.
Il faudra agir différemment, cette fois-ci.
Bu sefer farklı.
- C'est pas pareil, cette fois.
Yaşayan bir insan korkusunu belli ettiği zaman hepsi yine aynı eve gelirler. Ama bu sefer farklıdırlar.
Si cette personne est effrayée, tout leur revient à l'esprit... ils sont différents.
Ama bu sefer farklıydı.
Mais cette fois, c'était différent.
Hayır, bu sefer farklı.
Non, c'est différent.
Bu sefer farklı olacak.
Cette fois, c'est différent.
Bu sefer farklı.
C'est différent, cette fois.
Belki bu sefer farklı birşey denemeliyiz?
Essayons autre chose.
Bu sefer farklı mı? Doğru.
- Non mais cette fois-ci c'est pas pareil, hein?
Bu sefer farklı bir sonuç mu bekliyordunuz doktor?
Vous aviez espéré d'autres résultats, docteur?
Bu sefer farklı! Belki gözleri bende değil...
Ses yeux ne s'intéressent pas à moi, mais son cœur, oui.
Bu sefer farklı olacak. Söz veriyorum.
Ce sera différent, cette fois.
Lütfen... Umutlarımı tekrar yeşertmemi istiyorsun, ama bu sefer farklı olacak!
Et tu me fais miroiter que ça va être différent.
Ancak bu sefer farklı olduğunu hissediyorum.
Mais là, j'ai l'impression que c'est différent.
Bu sefer farklı olmasını dilerdim.
Je veux que ça soit différent.
Bu sefer farklı Judah.
Cette fois c'est différent, Judah.
Bu sefer farklı.
Cette fois c'est différent.
Farklı olarak bu sefer sağlam birşey bulduk.
Pour une fois, nous avons du concret.
Bu sefer çok farklı, Victor'la evlenebilirim bile.
Je pourrais même épouser Victor.
Söyledikleri şarkı farklı. Bu sefer mutlu değiller.
Les chants sont différents... moins joyeux...
Sanırım bu sefer biraz farklı olmalı.
Pas comme ça, cette fois.
Bu sefer durum biraz farklı.
C'est différent cette fois-ci.
Şey... dükkanımı kapamıştım! Ben de bizimle olmanı isterdim, Ama bu sefer çok farklı Kişisel meseleme seni de karıştırmak istemem!
Je voudrais bien que tu viennes mais aujourd'hui, c'est une affaire entre eux et moi.
Şimdi, bu durumu doğru bir şekilde ele almayı bana bırakın. Bu sefer, kocanızın davranışı bazı zamanlardaki tutumuyla farklı ama her zamankinden farklı...
C'est pas vraiment comme d'habitude, sans être tout à fait inhabituel?
Bu sefer işleri farklı yapıyoruz. Sen Corlis'lesin.
Tu seras avec Corlis et Stash.
Hayır. Bu sefer ki farklıydı.
Non, c'était quelque chose de différent.
Sorun, yapmak istediğim... Bu sefer biraz farklı yaklaşmak istiyorum ; sadece konuşalım.
Voyez-vous, monsieur, je voudrais le faire différemment.
Ama bu sefer, Tanrının da yardımıyla her şey çok farklı olacak.
Cette fois-ci, avec l'aide de Dieu, ce sera différent.
Lanet olsun, bu sefer durum farklı.
Merde, c'est différent cette fois.
Ama bu sefer durum farklı.
mais cette fois c'est différent.
Bu sefer işlerin farklı olması için bir şans var mı?
Il existe une chance que celui-ci se terminera de manière différente?
Ama bu sefer, seninleyken farklı olduğunu biliyorum.
Mais je sais que cette fois, c'est différent avec toi.
Bu sefer farklı olacak.
Mais cette fois, j'ai un but.
Bu sefer, söz veriyorum farklı olacak.
Ce sera différent.
- Biliyorum, ama bu sefer durum farklıydı.
- Je sais mais c'était pas le cas.
Bu sefer ki farklı.
Celui-ci est différent.
Bu sefer ki çok farklı.
Cette fois, c'est différent.
Senatör Trueba, sayımlar bitmek üzere ve insanlar bu sefer oylarını farklı kullanmışlar gibi görünüyor.
On dirait que les gens ont voté autrement cette fois.
Bunu söyleyebilirdin. Ama bu sefer biraz daha farklı. Beni kandırdı.
Dans moins de 12 heures son poison m'aura tué.
Bu sefer çok farklı olacak. Birşey olsa bile, oluruna bırakacağım.
S'il se passe un truc pas normal, je ferais comme si c'était rien.
Bu sefer biraz farklı.
C'est différent.
Diğerlerinin seninle kalmalarına izin ver. Bu sefer sonun farklı olacağını göreceksin.
Laissez d'autres gens résister à vos côtés.
Bu sefer ki, tamamen farklı olabilir. Gerekli olan her neyse, yapmaya gönüllüyüm.
La vôtre est peut-être différente, mais je ferai ce qu'il faut faire.
Ülser geçmişi olan hasta, ama bu sefer ağrısı farklıymış.
Un patient avec des ulcères, mais la douleur a changé.
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu sefer olmaz 49
bu sefer değil 66
bu sefer ne oldu 28
farklı 83
farklısın 17
farklıydı 16
farklı mı 29
farklı yeni dünyalar keşfetmek 33
bu sefer 162
bu sefer olmaz 49
bu sefer değil 66
bu sefer ne oldu 28
farklı 83
farklısın 17
farklıydı 16
farklı mı 29
farklı yeni dünyalar keşfetmek 33
farklı görünüyorsun 44
farklı yeni dünyaları keşfetmek 45
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
farklı yeni dünyaları keşfetmek 45
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18