English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Dedı

Dedı tradutor Francês

32 parallel translation
Daha gerçekdışı olan ise bu hikayeleri bir yıl daha sürdürmek için Fransızlardan 100 milyon Frank aldığım dedıkodusudur.
Je n'ai pas non plus pris 100 millions de francs aux Français pour continuer à les faire paraître.
Ne dedın sen?
Pardon?
Dedığım gıbı, kolay olsun.
Comme je l'ai dit, muy fácil.
Dedığım gıbı, hepsı Amerıka'da eğıtıldı.
Comme je l'ai dit, tous très bien formés aux États-Unis.
Gerıye kalan 46 bıçak darbesı ölüm sonrası yapılmış, bu da saldırganın aşırılık dedığımız yoğun agresıflığını ve saldırının kışısel olabıleceğını gösterıyor.
Les 46 autres blessures pénétrantes par objet tranchant ont été administrées postmortem, montrant la violence de l'assaillant, habituellement nommée surextermination et typiquement un signe que l'agression était personnelle.
- Nıye öyle dedın?
Pourquoi tu demandes ça?
Çok garıptı ve yıne uykuya daldım, sonra Meg'ın dedığı gıbı babam uyandırdı.
C'était bizarre et... je me suis rendormi et, comme l'a dit Meg, papa nous a réveillés.
Bu sabah bütün çalışanları çağırdı. Ve ded ki,
Il a fait venir tous les employés et il leur a dit :
Darnell'in arabası dışarıda, yedek parça yüklü.
La voiture de Darnell est là avec ded pièces détachées.
- Ben gitmiyorum Baba. - Ne? Ne ded...
- Je n'irai pas, papa.
Süt kardeş olduğumuzun farkında mısın?
Tu te rends compte on est ded frères adoptifs?
Koruma altındaki Ed Hinkle ne durumda?
Je veux vérifier la position ded Hinkle.
Yok ded...
Je n'ai...
Niçin dışarı gitmek isteyeyim ki, içeride ne istersem var...
Pourquoi j'irais dehors puisque j'ai tout ded...
Affedersin, sen şimdi ne ded..
Pardon? Qu'est-ce que...
Bay Tiernan, Ded. Scanlon sizi aşağıya götürsün mü?
Ainsi, M. Tiernan, le Détective Scanlon peut vous enmmener?
şimdi, ded. Olin'in sizi bilgilendirdiğini biliyorum bugün iki ceset bulundu, ve biliyorum ki siz daha fazla bilgi istiyorsunuz.
J'ai appris que l'inspecteur Olin vous avait informé de la découverte de deux corps.
şey, sanırım siz bu insanları ded.
On dirait que vous ne connaissiez pas aussi bien ces gens que ça.
Annen gelmeden önce biraz kafa dinlemek için erken gelelim ded- -
On est rentrées plus tôt pour avoir un moment tranquille avant que ta mère fasse de ma vie...
İncil'ded diğer her şey gibi birçok yorum çıkabilir.
La Bible peut être interprétée de bien des manières.
Ameliyat mı ded -
Pour une opéra- -
Dedushka Moroz yılbaşı hediyeleri verir. Kim?
Ded Moroz apporte des cadeaux.
Dedushka Moroz.
Qui? - Ded Moroz.
- Ne ded...
- Mais que...
Geri çekil ded- -
Arrête ou je le saigne...
Bana ne ded - --
Qu'est-ce qui ne...
İşi bittiğinde, ağzını kulağıma dayayarak "Sakın bakma" ded.
Quand il a fini, il a mis sa bouche près de mon oreille, et, um... il a dit'Ne regarde pas.'
Doug, Doug. Lanet hayatında bir kez olsun bir takım oyuncusu olacak mısın? Ne ded...?
Doug, peux-tu avoir l'esprit d'équipe pour une fois dans ta putain de vie?
Ded ki artık gitmelisiniz.
Il vous dit de partir.
Ama kimse sizi "The Walking Ded" izlemek için de zorlamıyor.
Mais personne ne vous force à regarder "The Walking Dead."
"Deneyeceğim" ded, iniz mi?
Jarecki : Avez-vous dit : "Je vais essayer"?
Ne ded...
Qu'est-ce...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]