Ama onu gördüm tradutor Português
264 parallel translation
Biliyorum, ama onu gördüm.
Eu sei, mas vi-o.
Ama onu gördüm!
Mas eu vi-a!
kandırıldım ama onu gördüm kung fu'yla ilgilendiğini biliyorum.
Engano-me, mas ela também caiu. Vejo que lhe interessa o kung fu.
Ama onu gördüm.
Vou tentar...
- Ama onu gördüm.
- Mas eu vi-o!
Ama onu gördüm.
Mas digo-te que o vi.
Tamam, kulağa delice geldiğini biliyorum, ama onu gördüm.
Sei que pode parecer loucura, mas vi-a. Foi como no meu sonho.
Ama onu gördüm.
Tu viste-o.
Biliyorum, bende ilk başta deneyimizin başarısız olduğunu sandım, ama onu yürürken gördüm.
- Mas disse que a nossa experiência... Eu sei. Também eu, no início, pensei que tínhamos fracassado, mas vi-o a andar.
Ama annemi, tıpkı babamın onu resmettiği gibi gördüm.
Mas eu disse-te, vi a minha mãe, tal como o meu pai a pintou.
Ben de kaçabilirdim... ama sonra onu gördüm.
Eu podia ter-me safado, mas depois descobri que ele estava aqui.
Ama bugün onu gördüm.
Mas hoje, vi-o.
Sanırım onu Skagway'da gördüm ama emin değilim.
Parece que o vi em Skagway, mas não tenho a certeza.
Ama onu birkaç defa gördüm.
Mas lhe asseguro que o vi um par de vezes.
Onu hâlâ seviyorum ama bunu atlatacağım. Atlatmak zorundayım çünkü gerçeği gördüm.
Ainda o amo, mas... isso passará, tem que passar porque... vi a realidade.
Ama kurtulunca pencereye koştum... ve onu Mayella'mla gördüm!
Quando me libertei, corri para a janela... e vi-o com a minha Mayella!
Onu La Terraza'da pizza yerken gördüm. Ama hepsinde kaynaklar var Sergio.
Hoje a vi almoçando em "La Terraza".
- Ama onu sadece bir kez gördüm. - Onunla evlenmeyi düşünme.
Mas, nem pense em casar-se com ele.
Ama onu bir yerlerde gördüm.
Mas não é a primeira vez que o vejo.
Onunla konuştum, onu gördüm ama gerçek miydi, bilmiyorum.
Eu falei com ele, eu vi-o mas não sei se ele é real
Ama sanırım bir keresinde gördüm onu kızıl saçlı bir kadınla bir at arabasındaydı.
Mas acho que o vi uma vez num eléctrico com uma mulher ruiva.
Onu orada bazı insanlarla gördüm ama kim olduklarını bilmiyorum.
Também o vi com algumas pessoas mas não sei quem são.
Ama gördüm onu.
Mas eu vi-o... ali...
Ama nerede gördüm onu?
Mas onde foi que o vi?
Ama onu gerçekten gördüm.
É verdade. Eu vi. Está no armário.
Ama onu orada gördüm.
Está aí, eu vi. É sério.
Ben onu gördüm ama tarif etmenin pek işe yarayacağını sanmıyorum.
Eu vi-o, mas não creio que uma descrição ajudasse.
Ama sonra seni ve onu dans ederken gördüm.
Aí vi-a a si e ele... dançando!
Onu gördüm. Ama kaçmalıydım.
Eu vi. E vi-o a ele.
İyi, ama baba, onu senin Honda'nın aküsünü içerken gördüm.
Bom, vi-a beber a água da bateria do seu Honda.
Az önce bir şey gördüm ama gerçek miydi ya da içinizden biri onu gördü mü bilmiyorum.
Eu acabei de ver uma coisa e não sei se era real. Ou se algum de vocês poderia ver.
Kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama onu tekrar gördüm.
Sei que te vai parecer uma loucura, mas voltei a vê-lo.
Onunla konuşmadım, ama onu çok net gördüm.
Não falei com ele mas vi-o nitidamente.
Michael, onu suyun üzerinde gördüm, yardım etmeye çalıştım ama çok geçti.
Michael, encontrei-o ali a boiar, tentei ajudá-lo, mas... cheguei tarde demais...
Onu gördüm, ama dikkat etmedim.
- Não. Mas olhei para ela.
Dün gece onu rüyamda gördüm ama gerçekti.
Sonhei com ele na noite passada, mas ele existe de verdade.
İlk kez kapıya geldiğinde pencereden onu bir kez gördüm. Ama karanlıktı.
Eu vi-o uma vez pela janela... da primeira vez que ele veio até á porta, mas estava escuro.
Ama elini nasıl tuttuğunuzu ve onu nasıl teselli ettiğinizi gördüm.
Mas eu vi como lhe pegou na mão quando ela estava triste. E a forma como a confortou quando estava assustada.
Ama onu faks tamponunda gördüm.
Vi isso no buffer do fax.
Onu son zamanlarda görmedim ama senin ortağını gördüm, evet, gördüm.
Mas vi a tua parceira, vi sim.
Ama, geçen gün evinizin oraya gittiğimde sanki onu gördüm. Sanki bahçesini suluyor, çatısını tamir ediyordu. Çocukları ile oynuyordu.
Mas passei pela sua casa no outro dia, e podia imaginá-lo ali regando a relva trabalhando no telhado brincando com os filhos.
İyi sayılırdı ama Pazar günü onu başka bir kızla gördüm.
Foi bom? Não foi mau, mas no domingo vi-o com outra rapariga.
- Bir saniye. - Ne gördüğünü biliyorum ama zehirlenmemiş. Onu gördüm.
Espere um segundo, eu vi-o.
Suçlanacağımı hissetmedim, ama ben onu iki gün önce Astrometrik Labaratuarda algoritmaları yeniden düzenlerken gördüm.
Achei que não era meu lugar para fazer acusações, mas eu a vi reconfigurando alguns algoritmos-chave... dois dias atrás, no seu Laboratório de Astrométrica.
Ama onu gördüm Peder.
Mas eu vi, Padre.
- Bu sabah onu gördüm ama burada değil.
mas ele não está aqui.
Ve bu herif de dükkanındaki kasesini bize kakalamaya çalışıyordu. Ama onu daha önce gördüm,
O homem da loja tentou impingir-nos a taça, mas eu vi logo que não servia,
Onu tam olarak bilmiyorum ama görevlerde onu bir çok kez gördüm.
- Eu não a conheço mesmo.
Ama annemi özledim. Bu yüzden dönüp, onu gördüm.
Mas tinha saudades dela, por isso tinha de voltar para vê-la.
Geçen hafta hastalığı başladığında onu gördüm ama maalesef annesi bütün umudunu doğal ilaçlara bağlamış.
Vi-o na semana passada quando ele adoeceu. Mas, infelizmente, a mãe dele decidiu confiar na medicina holística.
Eğlenmeye devam edin, ama onu hava kararmadan yarım saat önce, O'Dell Kalesi'ne giderken gördüm.
Tire sarro se quiser. mas ele estava a caminho do castelo O'Dell, a apenas uma hora antes do anoitecer.
ama onu seviyorum 24
ama onun 17
onu gördüm 460
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama onun 17
onu gördüm 460
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama olsun 39
ama ona 20
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama olsun 39
ama ona 20
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18
ama öyle değil 51
ama öncelikle 23
ama öylesin 16
ama önemi yok 26
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18
ama öyle değil 51
ama öncelikle 23
ama öylesin 16
ama önemi yok 26