Çok yumuşak tradutor Português
548 parallel translation
Sana karşı çok yumuşak oldum. Ama artık bu son bulmalı.
Fui muito brando contigo, mas isso resolve-se.
- Çok yumuşak kalplisin Marguerite.
- Tem bom coração, Margarida.
Günümüzde ordu çok yumuşak.
O exército está muito brando, hoje em dia.
Sen çok yumuşak başlı küçücük bir şeysin.
Você parece muito tranquila, menina.
Çok yumuşak başlı.
Muito simpático.
Cheatham County, Tennessee'deki toprak çok yumuşak. Öyle ki, yatakları bile toprakla dolduruyorlar.
Em Cheatham, no Tennessee, a terra é tão macia... que a usam para encher colchões.
Çok minik, çok yumuşak.
É tão pequena... tão macia...
Çok yumuşak.
- E é bem macio.
Bu çok yumuşak bir ifade.
Está a suavizar as coisas.
John North, Sen sirk konusunda çok yumuşak davranıyorsun.
John North, és sentimental em relação ao circo.
Harry, çok yumuşak kalplisin.
Harry, és demasiado bonzinho.
Evet, Mozart, müziği çok yumuşak ve huzur dolu...
Sim, Mozart. Ele é pleno de ternura e leveza.
Mühendisimiz bölgeyi inceledi ve oradaki nehir tabanının çok yumuşak olduğuna karar verdi.
O nosso engenheiro fez um estudo do local e concluiu que o fundo do rio ali é demasiado mole.
Yatak muhtemelen çok yumuşak.
"Esta cama, provavelmente, é demasiado macia."
Annesi gibi çok yumuşak.
Ele é um fraco, como a mãe.
- Çok yumuşak olduğumu söyleyecekler. - Yakında kral olacaksın!
Dirão que você é muito piedoso.
Çok yumuşak olmuş.
É tenro como manteiga.
Parmakların çok yumuşak.
Tens uns dedos simpáticos.
Çünkü o çok yumuşak.
- Porque ela é tão suave.
Çok yumuşak ve naziğim.
Sou demasiado terno e gentil.
Sonu gelmez, çünkü... sen çok yumuşak huylusun.
Não têm fim... porque você foi muito brando.
Yastığın çok yumuşak ve rahat
Embora o travesseiro Seja macio e gostoso
- Ona çok yumuşak davranıyorsunuz.
- Vocês são muito permissivos.
Ellerin çok yumuşak.
Cicatrizas muito depressa.
Çok yumuşak.
Tão macia.
Senin genç bedenin ah, evet, çok yumuşak.
Seu jovem corpo... oh, sim, tão suave.
Bakιşlarι çok yumuşak.
Tem uns olhos tão doces.
1, 2, 3, 4... Çok yumuşak oluyor.
Um, dois, três, quatro...
Ayrıca teni de çok yumuşak.
Ela também tem uma pele muito suave.
Zemin, toplarımı taşımak için çok yumuşak.
O terreno está mole demais para mover o meu canhão.
Sen çok yumuşak, zarif..... ve ışıltılısın, ve aynı zamanda harika bir aşçısın.
És doce, és graciosa... és ligeirinha e és boa cozinheira.
Çok yumuşak.
É macia.
Tenine bayılıyorum. Çok yumuşak. Bir çakıl taşı gibi kaygan.
Gosto da tua pele, suave e lisa como um seixo.
Çok yumuşak ve hoş bir kızdı, birbirimizden çok hoşlanırdık.
Era muito doce, senhor. Éramos boas amigas.
- Çok yumuşak!
Tão bonito!
Bay Reynolds zencilerine çok yumuşak.
O sr. Reynolds é muito macio com os pretos.
Tenin çok yumuşak ve karnın...
Oh, a tua pele é macia, e a tua barriga...
Umarım yumuşak biridir. Ben aşçıyım ve çok çabuk korkarım.
Mas espero que seja simpático, porque me assusto com facilidade.
Bir tanesi çok güzel. Biraz solmuş ama yumuşak. Tıpkı ipek gibi.
Um deles é muito bonito e suave como seda.
İkimiz de sana çok yumuşak davranıyoruz Tommy.
Somos ambos demasiado brandos contigo, Tommy.
Saçlarını çok iyi hatırlamıyorum ama sizinki kadar yumuşak ve siyah olamazdı.
Não me recordo muito bem do cabelo dela... mas não eram tão macios ou ou tão pretos como o seus.
Çok mu yumuşak?
Demasiado mole?
Çok cin içtiğimde buğday tanesi kadar sert, çok votka içtiğimde de un gibi yumuşak olurum.
Bebo gin com gérmen de trigo. Muita vodka e glúten.
Seni seviyor ve çok da yumuşak.
Ele ama-te e é tão gentil.
Ama Dr McCoy'da insani bir çok zayıflık var - duygusal, yumuşak.
Mas o Dr. McCoy tem uma plenitude de fraquezas humanas, é sentimental, mole.
Yumuşak ve sağlığınız için çok iyi.
Muiro tenro. e muito bom para si.
Ve bu kulağından çenene gelen güzel çizgi artık çok belli olmuyor ama senin tembel ve yumuşak tavırlarınla oraya kazınmış.
E este fino contorno da tua orelha até ao queixo já não é tão delicado... graças à tua apatia e indolência.
Yeni yataklarımızı öncekinden çok daha büyük, ve çok daha yumuşak!
As camas são maiores do que as outras e também mais macias. É a melhor casa que já tivemos.
Buradaki yataklar çok sıcak, yumuşak ve çok ama çok büyüktür.
Aqui as camas são quentes, macias e muito, muito grandes.
- Çok yumuşak, çok şehvetli.
Oh, pára... Quer dizer, socorro!
- Çok yumuşak.
Oh... tão suave...
yumuşak 121
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yorgunsun 23
çok yavaş 62
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67
çok yüksek 70
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yorgunsun 23
çok yavaş 62
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67
çok yüksek 70