Bir dost tradutor Russo
1,190 parallel translation
Ama onlara rağmen, yaslanacak bir dost ararsan, umarım senin için burada olduğumu biliyorsundur.
Но несмотря ни на что, если тебе нужен друг я здесь для тебя, физически.
Sadece bir dost.
Просто друг.
Harika bir dost oldun bana.
Ты был мне отличным другом.
Jelly, dinle. Bir dost olarak senden birşey isteyeceğim.
Студень, сделай для меня кое-что.
Oğluma çok iyi bir dost oldun.
Ты был добрым другом моему сыну.
Bir dost olarak.
Как друг.
Tüm kasaba bana bir dost ve ileri gelen gözüyle bakar.
Город расценивает меня как друга и советчика.
Gerçek bir dost olsaydın bunu benden almazdın.
- Если бы ты был настоящим другом, ты бы мне ее подарил.
Ertesi gün Central Park'ta Charlotte da bir dost ediniyordu.
На следующий день в Центральном Парке Шарлотта выгуливала своего нового друга.
Hyde gerçek bir dost.
Он поможет мне пережить бабулину смерть.
- Bir dost tavsiyesi.
- Как другу.
Bu görevde aşkı bulamamış olabilirim ama dışkısı yakıt olan küçük sevimli bir dost edindim.
Я, может, и не нашла свою любовь в этой миссии ... но я нашла маленького друга, который испражняется ракетным топливом, что тоже неплохо.
Bu da eski bir dost için 5,000 eder.
Целых пять тысяч для старого друга.
- Sana kim söyledi? - Bir dost
- Кто тебе сказал?
Daha doğrusu s.kini Kazablanka'da kestiren eski bir dost.
Вернее, старый друг, который отрезал себе член в Касабланке.
Diğer bütün kimliği belirsiz mektuplarda olduğu gibi "Bir dost." diye imzalamalıyım ama benim adım Renato.
Я мог бы подписаться "доброжелатель", как в анонимках... " "... но меня зовут Ренато. "
İşte kartımız. Kurtarılmaya ihtiyacın olursa veya yakınında bir dost istersen, ara bizi.
Если вас нужно будет спасти, или вам просто захочется подружиться с кем-то или что угодно, позвоните нам.
Bu yüzden güvendiği bir dostundan, bu hassas dönemde söz konusu kızla ilgilenmesini ister. Güvendiği dost, tabii kabul eder. Ve şimdi o güvenilen dostun kellesi ona gümüş bir tepside sunulmaktadır.
Обязанности близкого друга, а теперь близкий друг за это расплачивается.
Her zaman harika bir dost oldunuz.
Вы всегда были мне замечательным другом.
Onu her zaman... kendini işine adamış bir arkeolog, kibar ve cömert bir adam ve gerçek bir dost olarak hatırlayacağız.
Я всегда буду его помнить как преданного археолога, доброго и щедрого человека... настоящего друга.
O bir dost.
Они друг.
Bak Bob, sadece şunu bilmeni istiyorum. Sen, her zaman iyi bir komşu ve gerçek bir dost oldun.
Слушай, Боб, я просто хочу, чтобы ты знал, что... ты по-настоящему хороший сосед и по-настоящему хороший друг.
Dinle, bütün bu olanlar için üzgünüm. Bunu biri yapmalıydı, neden eski bir dost olmasın? Bu daha da köyü ya!
Да, слушай прости, что так всё вышло но кто-то должен был это сделать, так пусть это будет старый друг.
Bir dost olarak mı?
Неофициально?
Danny iyi bir dost olarak onunla ilgileniyor.
Дэнни хороший друг и может сам о ней позаботиться.
Sadece bir dost.
Знакомый.
Dantes'in dostları vardı. Ya da dost bildikleri... Ama bir de sevgilisi vardı.
У Эдмона Дантеса, как он думал, были друзья, но у него еще была и любовь.
Bir : Küçük Chuckie ile dost olmaya çalışmanın işe yaramadığı çok açık.
Очевидно, не удалось попробовать подружиться с маленьким Чаки.
Galakside bulunan pek dost canlısı bir ırk değildirler.
Они не самый дружелюбный народ в галактике.
Bence Asgardlılar dost bir Jaffa'yı tuzağa düşürmeyi düşünmemişlerdi.
Я уверен, что Асгарды не хотели поймать в ловушку Джаффа, который им не враг.
Küçük Bayan Sahte Dost, bir kurban olduğunu düşünüyor.
- Послушайте, мисс Гадкое Личико, вы тоже думаете, что она жертва? - Гадкое личико? - Все, довольно.
"Telepatiyle Dost Kazanmak" diye bir kitap yazamayacağım kesin.
Похоже, пособие "Как приобрести друзей при помощи телепатии" я не напишу.
Ben sadece herkese Eddie'nin ne kadar iyi ve dost canlısı bir köpek olduğunu göstermek istedim.
Я просто хотел, чтобы все увидели, какой Эдди милый, спокойный и дружелюбный.
Ona "bir zemin hazırlayalım, önce dost olalım" der demez aniden, ki bunda hiçbir hatam yok, ona karşı dayanılmaz oluverdim!
Я сказал ей, что хочу "заложить фундамент и сначала дружить". И вдруг, без моего вмешательства, я стал для неё неотразим!
- Ben hiç bir erkekle dost olamadım. Neden olayım?
- Дружба с мужчиной противоестесственна.
Umarım bir gün hep birlikte bir içki içmek için buluşur ve dost oluruz.
Я надеюсь надеюсь, что однажды....... мы сможем вместе выпить и стать друзьями.
Kimi kandırıyorum ki? Büyük'le asla dost olamadık ki. Biz başka bir şeydik.
Я и он... мы никогда не были друзьями это что-то другое.
Ve seni terk ettikten sonra bile Jack ile dost kalmanız harika bir şey.
Но самое потрясающее, что вы остались друзьями даже после того, как он бросил Вас.
Sadece dost bir kaptanın anlayabileceğini düşünmüştüm.
Я думал, что ты, как капитан меня поймешь по-товарищески.
- Eski bir dost ziyareti.
Старый ваш друг.
İki kez Amerika Karmasına seçildi. Amigolarımdan biri bir süre önce ondan ayrılan bir kızla dost.
Два года он среди звезд, но одна из моих девочек знакома с девушкой, бросившей его.
Amerika'dan gelerek, Don Tano'ya "tomarla dolar" getiren bir grup dost!
Куча друзей, съехавшихся со Штатов, чтобы привезти кучу денег Дону Тано!
İblisleri, vampirleri yakalayan askeri bir birliktesin. Eminim onlar için "dost olmayanlar" ya da "insan olmayanlar" gibi bir terim kullanıyorsunuzdur.
Ты состоишь в каком-то крупном военном подразделении,... захватывающем демонов, вампиров... скорее всего, у вас для них есть официальный термин, например, "недружественные" или "нелюди".
Eski bir dost.
Старинный приятель.
Kendim için bir çok dost yarattım.
Большинство своих друзей я создал.
Düşman veya dost olduklarını belirlemenin bir yolu yoktu.
Мы не знали, враги они или союзники.
Ancak gerçek bir dost bu kadar acı söyler!
Лишь друг может сказать правду вот так, прямо в глаза.
Bu dünyada kalmasına yardım edecek dost bir ruh gerekli.
Ей нужна сочувствующая душа, чтобы удержать ее в этом мире.
- Ee ne olmuş? Dünya senin etrafında dönmüyor ve ne pahasına olursa olsun yaptıkların insanların hayatını mahvediyor sense araştırmacı gazeteci olarak bir isim yapabilirsin ne kadar dost kaybedersen kaybet, ardında ne kadar ceset bırakırsan bırak araştırmacı gazeteci olarak isim yapabilirsin ne kadar dost kaybedersen kaybet, ardında ne kadar ceset bırakırsan bırak...
Ты понимаешь, что мир не крутиться вокруг тебя, а ты идешь напролом, разрушаешь жизни людей, лишь бы создать себе имя криминальной журналистки, и не важно сколько друзей ты потеряешь или сколько окровавленных трупов оставишь позади, лишь бы создать себе имя криминальной журналистки, не важно сколько друзей ты потеряешь или сколько окровавленных трупов оставишь позади?
Yaşam tarzımız yeni bir durum yarattı coşkulu ve dost canlısı bu, onu reddeden toplumun içindeki mikro toplumu yerle bir etti.
Наш прежний образ жизни создал особую ситуацию достатка и братства внутри разлагающего микросообщества... в самом сердце общества, которое его игнорировало.
Tek istediğim dost bir yüz görmekti.
Привет. Послушай, я хотела тебя сегодня увидеть.
dostum 6912
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
dostuz 35
dostlarımız 19
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
dostuz 35
dostlarımız 19
dostoyevski 17
dost mu 33
dost muyuz 16
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
dost mu 33
dost muyuz 16
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir daha olmasın 24
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir daha olmasın 24