Geri tradutor Russo
119,837 parallel translation
Bir süre dayanacak kadar konserve buldum diye düşündüm. Ve geri kalanını topladım.
Подумала, что у меня достаточно консервов, чтобы продержаться, а остальное я найду.
Onlar geri gelmeden...
- Мы заберём пит раньше, чем появится подмога.
Evet, geri döndüm.
Да, я вернулся.
Kapora ve depozitoyu geri isteyelim.
Мы должны забрать наш гарантийный взнос.
Kaporayı net bir şekilde geri alamıyormuşuz.
Мы не будем забирать гарантийный взнос.
Bu yüzden teklifimi geri aldım.
Я отменяю своё предложение.
Kevin, sıra sende. Olivia geri döndü.
Оливия вернулась.
Olivia geri döndü.
Итак, Оливия вернулась,
Ama hayatımın geri kalan kısmını seninle geçirmek istiyorum, Toby.
Но я хочу провести остаток своей жизни с тобой, Тоби.
Şimdi lafı geri almak yok.
Ну, уже поздно.
Eğer bir engel çıkarsa karşınıza, kabul edin, ve durgun halinize geri dönün.
Представьте, как оно поднимается над полом. Голова легка.
Senin yapman gereken, sadece bir kızı seçmek, onu geri kazanman için ben sana yardım edeceğim.
Так что просто выбери девушку, а я помогу тебе ее вернуть.
Onu geri kazanmak için otuz saniyen olduğunu düşün.
Представь, что у тебя есть 30 секунд, чтобы ее вернуть.
Ona geri kalan zamanda, kardeşinin doğum günü partisine katılması gerektiğini önermen daha doğru olmaz mı?
Ты не думаешь, чтобы, может, предложить ей пойти с Кейт и немного поиграть с ней?
Ama önümüzdeki altı yıl içinde, yatırımınızın 17 %'sinin geri döneceğini tahminledik... - Bebeğim?
Но мы надеемся, в течение ближайших шести месяцев, получить доход от инвестирования от 17 %...
Yani, aslında senin içmene ya da birşeyler yapmana gerek yok. Ama bildiğin gibi Shelly ve ben... uzun zamandır ayrıyız, evliliğimiz uzun bir süredir cansız. Ben de düşündüm ki, artık sahalara geri dönüş yapabilirim.
То есть, тебе не обязательно пить, но несмотря на то, что мы с Шелли не расходились столь долгое время, наш брак давно распался, и я, и я думаю, что готов вернуться в строй.
Ofise geri dönmem lazım.
Мне надо вернуться в офис.
Arabama binip gerisin geri, The Manny'e geri dönmeliyim, anlıyor musun?
просто сесть к себе в машину, и просто вернуться в "Мэнни".
The Manny'e geri dönmeliyim, işimi geri istemeliyim.
Мне лучше вернуться в "Мэнни", попросить вернуть меня на работу.
Tiyatroya geri dönmeliyim.
Мне нужно возвращаться в театр.
Annenin geri gelmesini beklemeyeceğine emin misin?
Но ты уверен... уверен, что не хочешь дождаться возвращения матери?
12 yıl önce aldattığın eski karını, sıhhi olarak C sınıfı bir akşam yemeğinde bir şekilde geri kazandın.
Ты встречаешься с бывшей женой, которую ты обманывал 12 лет назад, и которую, каким-то образом, тебе удалось снова соблазнить, в сомнительном ресторанчике.
Bunlar artık geri gelmez.
Они уже не вернутся.
Geri gelmeyeceğini biliyordu.
Он знал, что уже не вернётся.
"Oh, bu çocuk geri vitese taktı, " gerisingeri tam gaz
И потом нажал на задний ход и поехал назад, как говорится, мухой.
Geri dönüş yok, Jess.
Ничего уже не вернуть, Джесс.
Sonra ona dedim ki. Dedim ki, "Tatlım, bak, kuşkusuz sen çok güzel bir kızsın, ama hayatının geri kalan kısmını benimle harcamaktan bahsediyorsun, ve... her ne kadar göğüslerine bayılsam da, ama ben hazır değilim ciddi birşeylerin altına girmeye!"
И я говорю ей, я говорю ей, Милая, ты редкостная красавица, без вопросов, но ты слишком много болтаешь о жизни со мной до самой смерти, и... я конечно очень люблю качественное филе, но я не готов отказаться поглодать иногда косточки!
- Bunu sana geri ödeyeceğim.
- Я верну, честно.
Geri gelmeyi istedim.
Я хотел вернуться.
Belki de, geri dönmeliyiz.
Ладно, пока.
Sonraki hafta, o bara tekrar gidip, paramızı geri almak için bir şeyler deneyeceğiz.
На следующей неделе мы вернёмся в тот бар.
Söylediğimiz için pişman olabiliriz, ama bunlarda samimiydik, gün ağardı diye söylediklerimizi geri alamayız.
Возможно, нам не нравится, как мы это сделали, но мы это сказали и не можем забрать слова обратно при свете дня.
Sorun yok. Ne yapacaktım? Hayatımın geri kalanını küçük bir bardaktan aldığım hapları kullanarak mı geçirecektim?
Иначе я бы... до конца своих дней глотала таблетки из стаканчика.
İşe geri dönmeliyim.
Мне надо вернуться на работу.
Pekala, her ikiniz de görevlerinize geri dönün, Daha fazla ipucu bulmaya çalışalım? - efendim.
Вы двое - за работу, если у вас больше ничего для меня нет.
Huntley'i yeniden göreve atamadınız, çünkü... Michael Farmer'ın savunması, Kıdemli Soruşturma Görevlisinin.... geri gelmesi durumunda prim yapacaktı.
Вы восстановили Хантли не потому, что беспокоились, что защита Майкла Фармера получила бы преимущество из-за замены старшего следователя?
Huntley seni kendi tarafına çekmiş, böylece gizli görevini geri alabilmek için onunla birlikte oynuyordun.
Хантли отстранилась от тебя, поэтому ты подлизалась к ней, чтобы вернуть свое прикрытие. - Что?
Maalesef bu geri döneceğiniz anlamına geliyor.
К сожалению, это значит, что ты возвращаешься.
Seni geri arayacağım.
Я перезвоню.
17 gecesi 11'de eve girdiğin zamana geri dönelim.
Вернемся к тому моменту, когда вы пришли домой вечером 17-го в 23.00.
- Alması gereken her şey daha sonra sana geri verilecek. - hayır!
- Все, что им понадобится изъять, вам потом вернут. - Нет!
Seni sadece ait olduğun yere geri koyuyorum.
Я лишь возвращаю тебя на то место, которого ты заслуживаешь.
'Konuştuğumuz konuyla ilgili olarak şimdiye...'kadar bana geri döneceğinizi ümit ediyordum.
"Я надеялся, что к этому моменту уже вы свяжетесь со мной по вопросу, который мы обсуждали."
Onun, suçlanamayacak kadar geri zekâlı olması dışında, hiç bir şey!
Помимо умственной отсталости, достаточной, чтобы его подставить!
'Tamam. Sana geri döneceğim.'
Ладно, я тебе перезвоню.
Michael Farmer aleyhindeki güçlü kanıtları.... gözardı etmem gerektiğini ve potansiyel olarak tehlikeli..... bir suçluyu topluma geri döndürmemi mi öneriyorsunuz?
Вы считаете, что мне следовало проигнорировать убедительные улики против Майкла Фармера и освободить потенциально опасного для общества преступника?
Bu, Farmer'ın suçu işlemek için yeterli zamana... ve daha sonra bir mazeret hazırlaması... için hastaneye geri gelmesine yetiyor.
Это дает Фармеру достаточно времени совершить преступление, а потом посетить больницу в попытке состряпать алиби.
Anladığım kadarıyla, Dedektif Başmüfettiş Huntley, Bu iki saat, Farmer'in kızı kaçırıp, kasabayı katetmesi, ona saldırması... ve hastaneye, mazeret uydurmak için, tekrar geri dönmesi.... için son derece dar bir süre.
И насколько мне известно, инспектор Хантли, два часа - чрезвычайно короткий промежуток времени, чтобы наш парень похитил эту девушку, перевез ее через весь город, прикончил ее, а потом заявился в больницу.
Tim Ifield henüz işe geri dönmedi mi?
Тим Айфилд так и не вышел на работу?
artık kolumu geri istiyorum.
Запятая, я очень хочу вернуть свою руку.
Biliyorum geri dönüş yok.
Знаю, я не могу все вернуть.
geri zekalı 308
geri zekâlı 75
gerizekalı 95
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri gel 638
geri ver 111
geri getir 23
geri çekil 905
geri döndü 106
geri zekâlı 75
gerizekalı 95
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri gel 638
geri ver 111
geri getir 23
geri çekil 905
geri döndü 106
geri döneceğim 286
geri dur 89
geri gelecek misin 32
gerizekalılar 19
geri git 182
geri gelecek 78
geri döndün 87
geri gelmeyecek 30
geri çekilin 1056
geri dönmeyeceğim 51
geri dur 89
geri gelecek misin 32
gerizekalılar 19
geri git 182
geri gelecek 78
geri döndün 87
geri gelmeyecek 30
geri çekilin 1056
geri dönmeyeceğim 51
geri dönme 24
geri döndüm 161
geri geliyor 54
geri dönüyorum 52
geri döneceksin 37
geri gelin 133
geri dönecek 75
geri döndüğümde 39
geri geldi 70
geri geleceğim 165
geri döndüm 161
geri geliyor 54
geri dönüyorum 52
geri döneceksin 37
geri gelin 133
geri dönecek 75
geri döndüğümde 39
geri geldi 70
geri geleceğim 165