Zavallı şeyler tradutor Russo
68 parallel translation
Adalar... onları anlamıyorum çevrelerinde sudan başka hiçbir şey yok... zavallı şeyler...
Никогда не понимала островов... все это море кругом... бедненькие...
Zavallı şeyler, Tanrı tüm hayatları güvenli yaşamak için bize izin verir, siz de zavallı hayatınızı yaşayın.
Бедная крошка, проживет свою несчастную жизнь так же верно, как и то, что Господь позволяет нам всем жить
zavallı şeyler, yıllardır bekledikleri şeydi.
А жаль, ведь именно нечто похожее они искали всю жизнь.
Zavallı şeyler. Yardım edebilmek isterdim, fakat yapacaklarım var.
но у меня есть дела.
Zavallı şeyler... Genç yaşlarında annelerini kaybetmeleri.
Бедняги... потерять мать в таком юном возрасте.
Zavallı şeyler! Bana olanlardan sonra...
О, бедняжки, после того, что случилось со мной.
- Zavallı şeyler. Garip bir istek.
Это странная просьба.
Oh, zavallı şeyler.
Ах вы, бедняжки.
- Zavallı şeyler.
- Жалкое зрелище.
Zavallı şeyler!
јх. Ѕедн € жки.
Zavallı şeyler sizi.
Ах вы, бедняжки! Вы ждали меня здесь столько времени?
Zavallı şeyler.
Бедняжки.
Zavallı şeyler.
Бедняги.
Sizi zavallı şeyler.
Ах вы, бедняжки.
Ah, zavallı şeyler.
Ох, бедняжки
Zavallı şeyler.
Бедняжки!
Bu onları bir parça hasta eder, zavallı şeyler.
Бедняжек потом немного тошнит.
Zavallı şeyler.
Бедные вещи!
Zavallı şeyler.
Бедняжки...
Zavallı şeyler... neye bulaştıklarını farkında değiller.
Бедолаги... они не знают во что вляпались.
Zavallı Jett... iyi şeyler için savaş verdi hep.
но я своё получил прямо из земли.
Gözlerine baksana onun. Zavallı beyni bir şeyler keşfediyor.
Её бедному умишке кое-что открылось.
Zavallı Nono... İddialarla bir yere varamazsın. Çok yakında, hiç bir şeyle kıyaslanamayacak şeyler olabilir.
То, что у меня, как ты утверждаешь, было с Розой ерунда, чепуха по сравнению с тем, что может произойти.
Tanrı biliyor ki hiçbirinin olmasını da istemedim, zavallı küçük masum şeyler.
Господь свидетель, этих невинных созданий особливо тут не ждали.
Bu konuşmadan bir şeyler çıkarmak zorunda olacak olan zavallı FBI teknisyeni için gerçekten de acıklı bir durum.
Мне жаль агента ФБР, который будет пытаться расшифровать этот разговор.
Seni zavallı... Başından çok kötü şeyler geçmiş olmalı.
тебе пришлось многое пережить.
Zavallı şeyler...
Спектакль отменяется.
O zavallının geçmişinde karanlıkta kalmış şeyler aydınlanabilir.
Это единственная связь с прошлым, которая есть у ребенка.
- Zavallı olarak nitelendirilen şeyler üzerinde yorum yapma hakkımı engelleyebilir. Ama bence saçma romantik fantezilerinden vazgeçmemelisin çünkü onun kendininkinden vazgeçtiğini sanmıyorum.
Я далёк от того, чтобы решать, что именно является жалким, но я не думаю, что ты должна забыть свои глупые романтические фантазии, потому что я спорю, что он не забыл их.
Zavallı annesi çok üzgün, bir şeyler oldu sanıyor.
Её мать-бедолага так переживает, что скоро совсем сбрендит.
Ama hayatım boyunca sadece, zavallı kızıma bir şeyler bırakmak için çalıştım.
Всю свою жизнь я вкалывал, мечтая хоть что-нибудь оставить дочери.
Aşk hayatlarında olan şeyler yüzünden aptalca bir şekilde ölen, her gün gördüğüm zavallı adamlar için.
Как я чувствую себя, глядя на убивающих друг друга дураков... у которых любовь превратилась в анекдот.
Zavallı Superman, kesinlikle uçma problemi hakkında bir şeyler yapmalı.
О, бедный Супермен, ему и вправду стоит сконцентрироваться на своей проблеме с полетом.
Zavallı polisler nadiren güzel şeyler tadar.
Нищие копы редко пробуют хорошие вещи.
Oradaki zavallı hayvanlara yaptığı şeyler ile kendini düşürdü.
Он унизил себя тем, что сделал с этими бедными животными.
Zavallı şeyler.
Бедняжка...
Tam azıttığı bir ara, perdenin arkasında bir şeyler kımıldayınca, çekti hemen kılıcını, "Bir fare, bir fare!" diye bağırdı. Ve bir deli şaşkınlığı içinde öldürdü arkada saklanan zavallı ihtiyarı.
В буйном исступленье, услышал шорох за ковром и с криком : "Крысы!", выхватив оружье, в своем бреду, не видя, убивает беднягу старика.
Sizin en büyük hayranınız benim çünkü bu tarz şeyler yapıyorsunuz o kadar saatlik uçuştan sonra zaman ayırıp da tekerlekli sandalyedeki zavallı kıza moral veriyorsunuz.
Я Ваша поклонница. Потому что Вы нашли время вдохновить ту бедняжку в инвалидной коляске после такого длинного перелета.
Zavallı adam sana bir şeyler kanıtlaması gerektiğini hissediyor.
Бедному парню кажется, что ему нужно что-то доказать.
O kadar sarsılırlar ki, jüri kurallarını göz ardı ederler ve senin zavallı dul eşe bir şeyler verirler.
Вызвать у них праведный гнев, чтобы они проигнорировали инструкции и присудили что-нибудь бедному вдовцу.
Zavallı kadının işinden olmasını istemiyorum, ama bazı şeyler, her zaman olduğu gibi yürümez.
Я не хочу, чтобы бедняжку уволили, но так не может больше продолжаться.
Yelkenliler, bilmiyorum bana ne kadar zavallı olduğumu hissettirmeye başladılar... 50 santimlik o şeyler bana hiç gitmediğim hiç de gidemeyeceğim yerleri hatırlatıyordu.
Они... не знаю, они стали казаться какими-то жалкими... 22-дюймовые напоминания о всех тех местах, где я никогда не был, и уже никогда не побываю.
Zavallı şeyler.
Вот зануда...
Eşsiz şeyler isteyen bir çok müşterisini bana göndermiştir. Bu zavallı herifler her zaman kendilerini özel hissettiren şeyler satın alıyorlar. İnsanlar.
Отсылает множество своих клиентов ко мне, за чем-нибудь "уникальным".
Çünkü o zavallı oynayacak bir şeyler istiyor. Ne yapıyoruz?
Что делаем?
Milletin bizi böyle görmediğinin farkındayım ama bizimle alay ettiklerinde üstümüze bir şeyler döktüklerinde, bizi çöpe attıklarında, aptal hayalleri olan zavallılardan başka bir şey olmadığımızı söylediklerinde bizi üzüyor.
Я знаю, что остальной мир может не увидеть нас такими, но когда они задирают нас и бросают всякий хлам на нас, выкидывают нас в мусорный бак, а затем говорят, что мы ничто, просто лузеры с глупыми мечтами, это больно.
Eğer onu oradan çıkarabilirsek, siz ikiniz "Birde kim var?" ın o zavallıca katliamından daha iyi bir şeyler yapmalısınız.
Если мы сможем вытащить его оттуда, то вы должны сделать что-то получше, чем жалко исковеркать шутку "кто на первой?".
O baba ne zavallıymış. Tamam da bir şeyler öğrendikten sonra hiç hatırlamaya başlamadın mı?
Бедный отец.... ты начала что-нибудь вспоминать.
Çünkü insanlar, ev işleri için robotlar alıyorlar esasen berbat şeyler. Alıyorsunuz, kullanıyorsunuz, sonra kullanım süresi doluyor ve zavallı robotlar için, işte bilirsiniz...
Потому что люди покупают домашних роботов и... просто высасывают из них всё, берут от них всё, используют их, и... и они ломаются, и... бедные роботы.
Her sene hiç bir zaman bilemeyeceğim ve anlayamayacağım şeyler karşısında sanki biraz daha zavallı ve yenilmiş gibi oluyorum.
Каждый год мне кажется, что я всё больше мирюсь и дивлюсь вещам, которые я никогда не узнаю и не пойму.
O zavallı aşağılık herif Hannah'ın kendisi için gerçekten bir şeyler hissettiğini sanacak kadar aptal birisi.
Этот бедный ублюдок настолько глуп, что думал, что Ханна что-то чувствовала к нему.
şeyler 33
zavallı 389
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
zavallı adam 286
zavallılar 55
zavallı herif 18
zavallı ben 20
zavallı aptal 20
zavallı 389
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
zavallı adam 286
zavallılar 55
zavallı herif 18
zavallı ben 20
zavallı aptal 20