English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zavallım

Zavallım tradutor Russo

1,303 parallel translation
Belki de ben, hiçbir şeyi doğru yapamayan bir zavallıyım.
Или может я неудачник, который ничего не может сделать правильно.
Sorun değil. Gecemin büyük bir kısmını bu zavallı oyunu oynayarak harcadım zaten.
Я потратил впустую лучшую часть своего вечера, играя в эту жалкую игру.
Tamam, zavallı demişken, ben gidip futbol sahasına bakacağım.
Ладно, раз уж речь зашла о "жалких", я пойду проверю футбольное поле.
- Zavallı olarak nitelendirilen şeyler üzerinde yorum yapma hakkımı engelleyebilir. Ama bence saçma romantik fantezilerinden vazgeçmemelisin çünkü onun kendininkinden vazgeçtiğini sanmıyorum.
Я далёк от того, чтобы решать, что именно является жалким, но я не думаю, что ты должна забыть свои глупые романтические фантазии, потому что я спорю, что он не забыл их.
Tanrım. Zavallı çocuk.
О, боже.
" Sevgili zavallılar. Hediyeleri koltuğun altına saklayacağımı mı düşündünüz?
" Дорогие неудачники, вы правда думаете, что я спрятала бы подарки под диваном?
- Bu Bayan Arkadaş, "zavallı" anlamında mı?
А "подружка" пишется как Л-У-З-Е-Р?
Odasında, bilgisayarına gömülüp onları zengin etmeye çalışan bir zavallıydım.
А я, скорчившийся за своим компьютером в уголке придурок, делал их богатыми.
Tanrım, zavallı Keith.
Боже, Кит, бедный мой...
Kim bilir, belki de neşeyi tatmaktan aciz zavallılara... bir yardımı dokunur.
Кто знает, может это поможет уебкам... которые не умеют радоваться.
Vanessa ağzıma sıçtı, ama zavallı kadını törene hazırlayamadım!
Ванесса капризничала и мне не удалось ничего поправить. Никто бы не смог.
Zavallı Bayan Collins'in kanuni masraflarını bizim karşıladığımızı söylemeye geldim.
Довожу до сведения. Мы оплачиваем судебные издержки бедной миссис Коллинз.
Hepinizin ağzına sıçayım, sizi sümüklü, kendine acıyan zavallılar.
И ты, и всё остальные. Идите все со своей жалостью к себе.
sıkıldım bu zavallıyı yumruklamaktan Yeşim Saray'da aşk için savaşacak
ей надоело избиение неудачника она дралась в нефритовом дворце
Hayır, ben yaptığım işi bıraktım ve o zavallı beyaz çocuğu kurtardım.
Я же всё бросил и спас бедного пацана.
Bence biri zavallıya yardım etmeli.
Нужно помочь бедняге.
Korkarım ki zavallı Bay Chalkfield vefat etti.
Бедный мистер Чокфилд умер.
Zavallıya acıdım.
- Здорово ты его.
Zavallı annemin yerine geçmek değil... Senin övgüleri hakeden, benim olamadığım...
Я устала быть плохой заменой маме,... и слышать твои похвалы, которых я не заслужила.
- Zavallı Annie. Onu hemen hemen hiç tanımıyorduk.
Бедная Энни, мы почти не знали её.
- Ben çeki saklarım. Zavallı Adam.
- Я буду беречь этот чек.
Adamım, sen gülünç bir zavallısın.
Надо же! Ты просто жалкий неудачник.
Çok kalabalık bir sokağın ortasındaydım, sonra kaldırımın ortasına uzanmış bir zavallı görüyorum
На улице много людей, и вдруг я вижу, человек лежит на тротуаре.
Oh, zavallı babacığım!
О, мой бедный отец!
Zavallı Ida ne olduğunu anlayamadı yeni bebeğe sarıldı ve mırıldandı : "Nasıl da seviyorum seni."
Бедная Ида, которая ничего не видела, обнимала это создание и шептала ему : "Я люблю тебя".
Zavallı küçük hanım için, kahrolası çok yazık ama...
Кровавая неприятность с бедной маленькой мисс, но...
Zavallı bir sazanı hiç varolmayan birşeyi araması için göndermek... - Ama oradaydım. - Nerede?
Найди окурок, пойди туда - не знаю куда, принеси то - не знаю что.
Sana iş verdim, Witter. Sana o zavallı durumdan kurtulman için bir fırsat verdim. Ama sen baştan beri. başımı ağrıtmaktan başka şey yapmadın.
Я дал тебе возможности выбраться с самого дна пищевой цепочки, и все это время ты был настоящей высокомерной занозой в заднице.
Ben zavallı bir Shiksa'yım.
Я просто бедная шикса.
Zavallıyım, biliyorum.
Недоразумение, я знаю!
Sanırım şimdi zavallı kurtçuklar çengele tekrar ve tekrar... Onun için bir terapi.
Думаю, насаживать червей, одного за другим, на крючок для него как... психотерапия.
Zavallı şey. Cidden geyik suratlı mı?
Бедняжка, она что, типа, совсем бука?
Seni zavallı yaratık'Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Какой ужас! Я могу что-нибудь для вас сделать?
Bazen bir vatandaşa ya da zavallı bir hayvana yardım edememek beni etkiler.
Вдруг я не смогу кому-то помочь. Гражданину в беде или даже животному.
Bu zavallı yaratık bu konuda bize yardım edebilir.
Вдруг он поможет нам узнать, как это сделать.
Tanrım, bu zavallıyı kurtar.
Черт возьми, спаси Господь этого беднягу агента.
Amber'e zavallı olmadığımı göstermem lazım.
Доказать Эмбер, что я на что-то способен.
Zavallı olmadığını göstermek için ponpon kızlık mı yapacaksın?
Хочешь попасть в группу поддержки, чтобы доказать, что ты не лыком шит?
Eğer bir şey yapmazsam, sonum o pub olacak, hayatımın sonuna kadar tıpkı diğer zavallılar gibi ne oldu diye düşünüp duracağım.
Если я не предприму что-нибудь, то закончу в этом пабе остаток своей жизни так же, как все тамошние старые ублюдки, удивляясь, как же это произошло.
Yoksa senden daha zavallı birinin etrafta olması daha mı kolay?
Или тебе проще общаться с ещё большим неудачником, чем ты сам?
Zavallı, önemsiz, dışlanmış kıçlarını kurtardığım için beni seven, bana tapan eski asker arkadaşlarımla mı?
Со старыми армейскими приятелями, которые меня обожают и восхищаются мной за то, что я спас их жалкие, никому не нужные, списанные со счетов жизни?
Zavallı yavrucağım.
Бедняжка.
Ben bunu çok iyi oynarım, dedim. O, zavallı biri.
Я говорил, что я смогу здорово его сыграть.
Tanrım, zavallı kız.
Воже, бедная девочка!
Hayır. Ben bir dişçiyle tanıştırılan zavallı bekar arkadaş olmayacağım.
Нет, Кэсси, я не желаю быть бедной одинокой подружкой, которую знакомят с каким-то дантистом.
Bu faydasız, yaşını başını almış zavallıya mı?
С этим бесполезным неудачником?
Haydi, zavallı talihsizlere yardım edin.
Давайте, люди! Помогите несчастным инвалидам.
Zavallı bir sakatın zor bir durumdan kurtulmasına biraz yardım edebilir misin?
Помоги калеке выйти из затруднительного положения?
İki seçeneğimiz var. Ya burada kalır ve şarkılar söyleriz, veya bu zavallı çocukların yardımına koşarız.
У нас есть выбор, мы можем остаться здесь и петь песни... или прийти на помощь этим бедным детям.
Bu kapıdan dışarı adımını atar atmaz seni Büyük Ortaklar'dan gizleyen bu semboller yok olacak onlar da tepene binecek. Saklanıyorsun sen. Zavallı meleği oynamaya çalışma.
Так что не трудись давить на жалость.
"Tanrım, zavallı kız" diye düşündüm.
Я подумал : "Пиздец, бедная девчонка"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]