Öyle yaptı tradutor Russo
2,297 parallel translation
Dave, dersi ekip alışveriş merkezine gidelim dedi ben de öyle yaptım.
Он попросил меня сходить с ним в торговый центр, так что да. Я прогуляла.
Annende öyle yaptı.
И твоя мама тоже.
Yani sen bana biraz daha sakinleştirici ver demiştin, ben de öyle yaptım, iki doz verdim, sanırım biraz fazla oldu, çünkü lanet olası kadın nefes almıyor.
Ты сказал вколоть ей ещё транков, я вколол. Две дозы, и походу это перебор, потому что она не дышит нихуя!
Ben de aynen öyle yaptım!
Я так и сделала.
Ben de öyle yaptım.
Я так и сделал.
Ben de öyle yaptım.
Вот, что я сделала.
- Mevcut durumla başlasak nasıl olur? Öyle yaptığımı düşünmüştüm.
- Что если мы начнем с текущей обстановки?
- Hep öyle yaptın.
- Вы всегда могли.
- Evet, dostum, öyle yaptın.
- Да, мой друг, вы убили.
Ben de öyle yaptım.
Так я и поступила
- Geçen hafta da öyle yaptın. Ve beğendin de.
Так же как ты делала и на прошлой неделе.
Marilyn rolünü alamayınca, öyle yaptım.
Ведь я сделала именно так, когда не прошла на роль Мэрилин.
Öyle yaptım.
Да.
Babam öyle davranmamı beklediği için öyle yaptım.
Этого ожидал бы от меня отец.
- Öyle yaptı, ve ben bıraktım.
Он сделал это, и я ушел.
Evet, öyle yaptım.
Да, я это сделал.
Öyle yaptın.
Именно! Так и есть.
Öyle yaptığını bilmiyordum.
Я... я не знал, что он...
- Peki, neden öyle yaptın?
Ладно, и зачем ты это сделал?
Marley ağırdan almak istedi ve öyle yaptık, önemli değil, ama...
Ну, Марли не хотела торопиться, и мы не торопились, и это нормально, но...
Ve öyle yaptım.
Что я и сделала.
Stan, bana topluma karış dedin, ben de öyle yaptım, karıştım.
Стэн, ты сказал мне обживаться, это то что я делаю. Я обживаюсь.
- Ben uzaktayken hayvanat bahçesinde işe başladın. - Evet, öyle yaptım.
Пока я был в отъезде, ты стал работать в зоопарке.
Ben de öyle yaptım.
Я поговорила.
Bir keresinde öyle yaptım, geceyi atlatamadılar.
Однажды я оставила. Они не продержалсь и до утра.
Neden öyle yaptığımızı bilmiyorum.
Не знаю, зачем там оставили.
Aslında yeni yarattığım Ajan Robin karakteri benim, her zaman yaptığım şeyleri yapıyor, tıpkı şimdiki gibi. Sokak Dövüşçüsü'nün yapımında da öyle yüksek teknoloji ile üretilmiş robotlar,... hayatımızın ne kadar da büyük bir parçası haline geldiler bize çok benziyorlar.
Знаете, я нахожу что-то новое в персонаже Агент Робин каждый раз, когда играю её, например сейчас, при создании "Уличного Бойца", вы знаете, что... роботы, они пришли из трущоб, они большая часть нашей жизни,
Öyle de yaptım.
И я это сделал. Давай же.
- Dün ne yaptın öyle?
Что вчера с тобой было?
Yine işbaşı yaptın... ölümcül eylemlerine giriştin, öyle mi?
Ты снова занят этим... своим смертоносным действом?
Öyle bir plan yaptılar ki, Marlene Tucker öldürülecek ve Hattie Stubbs kaybolacaktı. Öyle ki şüphe kuzen Etienne De Souza'nın üzerinde toplanacaktı.
Они организовали все так, чтобы Марлен Такер была убита, а Хетти Стаббс исчезла, и таким образом, чтобы подозрение пало на ее кузена Этьена де Сузу.
Aslında az önce öyle bir şey yaptık ki niye yaptığımı bilmiyorum.
Просто я сейчас сделал такое... и даже не знаю, зачем.
Ne yaptın lan sen öyle?
Какого хрена это было? Иди сюда!
Hani ağzınla bir şey yaptın ya güneyde lordlar, kadınlara öyle mi yapıyor?
То, что ты делал там ртом... это лорды так делают со своими леди там, на юге?
- Öyle mi yaptı?
Правда?
Ne yaptın öyle ya?
Чувак, что, черт возьми, это было, а?
Ah Billy, ah. Sen ne yaptın öyle?
Билли, Билли, что ты наделал?
Öyle mi yaptım?
Да?
Yani Lorenzo ile kendi evinde papa devletlerine karşı bir ittifak kurmak için pazarlık yaptığını inkâr ediyorsun öyle mi?
Так ты отрицаешь встречу с Лоренцо в своём доме, где ты проводил переговоры о союзе против Папской Области?
Ama hâlâ ne yaptığının farkında olup olmadığından şüpheliyim. Öyle mi?
Всё равно вы не ведаете, что творите.
- Öyle mi yaptılar? - Evet.
- Взяли к себе?
- Yaptıkların neydi öyle?
- Это еще что такое?
Eğer dövme yaptırıp fahişe gibi giyinmek yoluna devam etmekse, evet öyle denebilir.
Если татуировки и развратные наряды – это новая жизнь, то да.
Öyle mi yaptın dersin?
Думаете, вы сделали это?
Beni öyle bir yaptın ki sanki esnemeden başka bir şey bilmiyormuşum gibi.
Говоришь так, словно у меня там всё растянуто как чёрти что!
Bana öyle gelmedi. Onu bir sınıftan çekip çıkardım tıpkı sana yaptığım gibi.
Я вытащил её из аудитории, как и тебя я вытащил из аудитории.
Şiddet dolu, hasta bir toplumun içinden çıkıp, geliyorsunuz, ondan sonra da, cemaatimizin görülecek bunca güzelliği varken, tüm dikkatinizi, sınırlarımızı korumak için kullandığımız silahlara çevirmenin, normal olduğunu zannediyorsunuz. Öyle demiyordum... Burada yaptıklarımız çok radikal şeyler, Sam, bu konuda hiç şüphe yok.
это нормально что ты меньше интересуешся красотой нашей общины чем оружием которым мы защищаем наши границы я не говорил... что мы делаем это радикально Сэм в этом нет сомнения и всё сложно вот почему я хочу всё разъяснить тебе я понимаю твою озадаченность
Savannah, yaptıklarını gördü. Kızımı öyle bir dövdüler ki, artık konuşamıyor. Lütfen, yardım edin.
Саванна видела их они избили мою дочь вот почему она больше не говорит прошу помогите нам я не знаю что мы можем сделать наш вертолёт прилетает утром но он не большой чтоб перевезти много людей тогда просто возьмите мою дочку что?
- Rol yaptığını biliyorum. - Öyle mi yapıyormuşum?
— Я знаю, что ты лишь притворяешься.
Öyle şeyler gördüm ve yaptım ki, bütün gece gözüne uyku girmez.
Я многое повидал, и знаю, как не дать тебе заснуть ночью.
Öyle olsaydı bile yaptığını onaylamazdım.
А если бы и нарушала, никогда не призналась бы в этом.
öyle yaptım 45
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptığım bu 21
yaptı mı 24
yaptığına bak 22
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
yaptığım bu 21
yaptı mı 24
yaptığına bak 22
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500