Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Ben açım

Ben açım перевод на английский

5,760 параллельный перевод
- Ben açım.
I'm hungry.
Senin dediklerini, Guy'ın dediklerini, Dr. Saperstein'in dediklerini yaptım. Çektiğim acıyı bir tek ben biliyorum.
I've been listening to you, to Guy, to Dr. Saperstein, and you don't know the pain that I'm in.
Ben Rando. Bence bu kadar açıklama yeterli. Ve bunlar da McCracken kardeşler.
Uh, I'm Rando, I think we covered that fairly well, and these are the, uh, McCracken brothers,
Evet ben Calderon'a altı milyon dolarlık kokaini bir milyon dolarlık silaha dönüştürmemizi nasıl açıklayacağımızı merak ediyorum.
Yeah, because I'm curious how we tell Calderon we turned $ 6 million worth of cocaine into $ 1 million worth of weapons.
Neyse, geç gelirim ben o yüzden kapı ve pencereleri kilitlemeyin, açık tutun yoksa kırıp girerim.
Anyway, I'm gonna be late, so you don't want to lock the door or keep it unlocked, or else I'm gonna break in.
"ama ben sizin patronunuzum, ve eğer bunu yine yaparsanız, açığa alınırsınız."
"but I'm your boss, and if you do it again, you're suspended."
- ( Ses gergin ) Ve ben acı içinde değilim. - Sakin olmaya çalışın.
- ( strained voice ) And I'm in agony.
Peki, Böhler açısı tamam, böylece ameliyata gerek yok, ama ben iki ayak üzerinde atmalarını koymak için ihtiyacım olacak böylece bir süre için dışarı olacağım.
Well, the bohler's angle's okay, so you won't need surgery, but I'm gonna need to put casts on both feet so you'll be out for a while.
( homurtular ) Ben olsun mutluyum açıklamak için bir şans.
( grunts ) I'm happy I get a chance to explain.
Hayır, ama ritimden söz açılmışken, ben de bir zamanlar gruplarda bateri çalardım.
No, but speaking of rhythm, I used to play drums in a number of groups.
Burada acı içindeyim ben.
I'm in agony here.
Açıklayayım sana. - Yalan söyledin bana!
Ben, please let me sit down and explain.
Sanırım ben bir açıklama getirebilirim.
Well, I think I can offer an explanation.
Ben iyiyim, Ama çok değerli eşyaları kaybetmenin acısını çekiyorum.
I'm fine, but I suffered the loss Of many treasured items.
Evet, ben de gitmeden önce jakuzimi açık bırakmıştım ve eve geldiğimde içinde haşlanmış bir rakun buldum.
Yeah, plus I left my Jacuzzi on the whole time, came home to a boiled raccoon. You guys, I feel terrible.
Ben yararlı olduğundan emin değilim tedavi açısından düşünmek için.
I'm not sure it's useful to think in terms of cured.
Siz sadece burada bekleyin ben size sonra açıklayacağım.
What does that even mean? Just wait right here, and I'll be out to explain.
Bir mevki açılırsa listede ben de olacağım.
So if something opens up, I will be on the list.
O gün tam açıklayamadım o yüzden ben de biraz araştırma yaptım ve bulduklarımı yazdırdım.
My explanation was sort of all over the place, so I did some research and I printed it out for you.
Böylece dava açıldığında, başı sıkışan ben olmam.
That way, whenever I get sued, I'm not the one with her nuts in a vise.
- Ben çok açım.
- I'm starving.
Ben de açım.
I'm hungry too.
Evet, açıkçası ben 2. adamdım.
That's right. Basically, I was two-timed.
Normalde Superman, efendim, bu fırsatın üstüne atlardım ama açıkçası, dersimi aldım ben.
Normally, Superman, sir, I would have jumped at the chance... but quite frankly, I think I've learned my lesson.
Benim adım Roger Strikewell ve bu akşam açık arttırmacınız ben olacağım.
Hello, everyone. My name is Roger Strikewell, and I will be your guest auctioneer this evening.
Ve şunu açığa kavuşturalım burada oturmanın tek sebebi kızımın seni tanımak istemesi ve ben de buna engel olmayacağım.
And just so we're clear, the only reason you are sitting here is because my daughter wants to get to know you, and I'm not gonna stand in the way of that.
Acıktım ben biraz.
I'm kind of hungry.
Ben Sarah ile oturma odasında oturma, yemek yeme gibi ortak kullanıma açık olan bir çakış bölgesi kullanacağım.
I'm gonna keep Sarah in the living room, using one of the living-dining - open-floor-plan bang spots.
Uyandığı zaman olanları ben açıklarım.
When she wakes up, I'll let her know.
Açıkçası ben de. Hızlı olalım.
And frankly, neither do I.
Ama, ah, ben açık olduğumu , eşim ile biraz ikna aldı.
Took a little convincing with my wife, but, uh, I'm clear.
Ben başka kelimelerle açıklıyorum, tabi.
I'm paraphrasing, of course.
Açıkçası, bu kedi ve inek pozundan sonra ben de onunla gitmeyi düşünüyorum.
I actually think I'm gonna hit it too... After I get a little cat cow action.
Sen tabakları hazırla, ben çok açım, Kaku'yu çağır.
Set the plates. lam very hungry. Call Kaku.
- Ben hala açım.
- I still am. For justice.
Ben cinsel keşiflere açık biriyim.
You know, I'm just all for openness and... sexual exploration.
Ben acıktım.
I am hungry.
Ben de acıktım.
I'm hungry too.
Ben de açıklayabilir miyim, emin değilim Miriam ama aradığın için çok teşekkürler.
Yes, well, I'm not sure I do either Miriam, but thank you so much for your call.
Aslında sanırım ben bunu açıklayabilirim.
Actually, I-I think I might be able to explain that.
O kadar açık olmasa da ben de aynıyım.
And if it wasn't obvious, so was I.
Ben ona meseleyi açıklarım ama biliyoruz ki o bir siyasi hayvan.
I'll lay it out for him, but we both know he's a political animal.
Bay Gallagher, açıkçası oğlunuzun davranış şekli okulda gördüğüm en korkunç davranışların arasındaydı ve ben epey uzun süredir buradayım.
Frankly, Mr. Gallagher, your son's behavior has been among the most egregious I've seen at this school. And I've been here a long time.
- Ben... Babana kızdığının farkındayım ama bir de onun acısını düşün.
I know that you're upset with your father, but think of his pain.
Sizleri bilmem ama ben çok açıktım.
Well, I don't know about the rest of you, but I'm hungry.
Ben sadece bakış açımı belirttim.
No, I'm clear things up.
Sana her şeyi açıklayacağım ben.
I'll walk you through it.
Ben onun kadar açıyorum.
I'm opening her up.
Ben acıktım, Anne.
I'm hungry, mother.
Konuşmak istemediğini biliyorum ama iki saatten fazladır arabayız. Eğer ne olduğunu bize açıklarsan babanla ben sana yardım edebiliriz.
I know you don't want to talk about it, but we've been driving for over two hours, and I think your dad and I can help if you explain to us what happened.
Ben hap kullanırdım ama benimle ilgilenen tek erkek evli sanırım acı ilaç olur o.
I mean, I'd be on the pill right now, But the one man interested in me is married, so I guess that's more of a bitter pill.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]