Yarın gelin перевод на английский
331 параллельный перевод
- Yarın gelin, ödeyeceğim.
- Come to me tomorrow, I'll pay you.
Şimdi gidip, yarın gelin.
Go away and come back tomorrow.
Yarın gelin dedim!
I said come back tomorrow!
Yarın gelin.
Come tomorrow.
Eh, yarın gelin de size en sevdiğiniz parçayı çalayım.
Well, you come around tomorrow and I'll play you your favorite platter.
Yarın gelin. İstediğinizi vereceğim.
Come back tomorrow, I'll give you what you need.
Yarın gelin.
Come back tomorrow.
Onun için yarın gelin.
Will have?
Yarın gelin elimden geleni yaparım.
Come back tomorrow and I'll see what I can do.
- Yarın gelin.
- Come back tomorrow.
- Yarın gelin, lütfen.
- Come tomorrow, please.
Yarın sabah onda büroma gelin.
Can you be in my office at 10 tomorrow?
Yarın yine gelin.
Yeah, come back tomorrow.
Gelin ve yarın beraber yemek yiyelim.
Come and dine with us tomorrow.
Lütfen yarın ofisime gelin de jürimizi seçebilelim.
And all you citizens here present... please report to my office tomorrow so we can select a jury.
Yarın eve gelin.
Come to the house tomorrow.
Yarın tekrar gelin.
Come back tomorrow.
"Lütfen yarın akşam saat 8.00 de Ledru caddesindeki Ledru Oteline gelin."
"Kindly come to the ledru hotel, avenue ledru, " tomorrow evening at 8 : 00. " Looking forward to seeing you.
Yarın karınla beraber hastaneme gelin!
Come to my hospital tomorrow with your wife!
Yarın akşam saat 8 gibi ofisime gelin.
Come to my office tomorrow night about 8 : 00.
- Yarın mahkemeye gelin.
Come to the court tomorrow
Bu akşam, hayır yarın sabah gelin.
Come back tomorrow morning
- Yarın sabah gelin. Daha önce olmaz.
- Come back tomorrow morning
Yarın akşam yemeğine gelin bize.
Come and dine with us tomorrow.
Yarın sabahtan gelin, anlaşma yapacağız.
Come here tomorrow morning, we'll make the arrangements.
Yarın tekrar gelin.
Come again tomorrow.
Yarın yine gelin.
Come back tomorrow.
Bayan Cooley, belki size... 10 doları geçen her meblağ için, gelin yarısını şu kadının evi için keselim.
Miss Cooley, maybe you think... Every pot over $ 10, let's cut half for that house of hers.
Yarın sabah 10.00'da evime gelin.
10 : 00, tomorrow morning, at my house.
- Yarın aynı saatte gelin.
- Same time tomorrow.
Tedavimizi planlamak içir yarın 11'de gelin ve beni görün.
Come and see me tomorrow at eleven to plan the rest
Madem bu kadar çok istiyorsunuz, yarın benimle Chantilly'ye gelin.
If you really want to, you can come with me to Chantilly.
- Yarın bizi görmeye gelin - Orada olacağız.
I will wait for you tomorrow in Salcini without fail.
- Gelin, yarın onun vücudu, seine'de yüzecek.
Come on. Her body will be floating in the Seine tomorrow.
Yarın sabah saat tam 10 : 00'da yanınıza hiç eşya almadan kliniğe gelin.
Both of you be in my clinic tomorrow morning, 10 : 00 punctually, no baggage.
Lütfen yarın tekrar gelin
Please come again tomorrow
Bizimle gelin, yarısını size verelim.
Come with us and we'll give you half.
Yarın sabah tekrar gelin.
Come back tomorrow morning.
Çaresiz olduğumu düşünürsek... Amerika'nın Birleşik Devletleri'nden gelmenizin üstüne... bir de tam aradığım tiplersiniz. Yarın sabah gelin başlıyoruz.
Well, considering that I'm desperate and you're just what I'm looking for, on top of which you stem from the U.S. of A., we start tomorrow morning.
Baylar, buraya gelin. NATO'nun Gizli ödeneklerini taşıyan bu Tren... Yarın, Yani 16 Temmuz Günü, Saat 18 : 56'da "Gare du Nord" istasyonundan hareket edecek.
In conclusion, gentlemen, the special train containing NATO funds will leave tomorrow, July 16 from the Gare du Nord at 18.56 and follow this itinerary to Brussels.
Başkan Truman, yarın burada olacak. Dallas'lılar hepiniz gelin.
President Truman will be here tomorrow, so you folks in Dallas turn out.
Yarın tekrar gelin, olur mu?
Oh, well, visiting hours happen to be over. Come back tomorrow, okay?
- Yarın 2'de gelin.
Well, tomorrow at 2 : 00.
Yarın sabah gelin.
Come see me tomorrow morning.
Yani kendimi hipnotize edeceğim. Daha fazla konuşmak istiyorsanız yarın öğleden sonra gelin.
I'm going to hypnotize myself... and if you want to have any further discussion... come back tomorrow afternoon.
Yarın sabah gelin beni görün.
Come see me tomorrow morning.
Gelin yarın kutlayalım.
Why don't we do it tomorrow!
Hepiniz yarın Parthenon'daki Centennial Park'a gelin.
Y'all show up at Centennial Park tomorrow at the Parthenon.
Yarın evime gelin.
Come to my house tomorrow.
O halde yarın beşte gelin.
Then come back tomorrow at five.
Chou Bey, yarın gene gelin! Yarın gene gelmenizi isteriz
Mr. Chou, come again tomorrow I will You must come again tomorrow
gelin 2175
gelin haydi 31
gelin hadi 61
gelin buraya 113
gelin beyler 20
gelin çocuklar 63
gelin lütfen 34
gelin benimle 49
gelini öpebilirsin 45
gelin ve alın 16
gelin haydi 31
gelin hadi 61
gelin buraya 113
gelin beyler 20
gelin çocuklar 63
gelin lütfen 34
gelin benimle 49
gelini öpebilirsin 45
gelin ve alın 16
gelin bakalım 78
gelin bakın 21
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
gelin bakın 21
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
yarın öğleden sonra 16
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın gidiyorum 39
yarın pazar 33
yarından sonra 30
yarın gece 101
yarın olmaz 23
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın gidiyorum 39
yarın pazar 33
yarından sonra 30
yarın gece 101
yarın olmaz 23